Kehribar, oltu taşı ve kuka gibi çeşitleri olan tespihleri yapmak ve satmak genellikle erkeklerin işi gibi görünüyor. Ancak Şanlıurfa’da erkeklerin hakim olduğu bu sektörde kendine yer edinmiş bir kadın da var.
Balıklıgöl Platosu’nda bulunan Şanlıurfa İli Kültür Eğitim Sanat ve Araştırma Vakfı (ŞURKAV) Çarşısı’nda 10 yıldır tespihçilik yapan Cansu Dunmak, kadınların da bu sektörde iş yapabileceğini en iyi şekilde gösteriyor.
Doğma büyüme İzmirli olan Cansu Dunmak, Şanlıurfa’da 10 yıldır yaptığı tespih sevdasını Gazete İpekyol’a anlattı.
İZMİR’DEN ŞANLIURFA’YA UZANAN YOLCULUK
Aslen İzmirli olan Cansu Dunmak’ın yolu Şanlıurfa ile 10 yıl önce kesişmiş.
Şanlıurfa’ya geldikten sonra içindeki istek ve arzuyla tespihçiliğe evde kendi imkanlarıyla başladığını belirten Dunmak, şunları söyledi:
“Bu aslında benim kendi sektörüm değildi ama içimde istek ve arzu vardı bu mesleğe karşı. Yavaş yavaş başladım bu işe, ustalarımızdan, büyüklerimizden göre göre öğrendik. İlk zamanlar kendi evimde başladım yapmaya. Bir yıl boyunca sermayem olmadan bu işi yaptım. Bir gün çarşıya ürün almaya giderken ‘kiralık’ yazısını gördüm, olur mu, olmaz mı? Derken tuttum bu dükkanı. Ben çok insan biriktirdiğim için büyüklerim, abilerim de vesile oldu tabii.”
DUNMAK: İLK BAŞLARDA BİRAZ GARİP KARŞILADILAR
Şimdi ŞURKAV Çarşısı’nda 10 yılı doldurduğunu belirten Cansu Dunmak, müşterilerin tespih işini yapanın kadın olduğunu görünce şaşırdıklarını vurguladı.
“Tabii ki beylerin işini bir bayanın yapması müşterilere bir geri adım attırıyor ama zamanla bizi tanıdıkça güveniyorlar” diyen Dunmak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizde para ikinci planda kalıyor, önceliğimiz insan kazanmak. Bu işe tespihlerle başladım daha sonra bebek kolyesi, damlalar, yüzükler satmaya başladım. Aslında kadınların gözünden erkeklere ne yakışır mantığıyla ilerliyorum. Beylerin olmazsa olmazı saattir, yüzüktür veya tespihtir. Bu bizim kültürümüz, yani babamın da elinde tespih düşmezdi. Tespihin kültürü hiç bitmez kıymetini bilirseniz ve ona sahip çıkarsanız. Çarşı esnafı ilk başlarda çok belli etmeseler de biraz garip karşıladılar ama daha sonra tanıdıkça beni sevdiler, beni kucakladılar, ben de zaten işime odaklıyım. Evden işe, işten eve olduğum için burada tam bir aile olduk esnafla hatta paslaşmaya bile başladık. Bende olmayan yüzükleri oradan aldım, onlar kendilerinde olmayan yüzükleri benden aldılar. Ne kadar çok paylaşırsak o kadar çoğaldık, öyle düşünüyorum ben.”
“YENGELER ÖNYARGIYLA YAKLAŞIYOR”
Alışveriş yapmaya gelen ya da canlı yayınlarda kendisini izleyen beylerin eşleri tarafından ilk zamanlarda tepki aldığını söyleyen Dunmak, sözlerine şöyle devam etti:
“Satışlarıma ben sosyal medyadan başladım, günümüzde her şey sosyal medya zaten. Ben de altyapı yapmıştım zaten. Altyapı olduğu için abilerimiz referans oldu bana, onların desteğiyle altyapımızı daha da güçlendirdik. Mekânımız da belli olsun diye burada bulunduk.
Pandemi ve Allah bir daha yaşatmasın deprem gibi olaylarda satışlarımız durdu. Düşüşler ve çıkışlar oldu ama ayakta durmaya çalışıyoruz. Bir kadın olarak zor mu? Zor ama bunun güzel yanı da var. Güzel yanlara değinecek olursam, ben tüm sosyal medyaları aktif olarak kullanıyorum, canlı yayınlar açıyorum. Beni takip eden beylerin eşleri yengeler yani, en başta bir önyargıyla yaklaşıyorlar ama daha sonra tanıdıkça onlar beni takip etmeye başlıyorlar, işte abla bunu paylaşmış şunu paylaşmış diye. Bu da bana daha çok güç ve keyif veriyor.”
“BİR KADINLA ÇALIŞMAK ZOR”
Tespihçi Cansu Dunmak, yanında oğlunu da yetiştirmiş. Anne oğul yıllardır birlikte tespihçilik yapıyor.
Cansu Dunmak’ın oğlu Aziz Dunmak’a göre kadınlarla çalışmak biraz daha zor. Aziz Dunmak, “Kadınlar çok titiz oldukları için işlerini sorunsuz bir şekilde yapmak istiyorlar. Bu da bizi bazen zorluyor ama yine de mutluyuz çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
0 Yorum