HANİ ŞERİAT GELECEKTİ?

AK Parti ve Erdoğan 2002 yılında iktidara gelirken bazı cahiller ne diyordu? “Şeriat gelecek”, “kadınları çarşafa koyacaklar”, “erkeklere sarık ve sakal zorunlu olacak”, “herkese namaz kılma zorunluluğu getirilecek” vs… Din düşmanı, cahil, hayatı yiyip-içip-eğlenmekten ibaret zanneden gafiller bu yersiz endişe içindeyken, Erbakan Hoca da AK Parti’yi çok ciddi eleştiri bombardımanına tutuyordu. Erbakan Hoca’nın adeta onların değirmenine su taşıdığını düşünüyor ve yanlış saflarda görüyorduk kendimizce. Halt yemişiz, hata etmişiz… Haşa Erbakan Hoca’dan... Her geçen gün Erbakan Hoca’ya daha fazla hak vermeye ve saygı duymaya başladık. Neden mi? Camilerde, Kur’an Kurslarında, medreselerde, kütüphanelerde kimse yok ama cezaevleri, pavyonlar, kumarhaneler, fuhuş evleri dolup taşıyor. Aile saadeti ve bağları, erdemli duruş, dürüstlük, ahlaki değerler, maneviyat diye bir şey kalmadı ama birbirine iftira atan, hakaret eden, aldatan, şantaj yapan, tehdit eden insan sayısı katlanarak artıyor. İnfak, zekat, yardımlaşma, dayanışma neredeyse kalmadı ama yoksulluk, yolsuzluk, kumpasçılık, tefecilik, fidyecilik, adaletsizlik altın devrini yaşıyor. Savunmasız kadına, kundaktaki bebeğe, sokaktaki hayvana bile tecavüz etmekten, işkence yapmaktan, her çeşit caniliği reva görmekten geri durmayan bir yaratık güruhu türedi. Gençler densizlik yaptıkları TikTok’u, Allah’ın kelamı Kur’an’ı okumaya; harabelerde uyuşturucu kullanmayı, ilim-irfan yuvası medreselere gitmeye; okumayı, çalışmayı, sabretmeyi, kısa yoldan zenginliğe olmadıysa da intihar etmeye; anne-babaya saygıyı, onlara saygısızlık yapmaya tercih etti. Şimdi İslam inancının veya şeriatın yaşanması geldiğimiz durumdan daha mı fena olurdu? Demek ki AK Parti’nin kurulmaya başlandığı andan iktidara gelinceye kadar duyulan ve dillendirilen kaygıların hepsi yersiz, Erbakan Hoca’nın eleştirileri ve uyarıları hep yerindeymiş. Dini argümanlar kullanılarak kurulan bu düzen insanları özellikle gençleri dinden, imandan, kitaptan soğuttu. Haksızlığa karşı duyarlı olan kesimler, “artık erdemli duruş gösterebilen idareciler olsun ne olursa olsun” diyecek duruma geldi.