Muhterem Kardeşlerim…
İnsanlarda sadakat da kalmadı. Yalvara yakara bir işe giriyor. Yerini biraz sağlamlaştırınca, çalıştığı kurumun aleyhine konuşuyor. Bir köpek kadar sadakat gösteremiyor. Zira son yıllarda bozulma her sahada oluyor. Ancak herkesin bozuk, herkesin kötü olduğunu söylemek doğru olmaz. Dinimizde, sadakatin önemi çok büyüktür. Her işin nizam ve intizamı sadakat iledir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
“Sadakat iyiliğe, iyilik Cennete götürür.” [Müslim]
Bir kurum, işsiz bir kimseyi işe almakla, ona bir iyilik etmiş olur. İşe girmesine vesile olanlara dua ve teşekkür etmek gerekir. Teşekkür etmeyen nankördür. Allahü Teâlâ, “Şükrederseniz, nimetlerimi artırırım. Nankörlük ederseniz, azabım çok şiddetlidir” buyuruyor. (İbrahim 7)
Peygamber efendimiz de, “Kendisine yapılan iyiliği anmak şükür, gizlemek ise nankörlük olur” buyuruyor. (Ebu Davud)
Çalıştığı yerin idarecilerini kötülemek, dedikodu etmek nankörlük olur. Yemek yediği sofraya bıçak saplamak kadirşinas bir kimseye yakışmaz. İşinden veya idarecilerinden memnun olmayan ayrılabilir. Kıtmir isimli bir köpek, sahibine sadakatinden dolayı, birçok insanın mahrum kaldığı nimete kavuşuyor, Cennetlik oluyor.
TAKIYYE
Takıyye, inancının aksini söylemektir. Buna Müdara da denir. İnancını, görüşünü, partisini, grubunu, gittiği yolu saklamak demektir. Sırrını açıklayan kimse, çok defa söylediğine pişman olur, üzülür. İnsan, söylemediği sözünün hâkimidir, söylediğinin ise, mahkûmudur. Keşke söylemeseydim der ama iş işten geçmiştir. Malı ve eşyayı emin olarak saklayan çok insan, sır saklayamaz. Hiç ummadığınız kimse, gizli sırlarınızı açıklayabilir. Onun için eskiden, Zehebini, zihabını ve mezhebini gizli tut derlerdi. Yani paranı, dini inancını, siyasi görüşünü, grubunu gizli tut demektir.
Bu birkaç çeşittir:
1- Kâfirler arasında kalıp, malından, canından korkanın, onlara kalben değil de, dilden sevgi göstermesi caizdir.
Müşrikler, Hazreti Ammar’a, babası Hazreti Yasir ve annesi Sümeyye hatuna işkence edip, "Lat, Menat ve Uzza putu, İslam dininden iyi de" derler, demezlerse işkenceyi artırırlardı. Nihayet ana babası işkence ile şehit edildi. Hazreti Ammar ise, kâfirlerin tehdit ve zorlamaları üzerine dediklerini diliyle söyledi.
Bazıları, “Ammar kâfir oldu” dedikleri zaman, Resul-i Ekrem Efendimiz buyurdu ki:
“Ammar kâfir olmadı, o baştan ayağa iman ile doludur.” [İbniMace, Ebu Nuaym]
“Ammar, iki durumla karşılaştığında en doğru olanını tercih eder.” [İbniMace, İ. Ahmed]
“Allahü Teâlâ imanı Ammar’ın tepeden tırnağa bütün vücuduna sindirtmiştir. İman onun et ve kanına karışmıştır. Hak neredeyse, o orada yer alır.” [İbniAsakir]
Demek ki küfür olan bir sözü, böyle durumlarda yalnız dil ile söylemek caizdir. Resulullah Efendimiz, Hazreti Ammar’a, “Müşrikler eziyet ederse, yine böyle söyle” buyurdu.
Mülci ikrah ile [zorla], bu içkiyi iç, şu malı sat denilse, malını satar. Şarabı içmesi de caiz olur. Caiz olacağını bilmediği için, içmez ve satmaz da öldürülürse, şehit olur. Sultanın haksız olarak, zulüm ile para, mal istemesi ikrah olur. Bunları vermek caiz olur. (Dürer-ül-hükkâm)
2- Öldürüleceğini bilse de doğruyu, inancını açıkça söylemesidir. Bu caiz, hatta iyidir.
3- Takıyye ile malını gasp, yalancı şahitlik gibi zararlı şeyleri yapmak caiz değildir.
4- Takıyye, küfrün galip olduğu yerde caizdir. Şâfiî’de, zâlim Müminler arasında da caizdir.
5- Malını korumak için de, gerçeği söylememek, mesela gaspçı, eşkıya yakalayınca, parası olduğu halde yok demek caizdir. Çünkü insanın mala ihtiyacı çoktur. Mesela su, pahalı satıldığı zaman, abdest almak, farz olmaz. Teyemmüm etmek caiz olur. Çünkü Müminin malı, canı gibi kıymetlidir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
“Malını ve canını muhafaza ederken öldürülen, şehit olur.” [Buhari, Müslim, Tirmizi]
6- İmam-ı Mücahid hazretleri buyuruyor ki:
İslamiyet’in başlangıcında böyle idi. Çünkü o zaman, Müslümanlar garip ve zayıf idi. İslam devleti teşekkül edince, bu hüküm değişti. Takıyyeye ihtiyaç kalmadı.
7- Takıyye, kıyamete kadar caizdir diyen âlimler de vardır. Çünkü müminin kendini zararlardan koruması lazımdır. Takıyye ibadet değildir. Zor durumdan zarardan korunma ruhsatıdır.
Allahu Teala cümlemizi kendisine layık kul, Habibine layık ümmet eylesin. (Amin
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum