“Zevkler ve renkler tartışılmaz” derler. Bunlar kişinin özelidir, her bir insanın zevkleri ve hoşlandığı renkleri farklı ve kendisine özeldir, zorlamayla değişmez, demektir. Oysa bu yargı bir kısım zevkler için doğru olabilir, her alan için geçerli değildir. Başka bir deyişle sadece kişinin şahsını ilgilendiren hususlarda zevkler ve renkler özeldir, tartışılmaz. Örneğin yeme-içme konusunda bu geçerli bir hükümdür. Toplumda herkesin hoşlandığı ortak zevk ve lezzetler bulunduğu gibi, farklı olan özeller de vardır. Herkesin lezzet anlayışı ve damak zevki birbirinden farklı olabilir; birinin hoşlandığı bir yiyecek veya içecekten diğeri hoşlanmayabilir. Aynı durum iç giyimde, kişinin yalnız başına yaşadığı özel odasındaki özel giyim ve yaşantısı için de geçerlidir. Bu gayet doğaldır.
Ancak topluma yönelik hususlarda ve topluma açık alanlarda zevkler ve renkler tartışılır. Her bir fert, içinde yaşadığı toplumun tensibini gözetmek durumundadır. Toplumun genel zevki esas alınmalıdır. Kılık-kıyafet ve dış giyim konusunda, toplumun genelinin hoşnutluğu esas alınmalıdır. Buna aykırı olan özel zevkleri yaşamak isteyenler toplumdan dışlanır, ayıplama tepsiyle karşılaşır. Esasen bu konuda kişinin özel zevkini oluşturan da toplumun olumlu tepkilerinin etkisidir. Yani toplum hoşlandığı ve uygun gördüğü ölçüde kişi de zevk alır. Kılık-kıyafet ve dış giyimle ilgili zevkler ve renkler böyledir.
İnsanın dış giyimi kendisi için değil, karşısına çıkacağı toplum içindir. Bu nedenle toplumun tensibini gözetmek durumundadır. “Benim zevkimdir, istediğimi giyerim, istediğim kılığa bürünürüm” diyerek toplumun garip karşıladığı ve olumsuz tepki verdiği bir kılık kıyafet içine giremez. Çünkü bir-iki kez aynaya bakmak dışında kişi kendini göremez ama içinde bulunduğu toplum sürekli onu görmektedir. Ayrıca sürekli kendini görmediği için giydiği her renk ve desen, kendisi için aynıdır. Bir yiyecek veya içecek türünden de olmadığı için farklı bir lezzet alması da mümkün değildir. Bu itibarla kendisine bakanların zevkini dikkate almalıdır.
Kur’an-ı Kerim, topluma yönelik huşularda Allah’ın yasakladıkları dışında toplum örfüne uygun davranılmasını istemiş ve bunu “ma’rûf” kavramıyla ifade buyurmuştur. Bazı ayetlerde bu kavram “dini ve aklın hoş gördüğü şey, iyilik”, bazı ayetlerde de örfe uygunluk anlamında kullanılmıştır. Örneğin, Bakara suresinin 233. Ayetinde çocuğun annesine sağlanacak yiyecek ve giyimin örfe uygun olması gerektiğine dikkat çekilmiştir: “Anneler, çocuklarını -emzirmeyi tamamlamak isteyen kimse için- tam iki yıl emzirirler. Onların örfe uygun olarak yiyeceğini ve giyeceğini sağlamak, çocuğun babasına aittir..” Aynı ayetin devamında, “Eğer çocuklarınızı (bir sütanneye) emzirtmek isterseniz, örfe uygun olarak vereceğiniz ücreti güzelce ödediğiniz takdirde size bir günah yoktur..” ifadesiyle süt anneye verilecek ücretin de örfe uygun olması gerektiği bildirilmiştir.
Boşanmış kadınlara yapılacak iyilikte de örfe uygunluk istenmiştir: “Kendilerine temas etmeden veya bir mehir belirlemeden kadınları boşamanızda da size bir günah yoktur. Bu durumda onları gönül alacak bir şeyle faydalandırın. İmkânı geniş olan kendi gücüne göre, darda olan da yine kendi gücüne göre, örfe uygun bir şeyler versin..” (Bakara, 236)
İbadette “cemaatle namazı” uygulayarak birlikteliği her gün ders veren İslam, topluma rahatsızlık veren tüm unsurları da yasaklamıştır. Aynı şekilde giyim-kuşam ve diğer topluma yönelik davranışlarda da toplumun değerlerini dikkate almasını istemekten daha doğal ne olabilir?
Topluma rehberlik etmek, eğitim ve dini hizmet vermek durumunda olanların toplumdan dışlanmalarına yol açacak örfe uymayan tutum ve davranışlardan, aykırı giyim-kuşamdan, toplumun hoşlanmadığı kılıklardan uzak durmaları, etkili olabilmeleri için zorunludur. Unutulmamalıdır ki topluma ters düşenlerin, o topluma verebilecekleri hiçbir şey yoktur. Kılık-kıyafet resmi olarak serbest bırakılmış olsa da, özellikle öğretmenlerin toplum örfüne uygun davranmaları, toplumdaki saygınlıkları açısından da önemlidir.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum