Şanlıurfa ve Diyarbakır illerinin sınırlarında yer alan sönmüş yanardağ Karacadağ manzarasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
Kraterlerden çıkan lavların oluşturduğu dağın eteklerindeki engebeli alan, yürüyüş yapmak isteyen doğa tutkunlarının yanı sıra fotoğraf çekmek isteyenlerin de uğrak yerlerdin biri.
Lav yolunda yüzlerce volkanik mağara bulunurken, doğal kaynak suları da serinlik sağlıyor.
Karacadağ’ın inanılmaz görüntüsü çekilen bir belgesele de yansıdı.
KARACADAĞ HAKKINDA
Yüzölçümü : 135455 ha Yükseklik : 810 m – 1957 m
Boylam : 39,93ºD İl(ler) : Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin
Enlem : 37,66ºK İlçe(ler) : Ergani, Diyarbakır merkez, Siverek, Çınar, Derik, Viranşehir
Koruma Statüleri : Yok
Alanın Tanımı: Karacadağ, büyük bir bölümü Diyarbakır ilinin güneybatısı ile Şanlıurfa ilinin kuzeydoğusu arasında uzanan sönmüş volkanik dağdır. 120 km çapında, oval şeklinde bir alana yayılır. Dağın genellikle ince bir toprak tabakasıyla kaplı Diyarbakır yönündeki kesimi tarımsal üretim için elverişlidir. Diğer kesimler ise irili ufaklı volkanik kayalarla kaplıdır. Karacadağ zirvesi, Kollubaba Tepesi (1957 m) olup diğer önemli yükseltileri; Kanisor (1810 m), Kurt (1800 m), Bahadır (1750 m) ve Besrek (1350 m) tepeleridir. Alanının doğal bitki örtüsü bölgenin kısmen bozkır, kısmense Akdeniz ikliminin etkisi altında olduğunu gösterir.
Habitatlar: Geven ve yabani buğday (Graminea) bozkırları, meşe toplulukları, nehir boylarında uzanan sulakalanlar ÖDA’daki en temel habitat tipleridir. Özellikle Astragalus microcephalus bozkırları geniş alanlar kaplar.
Türler: Karacadağ, kültürü yapılan baklagil ve buğdaygil bitkilerinin yabani atalarının ve bazı nadir bitkilerin yetiştiği bir önemli doğa alanıdır. Alanda 32’si Türkiye’ye endemik yaklaşık 600 bitki türü kaydedilmiştir. Alanda dünya ölçeğinde tehlike altında bulunan on bitki türü yaşar. Bununla birlikte çok sayıda dar yayılışlı bitki türü için dünya ölçeğinde öneme sahip bir alandır.
Karacadağ, bozkır ötleğeninin (Sylvia conspicillata) Türkiye’de ürediği bilinen tek alandır. Özellikle Astragalus erythroaenius bozkırları bozkır ötleğeninin başlıca yuvalama alanını oluşturur.
Alan Kullanımı: Küçükbaş hayvancılık ve tarım alandaki temel alan kullanım biçimidir. Taşlık bozkırlar yöre halkı tarafından yer yer temizlenerek tarım faaliyetlerine uygun hale getirilmektedir. Karacadağ’daki kırsal topluluklar ilkbaharın başından sonbaharın bitimine kadar yaylalarda kalarak hayvanlarını otlatır. Gevenlerin ve meşelerin yakılmak amacıyla sökümü ve kesilmesi bazı noktalarda toprak erozyonları meydana getirmiştir. Dağın zirvesine yakın kesimde kayak merkezi bulunur.
Tehditler: Yoğun hayvancılık faaliyetleri alandaki doğal bitki örtüsüne bazı noktalarda zarar vermiş olmakla birlikte bu alan kullanımı azaldığı için alan üzerinde ileriye dönük bir tehdit oluşturmamaktadır. Ancak birçok canlı türü için önemli bir yaşam alanı olan geven yastıklarının sökülmesi veya aşırı otlatılması, geven birliklerinin iştirakçileri otsu bitkilerin ve bu alanı kullanan hayvan türlerinin azalmasına neden olmaktadır.
Meşe ağaçlarının yakacak olarak kullanılması sonucunda meşe toplulukları azalmış ve geniş alanlarda tümüyle yok olmuştur. Bozkır bitkileri yönünden zengin alanlar yer yer kazılarak çimento ham malzemesi elde edilmektedir.
Ekonomik öneme sahip bir süs bitkisi olan ters lale (Fritillaria persica) Karacadağ’dan aşırı toplanarak satılmaktadır. Son yıllarda lale, süsen ve safran gibi bitkilerin soğanları ve orkide bitkisinin yumrularının sökümü de gündeme gelmeye başlamıştır.
0 Yorum