İNSAN GÜCÜNÜ AŞAN HER ŞEY ONU BİTTAB DÜŞÜRÜR?

İNSAN GÜCÜNÜ AŞAN HER ŞEY ONU BİTTABDÜŞÜRÜR? Evvela:“En başta, her kim olursa olsun, ister sivil ister resmi, ister amir istermemur, ister işçi isterse işveren olsun; insanlara karşı kullanılan her türlüşiddete, zor ve zorbalık kullanmaya, başkasının haklarına teşebbüs etmeye,toplumsal huzuru bozan fiil davranış ve hareketlerin her türlüsüne karşıolduğumuzu belirtmek isteriz! Saniyen:“Nasreddin Hoca’nın evine hırsızın birigirer ve Hoca’da, tespit ettiği hırsızı gidip Kadı’ya şikâyet eder! Hoca’nınşikâyeti üzerine, hırsızı yakalatıp mahkemeye getirten Kadı; hırsızıyargılayacağına, başlar Nasreddin Hoca’ya soru sormaya: “Hoca! Neden kapıyı iyikilitlemedin? Neden eşyalarını iyi saklamadın? Neden önlemini almadın gibi birdizi soru sorar Hocaya!Kadı’nın bu yanlış davranışına dayanamayan Hoca,“KadıEfendi Kadı efendi,söyler misinizbana, şimdi şu hırsızın hiç mi suçu yokturdiye çıkışır! Meseleşu: “Hemen her vesileyle, görsel ve yazılı medya aracılığıyla; sağlık çalışanlarınakarşı şiddete hayır söylem ve sloganlarını işitmekteyiz… Geçen günlerde,Şanlıurfa da, Çocuk acilinde; bir çocuk velisinin, Doktorun kafasına taşlasaldırıpdarp etmesini elbette ki hiç kimse tasvip etmez, edemez etmemeli. Lakinmesai saatinin bitimiyle doktorlardan boşalanHastanelerin, gece boyunca hastaakınına uğrayan acil servislerine nöbetçi doktor diye vazifelendirilen bir ikipratisyen Doktorun; bu kadar kalabalık hastalarla ilgilenemeyeceğini,biz bildikanladık da, Devlet’inyetkili mercileri neden bunun için önleyici bir önlemalmamaktadır? Gecegeç saatlere kadar, acil servislerin tümüne hasta akınının olduğunu bilmeyen mivar? Buna arada bir trafik kazalarında yaralanan, kavgadan ve diğer olaylardandolayı hastaneye gelenleri de eklediğimizde; Doktorların yetersiz kaldıkları bugibi durumlarda, kaldıramadıkları bir yük ve külfetle karşı karşıyakalmaktadırlar haliyle. Beri taraftan Sıkıntılı, meramını ifade edemeyen,ruhsal bunalımı vs. olan bir sürü insan var yaşadığımız toplumda. Şunu demeyeçalışıyoruz: “Acil servis bölümlerine bir iki doktorun, yüzlerce hastaylailgilenmeyeceği gerçeğinin; resmi merciler ve makamlar tarafından takipedilmesi ve bu gibi sıkıntıların telafisi için somut bir çare üretmeleri lazımve şarttır. Hemenher gün mesai bitip saatiyle başlayan hasta akınını göz önündebulundurduğumuzda, en fazlaelli hasta başına bir doktorun, birde önemli birkaçbölüme bakacak uzman doktorların görevlendirilmesi lazım değil midir?! Meselagöz ve dâhiliye bölümleri gibi, lakin tamamıyla sistemin hatasından kaynaklananbu gibi olay ve hadiselerin; sadece vatandaşa veya şiddet başvuranbirkaç aymazinsanın üzerinden (haklı veya haksız) toplumun geneline mal edilmesi; “yukarıda misalini verdiğimiz Nasreddin Hoca’nın evine giren hırsızı değil de,Hoca’yı soru yağmuruna tutan Kadı’nın durumuna benzemez mi? Şanlıurfa’davuku bulan hadisenin içi yüzünü tam olarak bilmemekteyiz,fakatacilsevislerebaşvuran vatandaşları, oraya git, buraya git diye başındansavan,az daolsa sağlık çalışanının olduğu da bir gerçek? Böyle derken,Doktorumuza yapılan saldırıyı tasvip ettiğimiz anlamı çıkarılmasın… Tam aksine,bu tür zorbalıkların her türlüsüne karşıyız ve kınamaktayız. Varsa hatası veyailgilenmeme gibi bir durumudoktorun şayet; gider ilgili yerlere,haklarındaşikâyette bulunur… Birdeşöyle bir sıkıntı var hastanelerde: Her gün mesai saatinin bitmesiyle, acilbölümlerine yoğun bir hasta trafiğinin yaşandığını tekrarlamaktan faydaolduğunu düşünüyoruz. Mesela, her Doktor başına yüz hastanın düştüğünü vedoktorun,her bir hastaya altışar dakika ayırdığını hesaplasak; 6’i yüzleçarptığımızda karşımıza 600 dakika çıkar ve bu tamon saate tekabül eder ki,böyle bir minvalde doktorların gelen hastalarla sağlıklı bir şekildeilgilenemeyeceğini yedi yaşındaki bir çocuk dahibilir.İşte sıkıntıların birçoğuda bu gibi şeylerden kaynaklanmaktadır… Evet, sağlık çalışanlarına şiddetehayır sloganına, herkes katılmaktadır! Fakat, gelenhastalara tepeden bakan, en ufak bir rahatsızlığından dolayı,insanları tahlilkuyruklarında saatlerce bekleten, veli-i nimeti olan vatandaşa sert ve kabadavranan doktor, hemşire ve varsa diğer sağlık çalışanları tespit edilmeli,varsa sıkıntı ve hataları, faturası genele değil, yalnız hak edenlerekesilmelidir? Hastanelerlesık sık yolu kesişen biri olarak,âcizane, gördüğümüz nahoş manzaraların, gereğiolmadığı halde yapılan baştan savmaların varlığı da inkâr edilemez!Ancak kaideşudur: “Aşırı yük yükleyenler, yüklenenleri yıkar” Yani, bunun karşılığı şudur:1)“Devlet,hastanelerde insanlara karşı şefkat, ilgi ve alaka kuracakprofesyonel görevli birimleri kurmalı. 2) Acil servislerde bir iki doktorun,gelen hastalarla sağlıklı bir şekilde ilgilenemeyeceklerini hesap etmelive busıkıntıyı telafi etmek için bir an önce acil çözüm üretmelidir…Yoksa, istendiğikadar uğraşılsın; insanların talep ve isteklerine tercüman olunamayacağı gibi,olumsuzlukların önüne de geçilemez. 3)Devlet hastanelerine giden hasta vatandaş doktorlarla karşı karşıyagetirilmemeli, canlarından bezdirilmemelidirler.Hem hastave hasta yakınları,hem de Doktorlar; sivil kıyafetlerle çevrede tanınmayan müfettişler tarafındansık aralıklarla kontrol edilmelidirler. Güvenlik görevlisinden hemşireye,Hademesinden Doktoruna kadar; herkesin mesul olduğu görevini bihakkın ifaetmesi sağlanmalı, Devletle vatandaş arasındaki bağı zedeleyecek olan insanlartespit edilip gerekli uyarılar yapılmalıdır! Ve olumsuz her türlü fiil vedavranışlardan özellikle, kaçınılmalıdır… Adil ve sosyal devletin gereği olarak budüsturların; acilen devreye girmesi için adımlar atılmalı, mesleğini aşklaşevkle, insan sevgisiyle büyümüş, tahsil görmüş doktorve sağlıkçalışanlarınınvazifelendirilmelerine büyük önem ve ihtimam gösterilmelidir…Yaşadığımız Modern çağda, insanlara seviyelerine göre davranılmalı,ünsiyetkurulmalı ve hastanelerde vuku bulan böyle nahoş olayların önüne geçmek için,insani kurallar geliştirilmelidir… Herkes görevini bilip yapmalı, vatandaşvatandaşlığını, sağlıkçı sağlıktan sorumlu olduğubilinciyle hareket etmesinişiar edinmelidir… Şartlar ne olursa olsun, Doktor ve sağlık görevlilerine karşışiddetin uygulanması kesinlikle yanlış ve hatalı bir davranış şeklidir tasvipve kabul edilemez. Varsa hata ve yanlışları, başhekimlik ve ilgili birimlerebizzat haklarında şikâyete bulunulabilir… Bu gibi nahoş olayların bir daha vukubulmamasını umar ve temenni ederiz. 23 Temmuz 2018.