Rabbimizin en büyük ikramı.
Vedud, isminin tecellisi. Bu duygu doğuştan varolan bir şey.
İnsanları sevmek, çiçeği sevmek, hayvanları sevmek v.s.
Çeşitleri çoğaltmak mümkün.
Ancak bunlar içinde biri var ki, onsuz bir hayat yaşamak insana zindan olur.
O da insan sevgisi.
Eşimizi severiz. Evladımızı severiz. Hiç tanımadığımız bir insanı da severiz.
Peki, ama neden herkesi eşit bir şekilde sevmiyoruz?
Bunun cevabını doğru vermek gerçekten çok zordur.
Çünkü her insanı, eşit sevmiyoruz. Bazen bu farklı yaklaşımı, İnsan kensi evlatları arasında da yapabiliyor.
Doğrusu, sevgi soyut olduğu için onu biçip tartamıyoruz.
Bu nedenle kimisini daha çok sevdiğimizi net bir şekilde gösteremiyoruz.
Ancak söylem ve davranışlarımızla, bunu gösteriyoruz.
Sevdiğimizi, özmemeye çalışırız. Ona daha çok yakınlık duyarız. Onunla daha çok vakit geçirmeye çalışırız. Ona karşı kısaca her türlü fedakarlığı gösteririz.
Dolayısıyla, her insanı eşit sevmiyebiliriz.
Bu da Rabbımizin bir farklı tecellisi üzerimizdeki.
Ruhlar aleminde, tanışıklığımız bu dünyada da kendisini gösteriyor.
Ruhlar aleminde, kiminle daha çok yakınlık duymuş isek , bu dünya da da aynı kişilere karşı daha çok yakınlık duyuyoruz.
Birilerini daha çok sevmek, demek ki tamamen fitri olan bir şey. Ya da duygu.
O halde hangi insanı seviyor isek bu da doğuştan gelen bir bir duygu.
Her insan farklı bir insanı, sevdiği gibi her insanı eşit bir şekilde sevmiyebilir dostlar...
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum