28 Şubat'ın en soğuk dönemi. Tüm inançlı insanların, bu acıyı en derinden hissettiği, en acılı bir zaman 28 Şubat 1998 ve sonrası. Tankların, sokaklar da yürütüldüğü, bu gösterişin tek amacı ve gayesi imanlı, inançlı insanları yıldırmak ve korkutmak idi.
Ama, öyle imanlı insanlar var idi ki, bu baskı ve caydırma hamleleri onları vız geliyordu.
Bunlardan biri de yiğit insan İzzeddin YILDIRIM.
O, kendisini davasına adanmış birisiydi.
Başörtülü insanların neredeyse tamamı, namaz kılanların hedef tahtası yapıldığı bir dönemde, O, bu gençlerin nefesi olmaya çalıştı.
Kendisi, Risale i Nurların hayranıydı.
Risalelerdeki, çıkarılmış ya da değiştirilmiş yerlerin aslına göre düzeltilmesi için çaba sarf ediyordu.
Kısaca, Risale i Nur un aslına göre düzeltilmesine katkı sağladı ve bu çabası da sonuç verdi.
Bugün, Zehra yayıncılık tarafından basılan Risaleler, bu çabanın bir ürünü. Artık elimizde, Üstat Hazretlerinin zamanında neyi niçin, nasıl söylediyse Risaleler de bu amacını okuyabiliyoruz.
Yetmedi, O Asil Müslüman ve bir Kürt aydını idi.
Kürt gençlerinin, Marksist, Lenist ve diğer akımlarda boğulup kayıp olmasına asla gönlü razı olmuyordu.
Tüm İslam alemini, dert edinmişti.
Kürt gençlerinin, doğuştan verilen haklarını doğru buluyordu.
Neydi bu hak,
Kürt dili ve edebiyatı, sanatı, kültürü vs.
Bu haklı istek için, '' Nübihar '' dergisine öncülük etti.
Ve bu haklı çabası sonucunda '' Nübihar "dergisi, hala yayında ve hayatta.
Yetmedi:
Gençleri, sokaktan alıp irfan ve ilim sahibi yapmak için Zehra Vakfını kurdu.
Türkiye çapında Yurtlar ve dershaneler açtı.
Buralar da kalan gençlerin, derdi ile dertlendi.
Ne kadar malı ve mülkü varsa hepsini bu vakfa bağışladı.
Dünya namına hiçbir şey bırakmadı.
Tek bıraktığı bir şey vardı, o da imanlı bir gençlik.
Vatanına ve milletine hayırlı evlatlar yetişti bu yurtlar da.
"Müslümanlar arasında sulh unsuru olun” diyordu.
Vasiyetnamesinde.
Evet, bu çaba ve gayreti birilerini rahatsız etmişti.
İslam ve din düşmanları, onu her şekilde yıldırmaya çalıştılar.
Ama o, imanın verdiği kuvvet gereği yılmadı.
Sonunda bir komplo kurarak, onu evinde kaçırdılar.
Yaklaşık bir ay boyunca işkence ederek, '' ŞEHİD'' ettiler. 28 Ocak 2000.
ŞEHADET, mertebesine ulaşan nadir alimlerden birisidir.
Yakın zamanımızın.
Evet, kendi davası için en değerli varını verdi.
Ancak, Rabbimizin vadettiği şehitlik mertebesine ulaştı.
Rabbimiz': Allah yolunda, öldürülenlere ölü demeyin. Zira onlar Diridirler. Ama siz farkında değilsiniz... "" diyor.
Evet, onlar için maddi bir beden olmayabilir.
Ancak, Ruhları ile ebedileştiler.
ADANMIŞ bir ömür, İzzeddin YILDIRIM.
Davası uğruna.
Rabbim, Rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun inşallah.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum