Reklam Alanı

VE VAHDET İÇİN: DUA VAKTİ….

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar. Gir de bir bak ülkeme; Başsız başsız adamlar… Ağlayın, su yükselsin! Belki kurtulur gemi. Anne, seccaden gelsin; Bize dua et, emi! (N.F.K. Çile ’den) Üstad, bu iki dörtlüğü ta; 1944te,yani bundan tam 73 yıl önce yazmış,o zamanlar bile, ülkenin ve insanlığınmanevi bir tufanla karşı karşıya olduğundan endişe duymuş; açmış gönüldenellerini adeta: “BİZE DUA ET, EMİ!” diyerek; aslında her çağ ve zamanda, muhtaçolduğumuz dua silahını hatırlatmak istemiştir… Karaya oturmuş olan, insanlıkgemisinin; batmaması için, suyun yükselmesine ihtiyacın kaçınılmaz olduğuherkesin ve hepimizin malumu olsa gerek! Ölümlerin, katliamların, sürgünlerinve soykırımların revaçta olduğu; çok karmaşık bir asırda yaşamaktayız. Vebirimiz, mahşeri vicdan imtihanıyla karşı karşıya olduğumuzu unutmayalım. Öyleki, birçoğumuz; eskiden olduğu gibi, haber ekranlarından, gazete manşetlerindenokuduğumuz ölüm haberlerinden, artık etkilemez hale geldik? Neden mi? Nedeni şu: “Ümmet veİslam bilincimizi kaybettik; kardeşlik köprülerimizi yıktık veya başkalarınınnamı hesabına yıktırdık; merhamet ve acıma duygularımız köreldi, mana vebasiretlerimizin kapıları kapandı; madde bataklığında can çekişir hale geldik!... Kendi kese ve kasalarımızdan başkasını düşünecek zamanbırakmadık kendimize, cimrileştikçe cimrileştik, Modernizm denilen canavarınrüzgârına kapıldık; münkerin işlendiği mekânlardan uzak durmadık; çevremizdağılır ve arkadaşlarımızı kaybederiz korkusuyla; ALLAH için tavrımızı net birbiçimde ortaya koymaktan aciz kaldık… Böyle olunca da, zillet üstünezillet gördük, heybetimizi yitirdik; birliğimiz dağıldı, gerçek dostlarımızıtanıyıncaya kadar, onlarında muhabbetinden eser kalmadı, budefa da düşmanlarımızınsaldırılarına uğradık… Siyasi ve politik kavgalarımızı, her şeyin önünegeçirdik, birbirimizle uğraşmaya devam ede ede, düşmanlarımızdan gelentehlikeleri bertaraf etmeye zaman ve zemin bulamadık. Coğrafik olarak bizdenuzak olan kardeşlerimiz zulüm ve işkence altında inlerken; nasıl olsa bizdenuzaktadırlar, elimizden bir şey gelmez diye kendi kendimiziya avuttuk ya da kandırdık… Peki, bunca kayıp ve ziyanakarşın; samimi bir kalp ve halis bir niyetle; el açıp dua edecek olan hatipdillerimize ne oldu??... Alıştık be Âdem, alıştık her yüzümüze çarpan zulüm rüzgârlarına!Afganistan, Bosna, Keşmir, Kosova; Cezayir, Irak, Tunus, Libya, Mısır; Suriye,hâsılıtüm İslam coğrafyasında esen zulüm rüzgârlarına bir yenisi daha eklendi!Ve Myanmar’dazalim ve gaddar Budistlerin acımasız silahlarına hedef olan Arakandaki Müslümankardeşlerimizin maruz kaldıkları zulüm, kahredecektürden ve insanın kanınıdondurmakta! Peki, maden hiçbir şeygelemiyorsa elimizden diyorsak bile; gönül coğrafyamızın birer parçası hükmündeolan, en uzak diyarlardaki kardeşlerimizin kurtuluşu ve zafere ermeleri için;halisane bir duamız da yok mu?? Ha yok mu? Ve dertlerin dertlerinden dertyanar Üstad: “Ey genç adam, bu düstur sana emanet olsun/ Ötelerden habersiznizama lanet olsun.” (N.F.K) Ötelerden habersiz nizamların bekçileri; dünyanınher yerinde Müslüman kardeşlerimize zulüm etmektedirler… Aramıza ektiklerinifak tohumları sayesinde; bizi birbirimize düşürmek ve bizi parçalamakistemektedirler! Müslümanlar, Ümmet olarak, akıllarını başlarına almaz,kenetlenmez ve dağınık yaşamaya devam ettikleri müddetçe; İslam coğrafyasındadaha çok kan ve gözyaşı akacaktır… “VEÜMMETİNVAHDETİ İÇİN DUA ZAMANI!” Tüm noksanlıklarımıza rağmen; birbirimize samimiolarak dua edelim. Zira “Dua Müminin silahıdırdiye buyuruyor Ebedi önderimiz (s.a.v)”Selam ve dua ile.
VE VAHDET İÇİN: DUA VAKTİ….
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.