KADİR KIYMET BİLENLERLE YOLA ÇIKIN

Kadir kıymet bilmeyenlerle yola çıkılmaz. Çıkıldığı zaman, ne olur demeyin. Çünkü söz konusu kimseler, yolda bulduklarıya yol arkadaşlarını satabilecekeleri kesindir. Evet, buraya kadar derler ve yollarına devam ederler. Yol arkadaşını yolda bırakmak, onu çaresizliğiyle bir başına terk etmek; Müslüman olan kimselerin değil, ikiyüzlü Münafıkların mesleğidir. Yirmi birinci yüzyılda, modernizm illetine yakalanan hasta ruhlular; akıl ve basiretleriyle değil, gözleriyle gördüklerine göre kararlarını verirler. Bunun nedeni, onların cehaletlerinden cesaret almalarındandır. Kadir kıymet bilmek, erdemli insanların işidir. Erdemli insanlar, insanları ceplerinin şişkinliğine göre değil; gönüllerinin güzelliğine göre değerlendirirler. Zira onlar, basiretleri açık ve inançları sağlam, istikametleri düzgün olan numune kimselerdir. Kadir kıymet bilmezlere gelince, onların dünyasında; menfaatten gayri hiçbir şey yoktur. Bozuk para misali durmadan ses çıkarıp şakşakçılık yapmak onların karakteridir. Asla hasbilik yapamazlar, daima hesabi hareket eder ve menfaatin olduğu yerlerde palazlanıp konarlar. Kadir kıymet bilenler ise, birlikte yol yürüdükleri yol arkadaşlarını; canları pahasına da olsa onları yarı yolda bırakmazlar... Çünkü kadir kıymet bilenlerin inanç dünyasında, yol arkadaşlığı pazar yerine kadar değil; tam aksine mezar kapısına kadar devam eder. Onun için, dost edinirken cebinizin içine göz dikenleri değil; gönlünüze ışık olacak ve sizinle her türlü zorluğa katlanacak olan kimselerden olmasına dikkat etmeye çalışın. Benden buraya kadar deyip, menfaati kesildiğinde yol arkadaşlarını yolda buldukları bozuk paralarla değişen çok kimselere şahit olduk. Bu gün göklere çıkardıkları arkadaşlarını, ertesi gün yerin dibine batırmaya çalışan yanar döner herifleri gördük. Camide ka'be'ye, sokakta Moskova'ya yönelen ikiyüzlüleri gördük. Menfaatleri söz konusu olduğunda, onlarca takla atan nice ucuz herifleri gördük... Aynı derneğin çatısı altında yıllarca arkadaşlık yaptıkları halde, maddi ve manevi korku söz konusu olduğunda; doksan derece dönüş yapıp arkadaşlarını bir başına bırakanları gördük.  Hasılı kelam, hülasa-i meram, Allah'a ve Resulü'ne imam edip hesap günü Şuuru taşıyan kimselerin dışında; kiminle yola çıkılırsa çıkılsın, zarar ve ziyandan başka hiçbir getirisi olmaz, olmayacaktır... Şimdi, cep odaklı dostlukların (!) tavan yaptığı bir süreçten geçiyoruz. Paran kadar adam, adamın kadar adamsın... Gerek, Siyasette gerekse bürokraside ve gerekse toplumun sivil katmanlarında; beş parası olanlarla yüz parası olanların arkadaşlık devri bitmiştir artık. Kim ne derse desin, artık bu gerçeği görmemiz lazımdır. Çünkü paranız ve adamınız yoksa, pehlivan da olsanız; kimse sizinle yol yürümez... Dolayısıyla, yaşadığımız çağda; genel geçer kaide bundan ibarettir. Ha istisnalar hiç mi yok? Tabi ki vardır lakin, onlar da o kadar azlar ki; zifiri karanlıkta mumla iğne aramaya benzer... Ama şartlar ne olursa olsun, biz Allah ve Resulü'ne gönül verenlerin dışında; hiç kimseyle yola çıkmayacağımızı beyan ederiz. Adları, sanları, ünvan ve makamları ne olursa olsun; artık kimin yol adamı,  kimin de sol adamı olduğunu anlamışız bir nebze...  Siz, sizin şahsiyetinize ve kişiliğinize değer verenlerle; ünsiyet kurup arkadaşlık edin. Tabi çağımızda bu gibi insanları bulmak, kil toprakta altın bulmak kadar zordur. Ama olsun, aramakla bulunması da; bulanların arayanlar olduğunu hiçbir zaman unutmayalım. Kadir kıymet bilenlerle ve, kadir kıymet bilenler olun. Selam ve dua ile.