Yüce Rabbimizin, zinaya yaklaşmayın, Faizden de vaz geçin emri; Allah ve Resulüne iman edenler için, kati ve kesin emri iken; Müslümanların bu iki iğrenç belaya bulaşmış olmalarının haklı hiçbir gerekçesi olmaz/olamaz!... Yaşadığımız İslâm coğrafyasında bu gün, Avrupa’nın faizli ekonomi sisteminin eteğine yapışmış olan halkı Müslüman olan ülkeler; Allah'ın kitabından uzaklaştıkları için, iki yakası bir araya gelemiyor başlarında bela ve musibetler eksilmiyor.
Aziz ve Celil olan Allah, zinaya yaklaşmayın beyanıyla, zinaya giden tüm yolları yasaklamış ve zinanın fahiş bir iş kötü ve çirkin bir yol olduğunu, ona kesinlikle yaklaşılmamasını emir buyurmuştur. Oysa baktığımızda, İslam coğrafyasında; beşeri yasaların serbest hale getirdiği zina evlerinin birer kurum, kar getiren bir sektör ve vergiye tâbi olan birer mükellef hale geldiklerini görmekteyiz. Evet, zina evleri namı diğer umumhaneler, ümmetin yaşadığı coğrafyada; ermeni ve Siyonist patronlar/patroniçeler tarafından resmi yasalarla işletilmekte ve korunmaktadır.
Ülkemizde umumhaneler patroniçesi diye tanınan Ermeni Manukyan, Müslüman kızlara çok zina ettirdiğinden dolayı; bir dönem vergi rekortmeni ilan edilmişti. Televizyon ekranlarında boy gösterip, oje ve makyaj fetvalarıyla meşgul olan modernist sözde ilim adamlarının; umumhaneler hakkında tek kelime ettiklerini duyan var mı? Yok, çünkü adamlar, dünyevi makamları altlarından kaymasın diye, kitabın bir kısmını açıklıyor, bir kısmını da gizliyorlar. Onlardan öncekilerde aynısını yaptıkları için; Allah'ın gazabına duçar olmuşlardı.
Zina ve Faiz bir toplumda revaç bulduğu zaman, o toplumun Allah'ın azabını hak ettiği; nebevî uyarıyı dikkate almayan Müslümanlar; bu gün irili ufaklı bir şekilde faize bulaşmış, gençlerin çoğu nikâhsız birlikteliklerle zinanın toplumda normal bir şeymiş algısını yerleştirmiştir. Kız erkek arkadaşım diyor, erkek kız arkadaşım diyor. Müslüman memleketinde arkadaşlık adı altında, şirretliğin alası yaşanmasına ses çıkarmayan egemen güçler; Allah'ın emrine göre reşit olup da evlendiklerinden dolayı, beşeri yasalar gereği çocuk yaşta evlenme, tecavüz ve istismar suçundan ceza evlerine gönderiliyorlar. ZİNA yapmak serbest, ama evlenmek yasak! Bu nasıl bir çelişki; bu nasıl bir çifte standart anlamak mümkün mü?
Evet, zina ve Faiz; girdiği toplumların başına büyük felaketlerin gelmesine sebep olan iki iğrenç ve haram fiildirler. Ama gelin görün ki, günümüzde neredeyse, faize bulaşmayan kalmamış. Konut kredisi, araba kredisi, esnaf kefalet kredisi; yüzde bilmem ne kadar en düşük faiz adı altında, toplumu maddi ve manevî yönde bitiren faiz belasının reklamı yapılmaktadır. Düşünün bir kere, Müslüman memleketinde faiz, kumarhaneler, zina evleri ve benzeri iğrenç iş ve yerlerin yasal olarak faal olması demek; o memleketin kıyametinin kopmuş manasına gelmektedir.
Televizyon ekranlarında boy gösteren, isimleri boylarından uzun olan zevatın, mekruh veya bidat gibi konular hakkında fetva vereceklerine; çıkıp, Allah'ın nas-ı Kur'an ile yasaklayıp haram kıldığı şeyleri anlatsınlar. Haramların meşru görüldüğü toplumlarda, feri meselelerin tartışması mı olur Allah aşkına. Bakıyorsunuz, sanki özel olarak görevlendirilmiş bir zümre sözde akademisyen veya ilahiyatçının; başka bir mesele yokmuş gibi Kur'an'ın lafzı manası, hadislerin sahih olup olmayışı; sünnetin gerekli olup olmadığı gibi konularla insanların kafasını karıştırdıkları gibi inançlarına da şüphe düşürmeye çalışıyorlar. Bu da Oryantalizmin başka bir versiyonu yani...
Evet, bunlar özel bir ekip ve misyonerler gibi çalışıyorlar da, haklarında hiçbir yasal işlemin yapıldığı da görülmemektedir. Yaşadığımız toplumda, dini değerlere ve dindarlara hakaret etmenin önünde hiç-bir yasak yokken; beşeri anayasaları ve tağutları eleştirmek ise, kara deliğe girmeye kadar da götürebilir insanı. Şimdi bela ve musibetlerden yakınıp duruyoruz ama aklıselimle, bu tür felaketlerin neden bizi tehdit ettiği sebeplerin kaynağını düşünmek zamanıdır. Kalın sağlıcakla efendim.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum