Reklam Alanı

MARKA MÜSLÜMANLIĞI

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Kendiniİslami bir misyona adamış birine bakıyorsun yeme ve içme, gezme ve görme gibiher türlü nimete malik. Henüz piyasaya sürülmüş en modern teknolojinin ilkmüşterisi onlar. Peygambergüya en mümtaz bir örnek. Onun hayatına bakıyorsun çile, mahrumiyet, riyazet,binbir sıkıntı ve sancı. Tabileri, yani bizler sadece rutin ve retorik bir diniyaşıyoruz. Gösterişli ve şatafatlı ama içi boş ve yüreksiz. Yinebakıyorsun fedakarlık, vefakarlık, adalet ve feragat gibi sıfatların çoğuinançsız zannettiğimiz kişilerde. Olabildiğince cömert, dürüst, adil ve sözünesadık, ancak inancına bakıyorsun beş kuruşluk ve sıradan. Peki bu yüceduyguların kaynağı ne? Çok garip ve bir o kadar da enteresan. Halbukibu sıfatların çoğu Müslümanlarda olması gerekiyor. Çünkü inançları bunuemrediyor. Realiteye bakıyorsun her şey yer değiştirmiş, insan neye inanacağınakarar veremiyor, bilinemezcilik kaçınılmaz. Birinin kendisi güzel, düşüncesi(itikadı) berbat; diğerinin düşüncesi güzel, kendisi berbat. Bununnedenini herhangi bir cemaat mensubuna sorarsan uzun uzun ezbere nutuklar çekersana. Fakat iş pratiğe gelince sözleri kartondan yapılmış evler gibi hemenyıkılıverir. Geliştirilenanlam haritasına göre bir Galileo, Shakespeare, Tagor veyaGandhi herhangibir yere oturmuyor. Bizim gibi inan(a)madıkları için sonsuz bir ateşin cezasınıhak etmiş ‘pislikler’ onlar. Diğer tarafta kendilerine bağlı en adi,aşağılık ve karaktersiz birisine cenneti sunarlar, daha doğrusu ikram ederler.Bunlar Müslüman, yani seçilmiş ümmet! Birdünya menfaati için amirinin el ve ayaklarına kapanır, ona sevimli ve şiringörünmek için her türlü sahteliği yapar, gerekirse insanlıktan çıkmayı bilegöze alır ama yeri gelince de halis bir mümin olduğunu hiç sıkılmadan ilaneder. Kelime-i şehadeti getirir ve cenneti sadece kendisine tahsis edilmiş birbağ, bahçe ve huriler toplamı olarak görür. Öyleya, vaize bakıyorsun öyle bir kendinden emin güvenle nutuk atıyor kibilmezseniz onun bütün bilmecelerini çözmüş, muammalarını halletmiş, Allah’tansonsuz bir güvence almış zannedersiniz. Bütün cemaat suçlu, eksik ve kusurlusadece kendisi pak, temiz ve nezih. Üstelikbütün bu hararetli nutukları para karşılığı atıyor. Düşünüyorum da bir aylıkmaaşını kesseniz acaba hangisi aynı performansı gösterip kürsüye çıkıp konuşur?Öyle bir iklimde yaşıyoruz ki Neyze’nin dediği gibi ‘kimse çözemiyor bukördüğümü.’ İslamicemaat ve gruplar sonsuz ve sınırsız bir rehavet bir ‘huzur’ içinde. Cennet,yeşil halılar misali damenlerinin altına lütfen serilmiş gibi. Bu ‘seçilmişlikduygusu’ bütün hepsine bulaşmış olan onulması zor bir hastalık. Bazı dingörevlileri üstenci ve zaman zaman kibir kokan edalarıyla dini, daha doğrusu la-dinianlatıyorlar sıkıcı sıkıcı. Hertürlü iğretilik, sahtelik ve yapaylık, kendisine ‘İslami’ bir renk veyareferans bulabiliyor ne yazık ki! Böyle olunca da rutin ve aksesuar görünümükaçınılmaz hale geliyor. Kur’an-ı Kerim ittifakı, uzlaşmayı öneriyor, pratiğebakıyorsun her türlü fikri ve ameli parçalanma, dağınıklık hakim. Görünürdebirbirine zıt iki durum. Öyleyseçare ne? Tabiî ki te’vil, taviz, tabir ve tefsir, yani kaçış ve mazeret. Halbukigeleceği vaat olunan o ‘din günü’nde hiçbir mazeret geçerli değil.Galiba şair haklı ‘sizler, güneşi ceketinin astarı içinde kaybetmiş markaMüslümanlarısınız.’ “Yazdıklarınızümitsizlik ve şikayet kokuyor”dediğinizi duyar gibiyim.Evet, farkındayımümitsizlik kokuyor. Ümitsizlik ve şikayet ama ne çare ki gerçek. (26.06.2009tarihli günlükten)
MARKA MÜSLÜMANLIĞI
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.