Reklam Alanı

GEREKSİZ SUAL SORMAK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
 Muhterem Kardeşlerim… Çok sual soruyoruz. Sırf öğrenmek niyetiyle Allah rızası için faydalı olan her suali sormak caizdir. “Hazreti İbrahim’in kestiği koçun etini kim yedi?”, “Falanca âlimin anasının adı nedir?”, “Hazreti Yunus’u yutan balık, erkek miydi?” gibi sualler soruluyor. İnsanın, bilmesi gerekmeyen şeyleri sorması mekruhtur. Âlimler buyuruyor ki: Öğrenilmesi emredilmemiş olan şeyleri sormak caiz değildir. Mesela Hazreti Lokman peygamber midir? Cin, insanlara nasıl görünür gibi şeyler sormamalı, çünkü bunları öğrenmekle emrolunmadık. (Tahtavi)   Bugün çok kimse, Ehl-i Sünnet itikadını bilmiyor. Öğrenmesi Farz-ı Ayn olan bilgilerden habersizdir. Faiz çeşitlerini, hatta yemeğin farzlarını bile bilmez iken, dünya ve ahirette gerekmeyen şeyleri soruyor. Bilinmesi gerekmeyen sorulmamalıdır.   Kötü niyetle sual sormak   Kötü maksatlılara ilim öğretmek yanlıştır. Hadis-i Şerifte buyuruldu ki: “İlmi, ehli olmayana öğretmek onu kaybetmek demektir.” [İbni Ebi Şeybe] Suali de uygun sorabilmek, o kişinin ilmini gösterir. Hadis-i Şerifte, “Güzel sual sormak, ilmin yarısıdır” buyuruldu. (Taberani)   Kendisine Farz-ı Ayn olan faydalı sualleri sormak gerekir. Hadis-i Şerifte buyuruldu ki: “İlim hazinedir. Anahtarı sual sormaktır. Sual sorun ki, Allahü Teâlâ sizlere merhamet etsin. Çünkü sual sormakla dört kişi mükafat alır: Soran, cevap veren, dinleyen ve bunları seven.” [Ebu Nuaym]   Faydalı bir sual sorana cevap vermemenin vebali büyüktür. Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: “Âlimin bildiğini söylememesi, cahilin de bilmediğini sormaması helal değildir. Çünkü Allahü Teâlâ, -Bilmiyorsanız, ilim ehline sorun- buyurdu.” [Taberani] “İlmini başkasına bildirmeyen, hazineyi gömüp kimseye yardım etmeyene benzer.” [Taberani] “İlmini gizleyene, denizdeki balıklardan, gökteki kuşlara kadar her şey lanet eder.” [Darimi] “İlmini gizleyen kimseye, kıyamette ateşten gem vurulur.” [Taberani]   İlim sahibi biliyorsa söylemeli, bilmiyorsa bilmiyorum demelidir. Fetva vermenin mesuliyeti çok büyüktür. Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: “Bilmiyorum demek ilimdendir.” [İbni Mace] “Âlimim diyen kimse cahildir.” [Taberani] “Bilmeden fetva verene, yer ve gökteki melekler lanet eder.” [İbni Lal, İ. Asakir] “Ehli olmadan yanlış fetva veren, hainlik etmiş olur.” [Ebu Davud, Hakim] “Ben bilirim” demek doğru değildir.   Kur’an-ı Kerimde de mealen buyuruldu ki: “Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen vardır.” [Yusuf 76]   Âlimler buyuruyor ki: “Allah rızası için, bilmediği bir hususta susanın aldığı sevap, bildiği hususta konuşanın aldığı sevaptan az değildir. Zira cehaleti kabul etmek nefse çok ağır gelir.” [Şabi] “Bir Âlim, “Bilmiyorum” derse, şeytan kahrolur ve, “Âlimin susması, konuşmasından daha zararlı oluyor” der.” [İbrahim Edhem] “Hakiki Âlim, suale cevap verirken, kıyamette, -Bu cevabı hangi kitapta buldun- diye sorulacağından korkan zattır.” [H.Nişapuri]   Suali, muteber eserlerden nakledenlere sormalı, kendi anladığını din kabul eden sapıklara sormamalıdır. Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki: “İlim de, namaz da dindir. Bunun için ilmi kimden aldığınıza, namazı nasıl kıldığınıza iyi bakın. Kıyamette bunlardan sorguya çekileceksiniz.” [Deylemi] “Ahir zamanda, Âlim azalır, cahillik artar. Âlim kalmayınca da, cahil ve sapık din adamları, yanlış fetva vererek fitne çıkarır, hem kendilerini, hem de başkalarını saptırırlar.” [Buhari] “Bir zaman gelecek, o zamanın fakihleri, ince ve karışık meseleleri ele alıp, halkı şaşırtacaklardır. İşte bunlar, ümmetimin en kötüleridir.” [Taberani] “Cehennem zebanileri, günahkâr hâfızlara, puta tapanlardan daha çok azap yapar. Çünkü bilerek yapılan günah, bilmeyerek yapılan günahtan daha kötüdür.” [Taberani] “Ümmetim, kötü din adamlarından çok zarar görecektir.” [Hakim]   Şu halde, lüzumsuz sual ve başka maksatlarla sual sormak doğru değildir. İmtihan gayesiyle karşısındakini sıkıştırmak için sual sormak da uygun değildir. Hadis-i Şerifte, “Öğrenmek için sual sorun! Kötü maksatla sual sormayın” buyuruldu. (Deylemi)   Sual sormanın sevabı   İşe yaramayan lüzumsuz sualleri sormanın vebali olur. Ama lüzumlu sual sormak çok sevaptır. Çünkü Hadis-i Şerifte buyuruluyor ki: “İlim, hazinedir. Anahtarı sual sormaktır. Sual sorun ki, rahmete kavuşun. Sual sormakla 4 kişi sevap alır: 1- Sual soranlar. 2- Cevap verenler. 3- Dinleyenler. [Gazetelerde, maillerde bunları okuyanlar, Radyolarda ise dinleyenler.] 4- Bunları sevenler. [Adam gazete alamıyordur, yahut bilgisayarı maili yoktur, okuyamıyordur. Radyoyu o saatte dinleyemiyordur. Ama gazete alsaydım veya benim de bilgisayarım olsaydı da bu sual cevapları okusaydım, yahut radyoda konuşulurken o saatte müsait olsaydım da dinleseydim diyenler diğerleri gibi sevaba kavuşur.   Allahü Teâlâ, cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)
GEREKSİZ SUAL SORMAK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.