Reklam Alanı

KUR'ANI AÇIKLAMAK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Muhterem Kardeşlerim… Kur'an-ı Kerimi herkes anlayabiliyorsa, şu sorulara cevap verilebilir mi? 1- “Âyetleri açıklamak Allah’a aittir” ne demektir? 2- Resulullah, Kur'an-ı Kerimi açıklamak için yüz binlerce Hadis-i Şerifi niye bildirdi? 3- Madem Âyetleri açıklamak Allah'a aitse, Peygamber Efendimiz hâşâ niye Allah'ın emrini dinlemeyip Kur'an-ı Kerimde olmayan birçok haramları hadis-i şeriflerle açıklamıştır? 4- Eğer, Kur’an açık, herkes anlarsa, niye Allah, Kur'an-ı Kerimin birçok yerinde “Resulüme uyun” diyor? Niye “Yalnız Kur'ana uyun” buyurmuyor? 5- Eshab-ı Kiramın ileri gelenleri, Âyet-i Kerimeleri niye Peygamber Efendimize sual ettiler? Efendim; Bunları maddelerle açıklayalım: 1- Hazreti Katade, “Kur’anı açıklamak bize aittir” ifadesinin, “Onun muhtevasındaki helâlleri ve haramları açıklamak bize aittir” demek olduğunu bildirdi. Ayrıca, “Kur’an-ı Kerimde yer alan vaatleri ve tehditleri açıklayıp, gerçekleştirmek bize aittir” anlamına geldiği ve Resulullah’a hitaben, “Senin dilinle açıklamak, bize aittir” demek olduğu bildirilmiştir. (Kurtubi tefsiri) İmam-ı Kurtubî Hazretleri buyuruyor ki: Resulullah’ın beyanı iki türlüdür: a) Kitapta mücmel [özet, kısa, kapalı] olarak gelen ifadeleri açıklamaktır. Beş vakit namaz, vakitleri, secdeleri, rükûları, bozanlar, mekruhlar ve diğer hükümler, zekâtın miktarı, vakti, hangi mallardan alınacağı, haccın nasıl yapılacağı gibi hususların açıklamasını Resulullah yapmıştır. İki Hadis-i Şerif: “Haccın nasıl yapılacağını benden öğrenin!” [Müslim, Ebu Davud] “Namazı benim kıldığım gibi kılın!” [Buhârî] b) Resulullah'ın ikinci beyan şekli, Allah’ın kitabının hükmünden başka hüküm ortaya koymaktır. Bir kadının, halası ve teyzesiyle birlikte nikâhlanmasının haram kılınması, evcil eşeklerin ve parçalayıcı azı dişi olan yırtıcı hayvanların yenmesinin haram kılınması gibi hükümler buna örnektir. (Cami-ul-Ahkâm) Kur'an-ı Kerimin birçok yerinde “Resulüme tâbi olun, ona uyun” buyuruluyor. “Yalnız Kur'an” diyenler samimi olsaydı, Allah'ın emrine uyup Resulullah'ın emirlerini de esas alırlar, “Yalnız Kur'an” demezlerdi. 2- Resulullah efendimiz, Allahü Teâlâ’nın “Resulüme uyan, bana uymuş olur” emrine uyarak, Âyet-i Kerimeleri açıklamış, Kur'an-ı Kerimde bulamadığımız binlerce hüküm bildirmiştir. 3- Peygamber Efendimiz, hâşâ Allahü Teâlâ’nın emrine aykırı iş yapmaz. Yapar denirse, bu Allah'ı suçlamak olur. Allahü Teâlâ’ya itaat etmeyen peygamber olur mu? Hâşâ Resulü yanlış iş yapar da, Allahü Teâlâ düzeltmez mi? 4- Resulü de, Allahü Teâlâ’nın bildirdiğini bildireceği için “Resulüme uyun” buyuruyor. 5- Elbette Eshab-ı Kiram, Kur’an-ı Kerimi anlayamadıkları için sual ettiler. Anlayabilselerdi niye soracaklardı ki? Eshab-ı Kiramın ileri gelenlerinden ve Cennetle müjdelen on kişiden biri olan Hazreti Ali gibi büyük bir zatın anlayamadığını, günümüzün mezhepsizleri nasıl anlayacak? O hâlde, Resulullah Efendimizin açıkladığından farklı bir şekilde Kur'ana mânâ vermek yanlıştır. Kur’an-ı Kerimin hakiki mânâsını öğrenmek isteyenin, din âlimlerinin kelam, fıkıh ve ahlak kitaplarını okuması gerekir. (Hadika) Kur’an-ı Kerimi doğru anlamak için, Peygamber Efendimizin açıklamasına ihtiyaç vardır. Yoksa Peygamber Efendimizin gönderilmesine lüzum kalmaz, Arapça bilenler aslından, bilmeyenler de mealinden okuyarak iman ve ibadetlerini buna göre yapardı. Kur’an-ı Kerimde Peygamber Efendimize hitaben mealen, “Kur’anı insanlara beyan edesin, açıklayasın diye sana indirdik” buyuruluyor. Huccetullahi Alel-Âlemin kitabında bildirildiğine göre, buradaki beyan etmek, Âyet-i Kerimeleri başka kelimelerle ve başka şekilde anlatmak demektir. Eğer herkes Kur’an-ı Kerimi doğru olarak anlasaydı, 72 sapık fırka ortaya çıkmaz, herkes doğru itikada sahip olur, Ehl-i Sünnet itikadında olurdu. Herkes farklı anladığı ve farklı tercüme ettiği içindir ki, 72 sapık fırka meydana çıkmıştır. Kur’an-ı Kerim sağlamdır diye, meallerine de sağlamdır denilemez. Meal okumakla, Kur’an-ı Kerimde nelerin anlatıldığı da doğru olarak öğrenilemez. Tâbir caizse, Kur’an-ı Kerim Anayasa gibidir. Yani kanunlar, tüzükler, yönetmelikler olmasa, sırf anayasa ile suçlular cezalandırılamaz. Allahu Teâlâ cümlemizi Kur’anı Kerim’e, Resulüne ve Âlimlerine inanan kullarından eylesin. (Amin)
KUR'ANI AÇIKLAMAK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.