Reklam Alanı

DÜŞÜNCENİN ÖNEMİ VEYA DÜŞÜNMEK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
“Göklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün gidip gelişinde elbette aklıselim sahipleri için ibret verici deliller vardır.” (Al-i İmran/190) Ve devamı olan ayetlerde; yüce rabbimiz bize, hakikati tefekkür eden yani düşünen insanların erdemliğinden haber vermektedir. Fil hakika, düşünce ve tefekkürden üşenen insan, hayatın dağdağalı ve gelgitli olumsuzluklarından asla kurtulamaz. Hz. Aişe annemiz: “Efendimiz (s.a.v)’in; bu ayetleri okuyup da üzerinde tefekkürde bulunmayan, düşünmeyen kişilere yazıklar olsun buyurduğunu rivayet etmektedir… Hani, esprili de olsa,aslında düşüncenin önemine vurgu yapan şöyle bir fıkra Hoca’ya izafe edilir: “Nasreddin Hoca bir gün pazarda satmak için hindisini götürür. Hemen yanı başında da bir adam elindeki papağanını satmak için beklemekte. Derken Pazar kalabalıklaşır ve her gelen hocanın hindisine beş, adamın papağanına ise on lira fiyat biçerler. Buna iyice içerlenen Hoca, yahu siz neden kocaman hindime beş, ufacık kuşa (papağan) on lira çekersiniz diye sorduğunda; alıcı adamlar: Hoca bu kuş dediğin konuşur da ondan… İyice kızan hoca da, bre herifler baksanıza; bu hindi de düşünür der!... Evet, düşüncenin düşünüründen düşünce doğmalı; lakin önemli olan doğacak olan düşüncenin müspet’ e kapı aralayan düşüncenin olmasıdır… Geçenlerde birkaç kardeş bize, ne işle meşgul olduğumuzu sormuşlardı da; hocanın yukardaki fıkrası aklıma gelmiş ve biz de şimdilik sadece düşünüyoruz diye cevap vermiştik. Evet, düşünmek veya düşünce; hafif değil, çok ağır bir yüktür aslında. Düşüncesiz insan kısır bir ağaç, çorak toprak gibidir. Kısır ağaç meyve tutmaz, çorak toprağın üzerinde mahsul bitmez. Onun için düşünceli insan, sorumluluğun bilincinde ve başkalarınınderdini dert edinen insandır. Düşünmekten veya düşünceden üşenen insanların, üretken ve faydalı oldukları görülmemiştir dense yeridir. Çünkü, kendisini düşünmekten başka,başkalarına ayıracak kadar düşünceyezaman ayırmayanlar;gayesiz ve güdük olarak yaşamaya mahkum olanlardır! Düşünce;basiretin ufkudur, tefekkürdür, tezekkürdür, teşekkürdür, hakikatin tezahürüdür, Kevni ayetlerin varlığından ibret alıp hakikate ulaşabilmenin yoludur… Düşünce; korku ile ümit arasındaki dengeyi sağlamak için, emek ve gayret sarf etmenin, mücadele ve azmin serüvenidir… Düşüncesiz insanlar; eşyanın ve hakikatin varlığına vakıf olamayan, ömürlerini dünyevi iki hane arasında tüketen hayatın müsrifleridir… Düşünce; (tefekkür) müspet manada hâsıl olduğunda, sahibinin önünde bir ışık, bir kılavuz ve hakikatin menziline giden yolda eşlik eden bir rehber gibidir… Düşünce veya düşünmek; erdem sahibi ve sorumluluk yükünü omuzlayan insanların işidir. Zira düşüncesi kıt ve kısır olan toplumlarda; düşünce hamili olan arifler, nezaket sahibi zarif insanların yetiştirilmediği bir gerçektir. Akıl ilahi bir nimet ve paha biçilmez bir servettir. Deli, mecnun ve meczupların (manevi yönleri hariç); insanlık namı hesabına tek bir tereke bıraktıkları hiç görülmüş şey midir? Evet, Kur’an birçok ayette; kâinatın gerçek süsü ve ilahi emanetin halifesi olan insanı, düşünceye ve tefekküre davet eder… “Bu, Rabbinin dosdoğru yoludur. Öğüt alıp düşünmesini bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıkladık.” (En’am/126) ayeti ve Kamer suresi, 17, 22, 32, 40 nci ayetlerinde: “İnsanların; “And olsun Biz Kur’an’ı zikir (öğüt alıp düşünmek) için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alıp-düşünen (tefekkür eden)var mı?İkazlarıyla uyarılmasıdır… Kur’an’ı kerim de, akılla ilgili olarak; yetmiş beş ayetin geçmekte olduğu söylenmektedir. Çünkü düşüncenin hâsıl olabilmesi için, akla ihtiyacın olduğu muhakkak. Bu bağlamda, Akıl, gönül, kalp eşittir tefekkür; eşittir insanı insan yapan erdem ve değerlerdir. Bu değerleri korumasını ve kullanmasını bilenlerin; her iki cihan saadetini elde etmeleri umulur… Gerçek ise; akıl nimetini; çal oynasın, vur patlasın, har vurup harman savurmasının kirli yollarında harcayanların dünyalarını da bekalarını da harap eden talihsizler oldukları ve olacaklarıdır… Bazı düşünürler de, düşünceyi şöyle tarif ederler: “Düşünce; rüzgâr, bilge; yelken, insanlıkta kayığın kendisidir.” (A.W.Hare) Acayip şeyler, acayip düşüncelerden doğar. (SHELLEY) Acelede nedamet, düşünmekte selamet vardır. (Türk atasözü) Akıl bir paraşüt gibidir, açıldığında iş görür. (Dennis) (Waitley) Her düşünce, delilikle veya kahramanlıkla sona erer. (Y. Huaga) Değerli düşüncelere sahip olanlar, hayatta yalnız kalmazlar. (Otto Ernest)Dilin düşüncenden önce hareket etmesin. (Chilon)” Evet, Hikmet Müminin yitik malıdır, nerde bulursa onu alsın, kavl-i şerif gereğince; bizde, düşünceyle ilgili şu ince ve sezgi dolu sözleri sizinle paylaşmak istedik. Hayırlara vesile olmasını temenni eder; günah ve hatalarımızdan dolayı yüce Rabbimize sığınırız. Her doğru hakka, her nakise bize aittir. Vesselam. 14 Ocak 2019.
DÜŞÜNCENİN ÖNEMİ VEYA DÜŞÜNMEK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.