Son zamanlarda dikkatimi çeken bir durumla karşı karşıyayız.
Panteminin getirmiş olduğu ümitsizlik.
Unutmayalım her gecenin bir sabahı olduğu gibi her sıkıntıdan sonra bir felah vardır.
Bir huzur vardır.
Bir gizli huzur vardır.
Sabrın sonu selamettir. Demişleratlarımız. Yeter ki sabretmeyi bilelim.
Hepimiz biliriz Yusuf’unhikâyesini.
Ne olmuştu.
Kısaca hatırlayalım.
Onu kuyuyu atmışlardı. Ondan kurtulmak için. Bir kervan rast geldi. Onu kuyudan çıkardılar.
Hem de en karanlık yerden.
Kervan geçmez, kimserast gelmez bir yerden.
Onu yok etmeye çalışan akıl kendilerine göre en akıllı planı seçmişlerdi
Yusuf denilen bir adamadan kurtulmak için.
Ancak şunu unutmuşlardı.
Her şeyin sahibi olan birisi vardı.
Güneşi lamba misali üzerimizden gezdiren.Geceyi üzerimizden bir perde çeker gibi aydınlığa çeviren. Bulutları istediği yere sevk edip orayı cennete çeviren. Ölümün ve hayatın dizginini elinde bulunduran ALLAH.
Onun planını unutmuştu insanalar.
Yusuf’u bir kervancını eliyle kurtardığı gibi
Mısıra sultan yaptırdı.
Öyle oldu.
En karanlık dehlizden en prestijli makama getirdi.
Bizlerde her hastalığa her musibete sabredersek. Arkasından nice baharlar var.
Sabrı ile Yusuf Mısıra Sultan oldu.
Unutmayalım… Vesselam
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum