Reklam Alanı

KÜRESEL ISINMA VE KURAKLIK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Kar yağdığında, kabus, beyaz esaret gibi klişeler kullananmedyada, bu günlerde küresel ısınma ve son 40 yılın en kurak günleri gibimanşetler, yazılar görmeye başladık… Gerçekten de tehlike büyük. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’ nında, kuraklığın tarıma olumsuz etkilerini belirlemek ve yol haritası hazırlamakiçin harekete geçildiğini ifade etmesi durumun ciddi olduğunun işareti. Yine Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Özden Güngör dekuraklığın devam etmesi halinde, 2018 yılında tarla ürünlerinde yüzde 10 ila 50üretim kaybı yaşanacağını belirterek, oluşabilecek resmi gözler önünekoymuştur. Yapılan açıklamalar ve yapılan yorumlara bakıldığında; budenli bir kuraklığın, 1970’lerden bu yana yaşanmadığı anlaşılmakta. Yaşanankuraklığın nedeni de herkesin malumu olduğu üzere; küresel ısınma. Küresel Isınma: “Atmosferin alt kısımları, okyanuslar,denizler ve kara kütleleri yüzeyindeki sıcaklık artışı” olarak tanımlanmakta.Dünya, kendi doğası gereği defalarca soğuyup ısınmıştır. Bugüne kadar çok keziklim değişikleri yaşanmış ve mevcut iklim de değişmeyecek diye bir kural yok. Ancak son birkaç yıldır yaşanan iklim değişiklikleri vegirilen tehlikeli sürecin nedeni; daha önceki-dünya ekseninde meydana gelenküçük değişiklikler, volkanik patlamalar veya güneş ışınlarının artan etkisigibi-doğal nedenlerden kaynaklanmamaktadır. Tabir caizse, bu defa kendi ellerimizle bozuyoruzgüzelliğimizi. Su buharı, karbondioksit, metan ve azot oksitler gibigazların oluşturduğu sera gazları etkisi. Sera etkisinin nedeni; fosil yakıtlar, katı atıklar, ağaç veağaç ürünlerinin yakılması, motorlu taşıtların kullanılması, vb faaliyetlerdir. Sanayileşme, doymak bilmeyen Kapitalizm’in ihtiyaçtan fazlaüretmesi, bu kaynakların daha fazla tüketilmesine; bu da daha hızlı ısınmayaneden olmaktadır. Küresel ısınmanın önemli nedenleri arasında; teknolojikhayatın devamı için gerekli bir takım üretim işlemleri sonucunda meydana çıkanperflorlu bileşikler, hidroflorokarbonlar, kloroflorokarbonlar, bilinçsizsulama(baraj suları ile yapılan aşırı sulamalar ve yer altı sularının ciddiseviyede azalması) ve yeşil örtülerin yok edilmesini de sayabiliriz. BM 2006 Dünya Su Gününde yayınladığı raporda; aslındadünyadaki suların herkese yetebileceğini ama yanlış kullanımın susuzluğa sebepolduğunu açıklaması dikkat çekicidir. Küresel ısınmanın en önemli sonucu kuraklıktır. Kuraklık,enerji ve tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilemektedir. Dolayısıylahayvancılık ve daha birçok sektör de yine kuraklıktan etkilenmektedir. Küreselısınmanın bir diğer sonucu ise orman yangınlarıdır. Ayrıca bazı balık türleride dahil olmak üzere hayvan çeşitliliğinin azalmasına da neden olmakta. Bilim adamları, ciddi tedbirler alınmazsa; küresel ısınmanındaha da artacağını söylemekteler. Bu durumu irdeleyen ve su kaynaklarınıngiderek azalacağı, dünya nüfusunun da artacağını hesaba katan bazı siyasianalistler ise, yakın gelecekte su savaşlarının yaşanacağına dair öngörülerdebulunmaktalar. Su kaynaklarının ciddi gıda ihtiyacı doğuracağı da öngörüldüğünegöre, bir ülkenin tarımsal olarak(kendini besleme)kendine yetmediği zamanbağımsızlığının da tehlikeye düşeceği gibi sonuçlar bile çıkarılabilir. Küresel ısınmanın önlenmesi için yapılması gereken ilk iş;enerji ve sanayi üretiminde fosil yakıtlar yerine temiz, doğa dostu veyenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmaya başlanmasıdır. Tarımda bilinçli ve verimli sulama yöntemlerininkullanılması gerekmektedir. Yine şehirlerde yeşil alanların fazla olmasına özengösterilmelidir. Çünkü yeşil alanlar kentte hava sirkülasyonu sayesindeserinlik oluşturmaktadır. Beton ve asfalt, gündüz emdiği güneş enerjisini gecedışarı vermekle sıcaklığın artmasına neden olmakta ve daha fazla klimakullanımına yol açmaktadır. Böylece klimalarla oluşan sera gazı salınımıartmaktadır. Az yağış alan bölgelerde, suya fazla ihtiyaç duymayanürünlerin ekimine öncelik verilmelidir. OHAL veya bölgemizde yaşanan savaşlara rağmen uzun vadeli vekapsamlı bir su politikası oluşturmalı; su, toprak, tarım, enerji, hayvancılıkve orman gibi tüm unsurların bu politika gereği planlanması yapılmalıdır. Yeşil alanlar ve orman miktarını arttırmak özellikleaciliyet arz eder. Tarımsal niteliğini kaybetmemiş alanlar ve meralardayapılaşma durdurulmalı, bu konuda ranta geçit verilmemelidir. Sanayileşmiş ülkelerin, yaklaşmakta olan ve etkilerinigiderek daha da yakından görmeye başladığımız küresel ısınmanınyavaşlatılmasına yönelik tedbirlere ABD, uymayacağını açıklayarak dirençgöstermektedir. Buna rağmen, dünyanın en büyük sera gazı salınımını yapanÇin de başta olmak üzere; Almanya ve diğer ülkeler, ABD’nin takındığı tavrıtakınmadılar. Kapitalist ülkelerin ne yaptığına bakmadan, kendimize vebölgemize, lokal da olsa yararı olacak tedbirler almaktan kaçınmamalıyız. %95 su kaybına neden olan vahşi sulamanın yerine damlamasulama sistemi kullanmalıyız. Genel anlamda tasarruflu olmakla birlikte; bilimselstandartlara göre Türkiye’nin su fakiri ülke(Türkiye’de kişi başına düşen sumiktarı; yılda 1450 metre küp. 20 yıl önce bu miktar; 4000 metre küptü. Nüfusunartmasıyla 30 yıl sonra 1000 metre küpe düşeceği hesaplanıyor) statüsündeolduğunu unutmadan, su konusunda özellikle daha da tasarruflu olmalıyız. "Beyaz esaretten" yana hep şikayetçi olanlarmemnun mu bilmem ama İslam'ın bizi, çevreyi/ekini korumakla mükellef kıldığınıda hatırlatmak isterim. Rabbim, bizleri; dini/doğru yolu/barışı, aklı,canı/canlıları/insanları/yaşam hakkını, malı/mal güvenliğini/adaletlibölüşümü/emeği ve ekini/ekolojiyi/çevreyi/habitatı koruyan; O'nun nimetlerineşükredenlerden eylesin.
KÜRESEL ISINMA VE KURAKLIK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.