Reklam Alanı

İYİLİK VE KÖTÜLÜĞÜN MEKÂNA SİNMESİ

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
İyilikve kötülük, Allah’ın belirlemesiyle ve ilahî imtihana tabi tutulan insanlailişkili olarak ortaya çıkmaktadır. Bu itibarla İnsan için kötü olarakdeğerlendirilen bir şey, başka yaratıklar için kötü olmayabilir. Örneğin gübreinsana yönelik olarak “necaset” hükmünü aldığı halde, bitkiler için geliştiricibir gıda olmaktadır. O halde emir ve yasaklarla mükellef tutulan insanlarayönelik olarak Allah’ın hoşnud olduğu, onayladığı ya da emrettiği her şeyiyidir; yasakladığı ya da hoşnud olmadığı her şey kötüdür. Mademkiiyi ve kötünün odak noktasında “imtihan” ve “insana yönelik olmak”bulunuyor, o halde insanın hizmetine sunulan bitki, hayvan, eşya ve cansızvarlıklar da yine bu iki noktadan iyi ve kötü değerlendirmesine tabidir. İnsandışındaki bu varlıklarda bizzat iyi veya kötü yoktur, hatta Allah’ın sanatıolmaları itibariyle hepsi iyidir; ancak insanla ilişkilerindeki yönleriitibariyle iyi ya da kötü sayılırlar. İnsanınyerleştiği, barındığı ya da kullandığı mekânlara da bu açıdan bakılmalıdır. Bütünmekânların gerçek ve değişmez sahibi Allah’tır. Bu yönüyle kötü olan mekânyoktur. Ama yukarıda belirttiğimiz imtihan ve insanla ilişkisi yönüyle mekân daiyi ya da kötü olarak nitelenir. Bir evin tuvaleti kötü sayılır ancak ev imaredilmeden önceki arsasının her tarafı aynıdır, kötü olan bir tarafıbulunmamaktadır. Ev yapıldıktan sonraki tuvalet yeri, arsa iken diğer yerlerdenfarksızdı. Aynı şekilde yeryüzünün her mekânı için bu durum söylenebilir. Kötüinsanların, kötü amelleri olduğu sürece mekânları da kötü kabul edilir, iyiinsanların mekânları da iyi hükmündedir. Her mekânın maddi havası olduğu gibimanevî havası da bulunmaktadır. İbadet ve sevaplar manevi havayı güzelleştirir;günah ve bidatler de onu kirletir. Caminin kutsallığı, ibadet mekânı olmasındankaynaklanır. Kötü yerler de günahların işlenmesinden dolayı kötüdür. Hacerü’l-Esved’indiğer taşlardan farkı yoktur ama Kâbe’de olması, tavaf başlangıcına aracıolması ve Resulullah’ın (ASV) onu öpmesi nedeniyle mübarek bir taş olmuş, diğertaşlardan ayrılmıştır. Mekânlar,içlerindeki yaşantılar ve hatırlattıklarıyla da iyi veya kötü olaraknitelendirilirler. Tiksindirici bir koku ya da görüntü bulunduğu mekâna sirayetedebilir, o mekânı insan zihninde kötü olarak hatırlatır. Sevilen koku ya dagörüntüler de tam tersi o mekânı iyi olarak hatırlatır. Necasetler,içine düştükleri kabı kirletip necis eder. Keskin kokulu maddelerin kokularıbulundukları kaba siner, uzun süre silinmez. Aynı şekilde mekânlar dayaşantıların kapları durumundadır; kötü amellerin tiksinti veren izleri orayasiner ve kirletir, manevi açıdan necis ederler. Bir mekânda günahların süreklitekrar edilmesi, hele mekânın günahlarla özdeşleşip onlarla meşhur olması,mekânın kötü olasına sebep olur. Bu nedenledir ki, Peygamber (ASV) Tebûk’egiderken Semud kavminin yurdu olan Hicr şehrinin harabelerinin yanından geçtikleri sırada ashabına: "Buhelak edilmiş kimselerin yurtlarına girip konaklamayınız!” talimatınıvermiştir. (Buhari, Hicr Suresi Tefsiri,2) Onların o mekâna sinmiş şer doluanılarının hatırlanmasını istememiştir. Yerçekimi gücüyle kesif cisimleri ve havadabulunan latif elementleri çeken yeryüzü, elbette sesleri ve görüntüleri deçekmektedir. Bu özellik, iyi olsun kötü olsun yaşantıların da yeryüzütarafından bir kamera gibi çekildiğine işaret eder. İyiliklerin baskın olduğumekânda manevî güzellikler saçıldığı gibi, günahların işgalindeki bir mekân,çekip sakladığı günahların tiksindirici izlerini hissettirir. İnsanın karşılaştığı maddi güzelliklerveya kötülükler, duyu organlarıyla algılandıktan sonra sempati ya da tiksintitepkisiyle zihne yerleşir. Manevi iyilik ve kötülükler de “vicdan” ilealgılanır ve vicdanî bir yargı kazanarak zihinde yerini bulur. Sonradankarşılaşılan benzerleri, zihindekilerle karşılaştırılınca, aynı tepkiler ortayaçıkar. Günahı severek işleyen, sonradan aklını başına alıp tövbe eden birkimse, zihnindeki unutmaya yüz tutan günah izlerini şeytanın iştahlandırmasıylauyarıp deşmemesi ve yeniden bir sempati elde etmemesi için hatırlatıcı tümunsurları terk etmesi gerekir. Bu unsurlardan en etkilisi günahın işlendiğimekânlar ve araçlardır. Peygamber (ASV) 100 insan öldürensonra da pişman olup tövbe etmek isteyen ve bir âlimin tavsiyesiyle memleketiniterk edip iyilik memleketine doğru yola çıkan önceki ümmetlerden bir adamınkıssasını anlattığı hadis-i şerifinde “Allah’ın yasaklarının çokça işlendiğikötülük beldesinden hicret etmenin samimi ve kalıcı bir tövbe için gerekliolduğunu” ders vermiştir. (Müslim, Tövbe,46.)
İYİLİK VE KÖTÜLÜĞÜN MEKÂNA SİNMESİ
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.