Reklam Alanı

DİNLENME TESİSLERİ

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Yolculuklar binek hayvanlarıyla yapıldığı zamanlarda belli mesafelerde hanlar, kervansaraylar vardı. Yolcular, çeşitli ihtiyaçlarını gidermek ve geceyi geçirmek için bu mekânlarda konaklardı. Artık günümüzde hayat şartları ve imkânlar değişti. Binek hayvanlarının yerini arabalar aldı. Yolculuk kolaylaştı, mesafeler kısaldı. Eskinin hanları ve kervansarayları yerine de dinlenme tesisleri yapıldı. Geçen gün, bir dinlenme tesisinde olan bitenleri bir süre seyrettim. Dünya hayatının küçücük bir modeli, bir minyatürü olduğunu gördüm. Yolcu otobüslerinin biri geliyor, biri gidiyordu. Gelen yolculardan kimisi yemek yiyor, kimi ihtiyaçlarını gideriyor, kimisi namaz için mescide koşuşturuyor, kimisi de oturup, etrafı seyrediyor ve çaylarını yudumlayarak dinlenmeyi tercih ediyordu. Tesisin görevlisi, kimi otobüsler için sürenin dolduğunu anons ediyordu. Bu anonsu duyanlar otobüslerine binmeye başlıyorlar ve derken oradan ayrılıyorlardı. Ağaçlarla, çiçeklerle, çimenlerle donatılmış çevre düzenlenmesiyle; havadar bir tepede temiz ve serin havasıyla bu tesis, dünyaya çok benzediği gibi, yolcular için gelip geçici ve fani oluşuyla da tam bir benzerlik içindeydi. Bu tesisi beğenen, havasına suyuna hayran kalan her bir yolcu yarım saat sonra buradan ayrılacağını biliyor; hiç biri burada kalıcı olduğunu düşünmüyordu. Bu nedenle hareket tarzları ona yönelikti; kendilerine ayrılan süre dolmadan ihtiyaçlarını görmek, işlemlerini tamamlamak için çabalıyorlardı. Yolcuların konaklama süresi azami yarım saat olduğu halde, orada aylarca kalacakmış gibi davranan kimse divane olarak bilinecek, otobüsünü kaçıracağı gibi, tesisten de kovulacaktır. Bu dünya, hem bu hayat, hem ebedi hayat için her türlü ihtiyaçları karşılamak üzere donatılmış mükemmel bir tesistir. Geçici bir süreliğine konaklamak üzere insanlar buraya getirilip götürülmektedir. İnsanların buraya getirilmeye başlandığı ilk günden beri, kafileler halinde gelip gidiyorlar. Süresi dolanlar ayrılıyor, onların yerine yenileri geliyor. Gelenler gidiyor, gidenler geri gelmiyor. Buna rağmen insanların çoğu bu dünya tesisinde ebedi kalacakmış gibi davranıyorlar. Ne yazık ki ayrılmanın bilincinde olup varacakları ebedi âleme gitme hazırlığını tamamlayanlar çok azdır. Hadis-i Şeriflerde de dünya, müminler için sadece dinlenmelik bir ağacın gölgesine benzetilmiş, dünya hayatına bu gözle bakılması istenmiştir. Hz. Ömer, Abdullah bin Mes’ud ve Abdullah bin Abbas (R.Anhüm) bir gün Resulullah (ASV)’ı ziyarete gittiklerinde Resulullah (ASV)’ın, hurma liflerinden yapılmış bir hasır üzerinde uyuduğunu gördüler. Kalktığında hasırın izi yan tarafına çıkmıştı. Bu duruma üzüldüler. “Ey Allah’ın Resulü, senin için bir yatak temin etsek” dediler. Bunun üzerine Resulullah (ASV) şöyle buyurdu: “Benim dünya rahatlığı ile işim yok. Dünyada ben bir ağacın altında gölgelenip sonra oradan ayrılıp giden bir yolcu gibiyim.” (Tirmizi, Zühd, 44, Hadis no: 2377.) Diğer bir rivayete göre, Resulullah (ASV)’ın yan tarafında hasır izini görünce Hz. Ömer ağlamaya başlamış. Peygamber (ASV) “Niçin ağlıyorsun!” diye sorunca Hz. Ömer, “Ey Allah’ın Peygamberi, Kayserle Kisra meyveler ve ırmaklar içinde iken sen Allah’ın Resulü olduğun halde hasır senin vücudunda iz bırakıyor, nasıl ağlamayayım!” dedi. Peygamber (ASV) “Ey Hattaboğlu, ahiret bizim, dünya onların olmasına razı değil misin?” buyurdu. Hz. Ömer de “Elbette razıyım” dedi. (Müslim, Talak, 30, Hadis no: 3691.) Bu dinlenme tesislerinin düşündürdüklerinin de hadis-i şerif’le aynen uyuştuğunu, aynı mesajı verdiklerini gördüm. Derken benim de oradaki sürem doldu, oradan ayrıldım.
DİNLENME TESİSLERİ
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.