Reklam Alanı

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ; AİLE FACİASI

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Aile; hesabın olmadığı, hesaplaşmanın olmadığı, ayrı ayrı iki kişinin olmadığı, dahası ikinin birleştiği, bir olduğu, rekabetten uzak bir bütünlüğü esas alan bir durumu ifade etmektedir. Bugün sükûnete, muhabbette dayalı aile anlayışının yerine, modern zihnin ürünü olan, birey olarak kadının veya erkeğin üstünlüğü üzerinden temellendirilmeye çalışılan hırs ve rekabete dayalı ailenin modern düşüncenin dişlileri arasında öğütüldüğü bir durumla karşı karşıyayız. İstanbul Sözleşmesi gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Görünen o ki daha uzun süre ülkemizde aile kurumunun parçalanmasına hizmet etmekten başka işlevi olmayan bu hilkat garibesi konu meselemiz olmaya devam edecek. Yazımıza “Sözü Yola Koymak” kitabımızdan “Aileyi mi Koruyacağız, Kadını mı?” yazısından bir alıntı ile girizgâh yapmamızın sebebi var. Esasen bu konuları gündeme geldikleri zaman salt sonuçları üzerinden değerlendirmenin doğru olmadığını, çözümün; zihinsel kodlarla meseleyi ortaya koyarak ve de sahih sorular sorarak sorunun üstesinden gelebileceğimizi ortaya koymaktan geçeceğine olan inancımızdandır. Sorun zihinseldir. Sorun birçok meselemizde olduğu gibi burada olamamaktır, burada yaşadığımız sorunlara buranın dışında çözümler üretme kompleksinden kurtulamayışımızdır. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılan, 14 Mart 2012’de Mecliste Kabul edilen 1 Ağustos 2014 tarihinde de yürürlüğe giren sözde “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadele Hakkındaki Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan İstanbul Sözleşmesi özde bu toplumun her şeye rağmen hala en sağlam yapısı olan aileyi hedef alan bir toplum mühendisliği projesidir. ''Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.'' Hedef ailedir. Hedef bu toplumun her şeye rağmen hala en önemli kalesi olan, ocak olan aile yapısını yok etmektir. Hedef ocakları söndürmektir. Topu taca atmanın âlemi yok. Toplumsal cinsiyet eşitliği, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği, bilumum sapkınlık örnekleriyle Lgbt, kadını koruyacağım diye aileyi çatırdatan 6284 sayılı yasa, aile ile alakası kalmamış Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu toplumun genlerine uymayan hilkat garibesi uygulamaları... Uzatılabilir, bütün bu sorunların asıl sebebi İstanbul sözleşmesidir. Türkiye'de; İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’inden çıkmayı gündeme almadan ortaya konulacak göstermelik tepkilerin çok da anlamı olmayacaktır... İstanbul sözleşmesi bağlamında proje olarak uygulanan ve bugün proje olmaktan çıkıp bir politika olarak önümüzde duran Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ile ailelerimiz yok edilmek, çocuklarımız elimizden alınmak istenmektedir. Tam da millet anlayışımıza kasteden sözde onur yürüyüşlerinin yapıldığı günlerde milletin meclisinde İstanbul sözleşmesinin etkin uygulanmasına ilişkin olarak komisyonçalışmalarının yapılması bir garabet halidir. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ya da daha özelde ETCEP. (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi) 'Ne olacak? ''Erkek çocukları biraz daha kızlaşacak.'' Başka, ''kız çocukları biraz daha erkekleşecek.''Eee... Sloganlarda güzel; müziğin cinsiyeti yoktur, renklerin cinsiyeti yoktur, eğitimin cinsiyeti yoktur, oyuncakların cinsiyeti yoktur...Görünürde Amaç ne; adı üstünde ''Toplumsal'' ya, genelde toplumu özelde kadını ''eşitlik'' üzerinden koruyacak!!!Aslında amaç ne; Bu toplumun kodlarını, bu toplumum değerlerini yok etme projesi... Ocak ailedir ve bugün ocaklar sönüyor... Ocağı söndürüyoruz, evi yitiriyoruz, kadını ve de erkeği, aileyi bitiriyoruz. Aileyi bir bütün olmaktan uzaklaştırıp kadını ya da erkeği merkeze alan anlayışın varacağı nokta ailenin başkalaştırılmasıdır... Bugün ülke olarak aile konusunda;medeniyet anlayışımıza uymayan kopyala yapıştır şeklinde oluşturulan normlarla bu toplumun aile ve de kadın meselesinin çözülemeyeceğini görmemiz gerekiyor... Sonuç; kendi medeniyet kodlarınıza sırtınızı dönerek, ortaya koymuş olduğunuz batı(l) projelerle erkeği de koruyamazsınız, kadını da koruyamazsınız. Aileyi de bitirirsiniz, Toplumu da bitirirsiniz... Sözün özü; İstanbul Sözleşmesi bir aile faciasıdır ve bu sözleşmeden ve de bu sözleşmenin uzantısı olan proje, politika ve uygulamalardan da vazgeçilmelidir.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ; AİLE FACİASI
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.