Bir haftasını geride bıraktığımız 2019-2020 Eğitim-Öğretim yılına yine sorunlarla ve mutsuz başladık.
Büyük öğrenci kitlesine sahip Şanlıurfa’da, 20 bin 914 derslikte, 683 bin 868 öğrenci ile yaklaşık 28 bin öğretmenle ders başı yapıldı.
Yeni eğitim öğretim Yılının huzurlu, verimli ve hayırlı olmasını temenni ederiz.
Eğitim, bir toplumun aynası ve istikbalidir. İnsanı medeni kılan, sosyalleştiren, kendini ve çevresini tanıma fırsatı sunan en önemli süreçtir. Temel unsur olarak toplumları ilerleten de; şekillendiren de eğitimdir. İnançlı, iyi eğiti almış ve donanımlı toplumların, tarihte derin izler bıraktıklarına şahit olmuşuzdur.
Şu bir gerçek ki, zihni özgür olmayan insan/toplum, başkalarınca eğitilir ve yönetilir. Zihinleri şekillendiren en önemli unsur ise eğitimdir: eğitimin, özgür olmayışı, özgür bireyler ve dolayısıyla özgür tolum yetiştirmede başarısız olur.
Bu yazı, eğitimin temel sorunlarını ele almaktan ziyade; yeni eğitim öğretim yılına dair bir değini ve temenni hedefiyle kaleme alındığından; eğitim sistemi, müfredat, sınavlar, öğrencilerin mutsuzluğu, uzun hareketsizlik içeren öğrenci yaşam tarzının sağlıksızlığı, eğitimde fırsat eşitsizliği ve benzeri sorunları içermeyecek.
Ancak, genel sorunların da çoğu; çok temel ve kangrenleşmiş eğitim sorunlarından kaynaklanmaktadır.
Herkesin aynı eğitimden geçirilmesi,
Tam gün eğitim,
Zorunlu eğitim (Zorunlu eğitimin olması ya da çok uzun olması: Daha önce sadece ilkokul zorunlu iken, 28 Şubatçılar ortaokulu da dahil etmişti. Bu da yetmezmiş gibi mevcut yönetim buna liseyi de ekledi ve üstelik iki yıl olabilecek liseyi dört yıla çıkarmış olduğu halde. Şimdi liselerde ciddi bir yer bulamama sıkıntısı/istediği liseye girememe sorunu yaşanmakta. Benzer bir sorunun ilkokulları da tam gün yaparak yaşayacağımız şimdiden görünüyor. Kendim 30 yıldan fazladır eğitim süreçlerinin içinde biri olarak, ilkokullarda 1. ve 2. Sınıflarda 4 dersin; 3. Ve 4. Sınıflarda ise 5 ders saatinin yeterli olacağını, yine bu sınıflar için 30 dakikalık ders süresinin yeterli olabileceğini belirtmek isterim.
Aynı şekilde ortaokullarda da ders saatinin 30 dakika ve ders sayısının da en fazla 6 olmasının yeterli olacağını düşünüyorum.),
Öğrenci maliyetinin artması,
Özel okulların perişan hali, denetimsizlik ve kalitesiz eğitim, daha doğrusu sadece öğretim ve tekrar, yani eğitim -istisnalar hariç- neredeyse yok.
Atanamayan öğretmenlerin hali,
Devletin, ailelere yeterli öğrenci desteği vermemesi,
Yoğun test çözme,
Öğretmenlerin hak ettikleri ücreti alamamaları.
Okul ve çevresinin güvenlik anlamında istenen düzeye gelmemesi,
Öğretmenlik mesleğinin değersizleşmesi,
Medyanın, çocuk üzerindeki etkisi ve rol model olma özelliklerinin birinci derecede ilk sırada olması ve medyada da iyi örneklerin neredeyse hiç olmaması; kötü ve tehlikeli, ifsad edici içeriklerin ise ciddi boyutlarda ve hemen ulaşılıyor olması.
İnancın eğitimde yer almayışı,
Kimliksizlik,
Batıcılık,
Yakın vadede halkın uyanması ve mahiyetini öğrenmesiyle ve çocuğu üzerinden başına gelecekler yüzünden sorunlara neden olacak Toplumsal cinsiyet eşitliği adlı projenin, çeşitli kılıflar altında uygulamaya devam edilmesi, uygulanmak istenen bu projede, İstanbul Sözleşmesi’ nin temel alınmasındaki ısrarın devam etmesi.
Karma eğitimin esas olması,
Salt pozitivizm,
Öğretmen ücretlerindeki tutarsızlığın yol açtığı ciddi memnuniyetsizlik ve değersizlik hissi.
Eğitim politikalarının özgün olmayışı ve bu politikaları belirleyenlerin doğru seçilmemesi…
Eğitimde sorunlar bitmez…
Bazı sorunları da Eğitim-Bir-Sen İl Başkanı İbrahim Coşkun’ dan alalım.
“Maalesef Şanlıurfa'da öğretmen açığımız bir türlü kapanmadı, kapanmadı. Yaklaşık olarak 4 bin civarında olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki yıl ilk sözleşmeli öğretmenlerin tayin isteme hakkının verildiği yıl olması nedeniyle, Urfa'dan 6-7 bin yıl öğretmen başka illere gidecek. O yüzden şimdiden tedbirini alıp, öğretmenlerimize pozitif bir ayrımcılık yapmak gerekir…
2019-2020 eğitim-öğretim yılı, bir yanda geleceğe yönelik hedeflerin çizildiği diğer yanda ise bu hedefleri gerçekleştirmesi istenilen eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün ötelendiği bir ortamda başlıyor. Yeni eğitim-öğretim yılında, yaklaşık 18 milyon öğrencimize ve bir milyonu aşkın eğitim çalışanımıza başarılar diliyoruz.
Eğitim çalışanları, eğitim-öğretim yılını, sona eren toplu sözleşme sürecinde haklı, gerekli ve yerinde beklentilerinin ve taleplerinin kamu işverenince karşılanması bir yana üzerinde durulmadan geçiştirilmesinin, sorunlarına duyarsız, çözüm önerilerine kayıtsız kalınmasının burukluğuyla karşılamaktadır.
Başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olmak üzere, istihdamda güçlük çekilen yerlerde en büyük eğitim sorunu istikrarlı istihdamın sağlanamamasıdır. Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları hâlinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmelidir. İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde kadro istikrarı sağlamanın yolu cebri uygulamalar değil, teşviki yöntemlerdir.
Eğitim kurumu yöneticiliği liyakate dayalı, sürdürülebilir bir sisteme kavuşturulmalıdır. Eğitim kurumu yöneticiliği profesyonel bir meslek olarak tanımlanıp, münhasır kadrolar üzerinden kazanılmış hakların korunduğu bir düzlemde liyakat ve mesleki ilerleme ekseninde yeniden kurgulanmalıdır.
Öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak, bütünsel bir yasal düzenlemeye dayalı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’na ihtiyaç vardır. Öğretmenlik mesleğinin bütün veçhelerini kapsayan sistematik bir düzenleme olmaksızın, çok parçalı yapı altında mesleğin statüsünün artırılarak niteliğinin geliştirilmesinin sağlanmasının mümkün olmadığı, meslek mensuplarının mesleği ifa süreçlerinin sürdürülebilir olmadığı görülmektedir. Öğretmenliğin profesyonel bir meslek olarak değerlendirilmesi ve mesleki standartlara kavuşması isteniyorsa, öğretmene destek niteliğinde, mesleki gelişimini ve özerkliğini sağlayacak bir meslek kanunu ivedilikle çıkarılmalıdır.
Eğitim çalışanlarına yönelik şiddet olayları münferit eylemler olmaktan çıkmış, yaygın bir toplumsal sorun hâline gelmiş ve toplumun geleceği açısından vazgeçilmez olan eğitim öğretim hizmetinin yürütülmesini sekteye uğratacak dereceye varmıştır. Bu şiddet sarmalına karşı eğitim çalışanlarını koruyacak, şiddete karşı caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalı, Bakanlık bu konuda sorumluluk üstlenmelidir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, Türkiye’nin daha müreffeh bir ülke olma yolundaki uzun vadeli hedeflerine ancak sorunlarını aşmış bir eğitim sistemiyle erişebileceğini vurguluyor; eğitimcilere verilen sözlerin yerine getirilmesinin önemini ifade ediyor, sorunların çözüme kavuşturulacağı bir eğitim-öğretim yılı temenni ediyor, bütün eğitim çalışanlarımıza ve öğrencilerimize başarı dolu bir yıl diliyoruz." Özlem DİKMEN-BİHA https://www.bizimhaberajansi.com/
Biraz da akademik başarıya bakalım.
“1 Haziran'da yapılan, "2019 Yılı Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav Raporu" yayımlandı. İllere Göre Sınava Katılan Öğrenci Sayısı ve Alt Test Ham Puan Ortalamalarının da açıklandığı rapora göre Şanlıurfa’dan 27 bin 428 öğrenci bu sınava katıldı. 90 sorunun sorulduğu ve çoktan seçmeli sınava ilişkin hazırlanan raporda illere göre alt test ham puan ortalamaları da açıklandı. Raporda Şanlıurfa’nın öğrenci sayısı ve alt test ham puan ortalamaları şöyle oldu:
Şanlıurfa’dan sınava katılan öğrenci sayısı: 27 bin 428
Türkçe (20 Soru) 6,04
Matematik (20 Soru) 1,34
Fen Bilimleri (20 Soru) 4,83
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (10 Soru) 4,29
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (10 Soru) 4,83
Yabancı Dil (10 Soru) 2,10
KOMŞU İLLERE İLİŞKİN OLARAK SINAVA KATILAN ÖĞRENCİ VE ALT TEST HAM PUAN ORTALAMALARI İSE ŞÖYLE:
GAZİANTEP 31.689
Türkçe (20 Soru) 8,38
Matematik (20 Soru) 2,23
Fen Bilimleri (20 Soru) 6,30
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (10 Soru) 5,49
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (10 Soru) 5,59
Yabancı Dil (10 Soru) 2,95
DİYARBAKIR 26.356
Türkçe (20 Soru) 7,07
Matematik (20 Soru) 2,01
Fen Bilimleri (20 Soru) 5,66
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (10 Soru) 4,72
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (10 Soru) 5,12
Yabancı Dil (10 Soru) 2,49
ADIYAMAN 9.783
Türkçe (20 Soru) 8,66
Matematik (20 Soru) 2,57
Fen Bilimleri (20 Soru) 7,05
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (10 Soru) 5,87
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (10 Soru) 5,94
Yabancı Dil (10 Soru) 3,44
MARDİN 14.057
Türkçe (20 Soru) 6,24
Matematik (20 Soru) 1,43
Fen Bilimleri (20 Soru) 5,10
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (10 Soru) 4,38
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (10 Soru) 4,78
Yabancı Dil (10 Soru) 2,22
BİHA/ https://www.bizimhaberajansi.com/
Bizi umutlandıran ise Sayın Erin’in; yeni Eğitim-Öğretim yılının açılışı için Eyyübiye’ de bir imam hatip okulunu seçmesiydi. Burada yaptığı konuşma ve çektiği besmele, insani, içten tavır ve yaklaşımları en dikkat çekici jest olmuştur.
Yeni eğitim öğretim yılının bu yığınla soruna rağmen başarılı geçmesini dileriz.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum