Kelime anlamı yol, kanun ve nizam olan Sünnet, İslamibir kavram olarak Allah’ın peygamberinin şahsında tüm insanlık için seçtiğinizamın adıdır. Başka bir deyişle, İslam’ın Resulullah (ASV) tarafından sahabetoplumunda gerçekleştirilen ve sonraki tüm nesiller için model olan uygulamasıdır.Kuran, Resulullah (ASV)’a itaati emrederek, O’na itaatin Allah’a itaat olduğunubildirmiştir. (Nisa, 80) Bu nedenle O’nun sözleri davranış ve tavırlarıKur’an’ın açıklaması ve nasıl yaşanılacağının göstergesidir.
Peygamber(ASV) Allah’ın elçisi olması itibariyle, bütün söz ve davranışları ilahigözetim altındadır. Hevadan (canı istediği gibi) konuşmadığını, ancak vahiylekonuştuğunu Kur’an-ı Kerim bildirmektedir. “O, nefis arzusu ile konuşmaz. Oancak kendisine vahyolunanı söyler.” (Necm, 3-4.)
Yeme,içme, uyuma gibi insanın zorunlu adetleri olan beşeri ihtiyaçlarını bilesünnete uyma niyetiyle yapan kimse, âdetini ibadete dönüştürmüş olur. Ancak “şeâir”tabir edilen bir kısım sünnetler de İslam’ın alametleri, sembolleridurumundadır. Bunlar ibadetlere, kılık kıyafete ya da sosyal hayata ilişkin olabilir.Örneğin: ezan, bayram namazları, Kurban, ibadetlere ilişkin İslam’ın alametlerisayılan sünnetlerdir. Sarık, cübbe, sakal gibi sünnetler de İslam’ın kılıkkıyafete ilişkin alametleri olan sünnetlerdir.
Kılıkkıyafete ilişkin alamet olan sünnetler herkes için zorunlu değil ancakuygulamaya koyduktan sonra bu sünnetlere karşı edepsizlik sayılan tavırlardankaçınmak zorunludur. Çünkü İslam’ın şiarı olan bu sünnetler, kişisel olmaktançıkarak kamu hukukuna yönelik bir konumdadırlar. Söz konusu bu sünnetlerin mutlakahakkıyla yapılması, sünneti rencide edici, küçük düşürücü davranışlardan kaçınılmasıgerekir. Sünneti yanlış anlayan bazı şahıslar, kendilerini sünnetinuygulayıcıları olarak göstererek topluma “sünnet” diye yansıttıkları yanlıştutum ve hareketleri aslında sünneti lekelemektedir.
Sakalsünnetini uygulayanlar, cübbe giyenler, sünnete laf getirmeyecek titizlikiçinde olmalıdırlar. Ancak manevi ağırlığını taşıyabilecek olanlar busünnetleri yüklenebilirler. Sakal, sarık ve cübbenin temiz ve bakımlı olmasıgerektiği gibi, söz ve davranışların da dikkatli ve sünnete yaraşır olmasılazımdır. Kirli cübbe ve sarığın, düzensiz dağınık bir sakalın sünnete karşıedepsizlik olacağı unutulmamalıdır. “Cübbe giyme sünnetine uyuyorum”diyerek Şanlıurfa’nın yaz sıcağında palto giyen kimsenin bu yaptığı, kendinikomik duruma düşürmekle beraber sünnete de saygısızlıktır.
Kişibıraktığı sakalını “sünnet” olarak topluma yansıtmışsa, artık “benim sakalımdeğil mi, istediğim gibi yaparım!” diyemez. Çünkü onun bir kısım söz ve tavırlarısünnete laf getirmeye, alaycıların diline düşmeye sebep olur.
Sakalbırakmak sünnettir ama bıraktıktan sonra traş etmek de haramdır. Bir kısımMüslümanların “bazen de olsa sünneti yaşamak” adı altında ara sıra sakalbırakıp sonra traş etmeleri, bu açıdan büyük bir hatadır. Hayatı zindanlardageçen Bediüzzaman, zalimlerce cebren kesilip sünnete hakaret olması korkusuylasakal bırakmaktan kaçınmıştır. Bu konuda şöyle bir açıklama yapmıştır: “Bu yirmisenedir bana resmi hücumlarda bazı arkadaşlarımın sakallarını kestirmeleriyle,benim sakal bırakmadığım, bir hikmet, bir inayet-i İlahiye olduğunu ispat etti.Eğer sakal olsaydı, tıraş edilseydi, Risale-i Nur’a büyük bir zarardı. Çünküölecektim, dayanamayacaktım. Bazı âlimler 'Sakalı tıraş etmek caiz değildir'demişler. Muradları, sakalı bıraktıktan sonra tıraş etmek haramdır, demektir.Yoksa hiç bırakmayan, bir sünneti terk etmiş olur.” (KastamonuLahikası, sayfa 45.)
İslam’ın alametlerinden biri olanezan da büyük titizlik gerektirir. Ezanın mutlaka güzel ve kurallarına uygunokunması, okuyanın güzel sesli olması lazımdır. Unutulmamalıdır ki, camide hergün beş kez okunan ezan, çevredeki çocuklar için de bir eğitim olmaktadır.Çocuklar bu ezanla büyürler ve hangi şekilde okunmuşsa zihinlerine o şekildeyerleşir. Bu açıdan da güzel ezan okumak önem kazanmaktadır. Yanlış ve uygunsuzbir makamla okunması her şeyden önce “Ezan-ı Muhammediye”ye karşı birsaygısızlıktır. Böyle bir ezanla büyüyen çocuklar, büyüdüklerinde kendileri deaynı şekilde okurlar. Onun düzeltilmesi hayli zordur.
Reklam Alanı
Diğer Yazıları
- KUTSALLIK AKILDAN BÜYÜKTÜR 01 Eki 2024, 10:01
- KALLEŞLİK 27 Eyl 2024, 09:30
- KÖPEK SEVGİSİ 24 Eyl 2024, 09:41
- İHTİLAFIN YOL AÇTIKLARI 20 Eyl 2024, 09:30
- İDEALSİZ NESİL 17 Eyl 2024, 09:33
- AŞAĞILAYICI AZAP 13 Eyl 2024, 10:31
- ADALETİN ZULME DÖNÜŞMESİ 10 Eyl 2024, 09:13
- ŞEYTAN VE PROVOKATÖR 06 Eyl 2024, 11:27
- HAK VE ZULÜM 03 Eyl 2024, 10:05
- PEYGAMBER (ASV)’IN MÜBAREK ELİ 30 Ağu 2024, 09:25
- SİNSİ YAHUDİ 27 Ağu 2024, 09:08
- RESULULLAH (ASV)’IN ÇEKİCİLİĞİ 23 Ağu 2024, 09:52
- ÜRKÜTÜCÜ TOPLUM 20 Ağu 2024, 10:08
- KORKU 13 Ağu 2024, 09:49
- NE KADAR DÖVÜNSEK YERİDİR 06 Ağu 2024, 13:39
- İSMAİL HENİYYE’Yİ KORUYAMAMAK 02 Ağu 2024, 09:41
- KANLI ELLER 30 Tem 2024, 09:27
- YANLIŞIN KÜÇÜĞÜ VE BÜYÜĞÜ 26 Tem 2024, 09:24
- PEYGAMBERİMİZE (SAV) DİL UZATAN ŞEYTANLAR 23 Tem 2024, 09:52
- AŞIRILIK VE UYDURMA 19 Tem 2024, 10:33
Popüler Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum