Merak buyurmayın, entel elit ve etik (!) takımlarımız, sokakları başı boş bırakmadan; son derece hızlı bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedirler!?... Sokaklarda hemen herkes siyasetten, politikadan, Ekonomiden konuşuyor lakin; çok azkişi işe aşina! Cesaretleri ise, cehaletlerinden galiba! İslam âleminde savaşların ve kıyımların ardı arkası kesilmezken; birilerininhiç umurunda olmazken, birileri de hala günü birlik meselelerle gününü kurtarmanın mücadelesini vermekteler! Çok acayip bir durumdur, hal-i hazırdan ders çıkarmaktan aciz olanların; kollarını dış dünyaya uzatmaya çalışmaları,tam anlamıyla talihsizlik… Ne mi demek istiyoruz?
Müslümanlardan bir kısmı veya Müslüman geçinen bazı uyanık tipleri, İslam’ın evrensel hükümlerinin toplumsal hayatta uygulanıp uygulanmaması onları pek alakadar etmemekte el-an. Onları daha çok, partileri, ırkları, aşiretleri, paraları, arsaları, hortumları; şeyhleri, hizipleri, taraftarları, fanatikleri, hangi ihalede ne kadar kazanacağı, hangi sözünazı geçer adamların eşiğinden pay kapacakları ilgilendirir… Neden bu hale geldik? Dün bazı adamları yerden yere vuranların, bu gün aynı adamları göklere çıkartıp kahramanve vatansever ilan etmelerininasıl yorumlayalım diye şaşırdık cidden? Peki, memlekette neler değişti acaba?
Değişen şu: “bilip, sezip ve görebildiğimiz kadarıyla (istisnalar kaideyi bozmaz) kalabalık bir kitlenin değişmeyen bozuk mizaç ve karakterleri, düşünceleri, ahlakları ve toplum içindeki davranış biçimleri. Dün “A” grubunusavunmak adına, insanlarla, boğaz boğaza tartışıp “B” cenahındakiinsanların kalbini kıranlar; bu gün,geldikleri yerlerinedüşmanve atakta bekleyen bir saldırgan gibi!Yani, anlayacağınız Sokaklarda nabız ne tam durmuş, ne tam çalışır durumda!Belki tam bir sersemlik hali var mevcut safhada. Öyle ki, bir kısım zerzevatlar; yarın hangi köşeyi işgal edeceğinin hesabıyla yatıp kalkarken;“Allah zalimlerin yaptıklarında, haberdardır.” Hakikatini unutmaktadırlar!
Daha dün denecek kadar, yakın bir zamana kadar; sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarının tümünü silip,ve bu gün farklı bir yerde duruş sergileyip vatansever (!) görünenmüzebzebin olanların altında; hinlik, ikiyüzlülük ve bukalemunluğun yatmakta olduğunu bilmeyen var mı?. Yarın rüzgârın farklı yönlerden esmesiyle, aynı gölgeden adamların; hangi eşikte soluk alacaklarını bilmek için, kâhin olmaya da gerek yoktur! Çünkü yerleri bellidir; daima gür olan ateşin yanında bekçilik yapar dururlar!...
Ha birde, sokaklarda; şöyle bir nabız da atmaktadır: “Dini konuları okumadıkları halde din-bilimcilerden, çakma ekonomi bilimcilere; siyasetin “S” nidahi bilmeyen siyaset uzmanlarından (!); okumamış akıl hocalarına; kelime çömezi kelamcılardan, sosyal hayatın adabı konusunda cahil silik sosyal demokratlarına varıncaya kadar; kalabalık bir yığın, üzerlerine vazife olmayan konularda ahkâm kesmekte, fikir yürütmekte! İnsanların daha çok cesurca hakkında konuştukları mevzu ise; dini konu ve meseleler. Yani, meydanı boş bulan değneğini sallamaktadır anlayacağınız. Unutmadan, işin mahiyetini okumuş bilenlerimizin de, bu aralar çok işleri var (!) ve meşguller! Neyle mi? Birbirleriyle uğraşmakla tabi, neyle olacak başka! Onlar tartışma ve atışmayla zamanlarını zayi etmeye dursunlar, birileri de toplumun ve insanlığın ahlakını, inancını ifsad etmek için durmadan yeni bozuk fikirler icat etsin; ithal etsinler, nede olsa bizimkilerin (!) çok mühim işleri vardır, başlarından aşkın!
Sokaklarda nabızlar, başka konuları da dert edinmek için atmakta tabi (!) Aşiretçilik ve ırkçılığın yanı sıra; siyaset sahnesinde adamını görmek için çırpınıp duranlardan, deveden kulak olan masrafları, devlete ve millete deve ağırlığında faturalandırmayı düşünen haramzadelere varıncaya kadar; tutarsız, dengesiz, gayesiz ve ülküsü olmayan bir sürü meçhul adam bulmak içten bile değil!... Şimdi sahte tebessümlerin, suni dostlukların ve geçici arkadaşlıkların bol olduğu bir mevsimden geçmekteyiz.
Erdemli ve kişilik sahibi olan insanların, böyle bir zaman ve zeminde; daha dikkatli, daha temkinli ve önünü görerek hareket etmeleri lazımdır. Yoksa ayakların kaymaya müsait olduğu şu seçim, pardon geçim döneminde; diğer zamanlara nazaran daha dikkatli davranılmasa…! Unutmadan, her mahallede onlarca Muhtar adayı ve yollara sokaklara asılan kocaman resimlerden geçilmediğini görmüşsünüzdür zaten! Birde her ilçede belediye başkanlığı için, onlarca aday adayı ve bir o kadar da encümen aday adayları! Yahu güzelim memleketime hizmet aşkıyla (!) yanıp tutuşan ne de çok adamımız varmış da haberimiz yokmuş! Aslına bakılırsa, Hakikat; gerçek âşıkların ve vatanseverlerin piyasada görünmüyor veya tanınmıyor olmalarıdır…
İnsanlar ne yapmak istiyorlar Allah aşkına? Görev ve vazifeye ehil olan olmayan herkesin sloganik nakaratı: “Vatana, millete, mahalleye,kalınmaya ve insanlara hizmet etme sevdası” söylemi! Çok azı müstesna olmak üzere, çoğunun niyetinin bozuk; laf edebiyatından ve gözlerini diktikleri bazı kelepirlerden parça koparmaktanbaşka dertlerinin olmadığı aşikâr… Taşralısının, işçisinin, köylüsü ve hademesinin tabir caizse; yek koldan görevlere aday adayı oldukları; belki de dünyada tek memleket, hata tek ülke mi olduk ne?!... Sokaklarda nabız durmadan, yeni keşifler için atmakta ve yeni buluşlar (!) sizi bilgilendirmeye gayret edeceğiz! Vesselam. 24 Aralık 2018.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum