EY YOLCU!

Dur ey yolcu, bastığın toprağın altında uçsuz bucaksız bir âlemin var olduğunu; ve uzun bir yolculuğun seni beklediğini düşün. Ey yolcu; yol da ol, yoldan ayrılma, yolun kurallarına uy ve yolda öl. Dur ey yolcu, yerin altında sessiz sedasız yatan binlerce, milyonlarca toprağa karışmış olan bedenleri düşün ve seni vuslata götürecek olan yoldan ayrılma. Ey yolcu, yalnız geldiğini ve yine yalnız gideceğini aklından çıkarma; yürürken mağrur olma, istiğna duygusuna kapılma, sesini yükseltme; susmanın gerektiği yerde konuşma, konuşmanın gerektiği yerde de susma. Hak için yaşa, hak için yola gir ve hak için yola davet et insanları. Dur ey yolcu; rızık endişesi taşıma, yaptığın iyiliği başa kakma, verirken teşhir etmekten uzak dur, benlikten kaçın, ihvan-ı ziyaret etmeyi ihmal etme; olaylara karşı sabırlı ve metanetli ol. Aceleci olma, unutma ki; acele eden ecele gider. Öfkene sahip ol, çünkü öfkeyle kalkan zararla oturur unutma! Dur ey yolcu; azığın takva, sermayen Salih amel, pusulan sırat-ı müstakim, rehberin Resulullah, kılavuzun Kur'an olsun. Sakın dünyanın göz boyayan kandırmacalarına aldanma, bilesin ki; yol uzun, yük ağır ve gideceğin güzergâh geçitlerle doludur. Geçitleri selametle geçebilmen, yolda olmana bağlı olduğunu unutma. Ey yolcu; Hz. Ebubekir’in buyurduğu gibi; kabre azıksız girenin durumu, gemisiz denize açılanın durumu gibidir. Gemiye binmeden denize açılanın boğulması kaçınılmazdır. Öyleyse ey yolcu dur ve etrafına bak, göğe bak, kevni ayetleri müşahede et, yeryüzünün genişliğini tefekkür et; yüce Rabbimizin şu dünya denilen imtihan sahasında; biz insanlar için halk etmiş olduğu bunca masrafı ve sayısız nimetleri düşün! Düşün ki yolda olasın, yoldan çıkmayasın. Dur ey yolcu; ya bir gönülle gir, ya bir gönül al, ya da bir gönül tamir et ki, Sevgi ikliminde çiçekler açsın, saygı güzergâhında sevgi tomurcukları yeşersin, ilim dünyanda hikmet, marifet ve hakikat; insanlara yol göstersin. Ey yolcu; her an sefere çıkacak olan kervanın kalkışını gözetle, çünkü her fani gibi, senin de bu dünya güzergâhında bir misafir; bir yolcu olduğunu unutma. Bu öyle uzun bir sefer ki, gidişi olup da dönüşü olmayan bir yolculuktur. Onun için, azığını yetecek kadar hazırla; zira yolda azığın bulunmadığını aklından çıkarma!... Ey yolcu; yola çıkmadan önce, kimin namına yolculuk yapacağına bak ve ona göre yola çık. Elinde geçerli bir fermanın, yön gösteren pusulan, nihai menziline varmak için; mülk sahibinin izni ve belgen olsun... Ey yolcu; şu imtihan dünyasında önünde iki yolun olduğunu unutma. Biri hak diğeri batıl. Sakın ola batıl yola tevessül etme. Yaşamın tüm zorluk ve yokuşlarına rağmen seni necata ulaştıracak olan hakkın yoludur ondan asla sapma. Saparsan sapıtır ve hüsrana uğrarsın. Ne mutlu hak yolunun yolcusu olan bahtiyar olan yiğitlere. Selam ve dua ile.