Karantinadan sonra ilk yazım bu. Korona günlerinde ilham denen şeye inandım. İnsan ilham gelmeyince yazamıyor. İnsan hayatının trajedisine diyecek söz yok. İki sonsuz yokluk arası minnacık bir varlık. Bir insanın ortalama altmış yıllık ömrü dünyanın beş milyarlık yaşına göre bir dakika bile değil.
Ne garip, bütün çileler, elemler, kederler, sevinçler, ümitler, hayaller, yaşantılar, hikayeler bu bir dakikacık içinde olup biten şeyler. Bir dakikacık olan bu hayatın nihai karşılığının sonsuz cennet veya sonsuz cehennem olması ayrıca ne garip!
İnsan hayatı bir riskler mahşeri. Ölüm riski, hesap riski, azap riski, zenci olmak riski, kadın olmak riski, çirkin olmak riski, fakir olmak riski, ikinci sınıf vatandaş olmak riski, vatansız kalmak riski, mutsuz olmak riski. İnsan yaşamı bu risklerden de öte Kafka’nın tabiriyle bir korku imparatorluğu sanki.
Bir ideolojiye, mitolojiye, ülküye, dine inanmak bu riski ve korkuyu minimum seviyeye indirmek için tek çare belki de. Bakış açısının yanılsamasından ziyade çırılçıplak bir gerçeklik bu. Bunu görmek istemeyenler optimistler (iyimserciler) sadece.
Bilim ile din, akıl ile vahiy, dünya ile ahiret derin düşününce çatışıyor, yüzeysel düşününce uyuşuyor. Derin düşünmenin yazgısı yalnızlık ve bir başınalık, dolayısıyla huzursuzluk; yüzeysel düşünmenin yazgısı toplumun müşfik kucağına sığınış, dolayısıyla huzur.
Ülkenin gündemi Ayasofya. Üstelik ondan yüz kat daha hayati gündemler yıllardır sırada beklerken. Dinlerin en büyük esin kaynağı semboller. Bir bakıma dinler sembollerden ibaret. Onun için binlerce yalın gerçeğin harekete geçiremediği kitleleri bir sembol kolayca harekete geçirebilir.
Ayasofya camiye çevrilse toplumda insanlık, dindarlık, dürüstlük, liyakat, ahlak artacak mı, hayır. Öyleyse bu heyecan ve coşku neden? Sembollerin canı sağ olsun! Semboller susamışlardı. Bir sembol uğruna ya Rab ne gerçekler batıyor! Gerçeklerle yüzleşmemek insanoğlunun en büyük aldanışı. Bilerek kendisini aldatan ve bunu yaparken de mutlu olan tek varlık insan.
Reklam Alanı
Diğer Yazıları
- BİR ÖLÜM HABERİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 23 Eki 2024, 09:25
- DERİNLİK, DELİLİK, DİLENCİLİK 16 Eki 2024, 09:51
- ŞAHİN DOĞAN'IN 'BİLMEK AZAPTIR' KİTABI VE ASRIN RUHU 09 Eki 2024, 09:17
- EYLÜL VİCDAN VE DOĞA 02 Eki 2024, 09:21
- İDAM CEZASI ÜZERİNE 25 Eyl 2024, 09:19
- ZALİMLERİ SEVİYORUZ ÇÜNKÜ... 18 Eyl 2024, 11:56
- ABESLER DÜNYASI 11 Eyl 2024, 09:32
- İSLAM VE MODERNLİK 04 Eyl 2024, 09:38
- SICAKLAR, ELEŞTİRİ VE SANAT 28 Ağu 2024, 09:29
- URFALILAR VE KÜLTÜR 21 Ağu 2024, 09:39
- BATILILAŞMA, MEVLANA, MOĞOL VE İHANET 14 Ağu 2024, 09:47
- HZ. İSA ÖLDÜ VE GERİ GELMEYECEK 31 Tem 2024, 10:28
- KENDİLERİ İLE SAVAŞANLAR 24 Tem 2024, 09:29
- İBRAHİM TATLISES Mİ, AHMET ARSLAN MI? 17 Tem 2024, 09:43
- AGNOSTİSİZM VE İLAHİ TRAJEDYA 10 Tem 2024, 09:58
- DUA İÇİNDE BEDDUA 03 Tem 2024, 09:43
- BAYRAM, DAİMOND TEMA VE HZ. AİŞE'NİN YAŞI 26 Haz 2024, 09:15
- TARKOVSKİ, BERGMAN VE BİR TARTIŞMA 12 Haz 2024, 10:38
- MECBURİYET VE HAYAT 05 Haz 2024, 09:42
- YÜKSELİŞ DEĞİL, DÜŞÜŞ 29 May 2024, 11:38
Popüler Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum