Reklam Alanı

BEYAZGÜL NASIL HATIRLANACAK?

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül ile geçtiğimiz günlerde bir vesileyle görüşme fırsatı buldum. AK Parti İl Başkanlığı döneminde hafızamda sert mizacı ile yer alan Beyazgül; Büyükşehir Belediye Başkanı olmasının ardından “Bu şehir değişiyor, kabuk değiştiriyor”u kendisiyle özdeşleştirmiş ve gördüm ki; epey de gülümseyen bir isimmiş aslında. Hikayesini dinledim. Bir memur çocuğu. Kendi ifadesiyle ne aşireti var, ne sanıldığı gibi ekonomik gücü. Bahsettiği profil, bu kentte önemli bir yere gelebilmek için biraz aykırı duruyor. Zira liyakat sahibi niceleri hala iş ararken soy isimden kaybediyor. Ben bunu düşünürken “Bilgiden daha güçlü bir şey yoktur” diyerek şuan ki konuma nasıl geldiğinin özetini sundu ve ekledi “Ben aslında değişimin habercisiyim.” Bu, çok güçlü bir cümle değil mi? Ben güçlü cümlelerin, ardında güçlü fedakarlıklar ve yaşanmışlıklar barındırdığına inanırım. Beyazgül’ün de hikayesinde bunlardan bulmak mümkündü ancak köşemin konusu biraz daha farklı. Bu köşe yazımda Beyazgül’ün “Değişim” kelimesine, bu kelime üzerine kurduğunu düşündüğüm iradeye ve bunun halka yansımasına değinmek; benzer bir şehirde gördüklerimi de anlatmak istiyorum. *** Beyazgül’ün 3’te 2’si gecekondu, gençlerinin çoğunun işsiz, yeşil alanın zaten yok denecek kadar az olduğu bir kentte hem ekonomik, hem doğa, hem sosyal anlamda her alanı besleyecek bir yönetim uygulaması gerekiyor. Bu da ne yazık ki soy isimlerin projelerden önce geldiği kentte hem çok zor, hem de uzun bir maraton. Beyazgül ise bu sürece koşarak başladı. Neredeyse 10 yıldır gündemde olan Özdiker Pasajı’nın yıkımı için somut adımlar attı. Belediye binasını yıktı. ŞANMED, Kızılay, ŞUTSO gibi betonarme yapılar da yıkıldı. Kalenin arkasında 300 konutu, Kızılkoyun’da 42 konutun yıkımını gerçekleştirdi.  Hal böyle olunca adı da “Yıkan Başkan”a çıktı. Aklıma Antalya geldi. Öğrenci olduğum dönemde Menderes Türel başkan idi. Seçim zamanıydı. Ağzımızda bir slogan vardı: Yaparsa hoca yapar. Slogan, rakibi Prof. Mustafa Akaydın’a aitti. Kısa ve öz. Kentte hem gülümseten hem dillere dolanan bir slogan olmuştu. Büyük de bir inanç vermiş olmalı ki; ulaşımda Türel’in köklü “Değişim”lerine rağmen seçimi rakibi Hoca kazandı. Sadece Antalya mı? Türkiye şaşkınlık yaşamıştı. Türel’in kaybının ‘en önemli’ sebebinin alt yapı ve ulaşım adına -özellikle metro için- kenti şantiyeye çevirmesinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum ki o dönem şoför ve esnafın isyanları hala kulağımda. Ulaşım zordu, 5 dakikalık yol bazen 15 dakikaya çıkıyor; yıkımlar nedeniyle müşteriler artık AVM’lere kaçıyordu. Değişim Antalya’ya iyi gelecekti, ulaşım daha hızlı, daha konforlu ve daha kolay olacağı için esnaf daha çok müşteri ile buluşacaktı, biraz sabır gerekliydi ancak öyle olmadı. Tam projelerin meyvesi yenecekken seçim geldi ve fatura Türel’in başkanlığına kesildi. Koltuğa Hoca oturdu. Sonra ne mi oldu? Ulaşımda artan ücretler nedeniyle şikayetler başladı, Türel’in toplu taşımada hayata geçirdiği sistem özlenir oldu, hatta bu durum kaymakama şikayet konusu olarak bile yansıdı. Halk otobüslerinde saat ve güzergah değişikliği de protestolara neden oldu. Ulaşım nedeniyle başkan değiştiren Antalya, ulaşım sorunlarıyla uğraşımını sürdürdü. Bir sonraki seçimde ise Türel yeniden başkan seçildi. -Benim yorumumdur- bu, seçmenin ‘hata yaptık’ demenin sandığa yansımasıydı. (Yıllardır gitmediğim için Türel 2’nci başkanlığında kaybettiği yılları telafi edebildi mi bilmiyorum.) *** Türel ve Beyazgül “Değişim” adına çıktıkları yolda benzer bir hikayede buluşurlar mı bilmem ama benzer fikirlere sahip oldukları kesin. Üstelik aldıkları tepkiler de aynı. Bu örneğe bakacak olursak Urfa da Antalya gibi yapar mı, tepki sandığa yansır mı, daha sonra keşke ifadesini kullanır mı göreceğiz ancak Beyazgül'ün “Değişim” mottosu bana umut vermiyor değil. Ra’d Suresi’nde de denildiği gibi “Herhangi bir toplum, tutumunu değiştirmedikçe Allah o toplumun konumunu değiştirmez.” Bu kent tepeden tırnağa değişime muhtaç. Bunu kabullenmek gerek. Eğitim dökülüyor, ekonomi keza, turizm hala çalkantılı, sağlıkta kan kaybı sürüyor, gençler ölüyor, bireyselleşme yerine bireysel silahlanma artıyor, madde bağımlılığı ah ki ne ah! Bu değişim çıkışını önemsiyorum. Başarılı olur mu, yıllar sonra nasıl anılıp hatırlanacak elbette bilemiyorum ancak yıkım sonrası için vaat edilenler umut veriyor. Sabır acı olsa da meyvesi tatlı olacaktır diye düşünüyor; neye ve niçin karşı çıktığımızı bir sonraki yıllar adına kazançlarımızı düşünerek hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum. Kazanan Şanlıurfa olsun. Değişelim, çocuklarımızın geleceğini değiştirelim.
BEYAZGÜL NASIL HATIRLANACAK?
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.