Reklam Alanı

BİR DAVA ADAMI OLARAK ŞEHİD METİN YÜKSEL

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
(Şehadet ’inin 41’nci yılında O’nu ve tüm Şehidlerimizi rahmetle minnetle yâd ediyoruz) Şehid Metin Yüksel’in, İslam dinine olan bağlılık ve sadakatini, azim ve gayretini anlatmak için bu mütevazı, köşenin dar geleceğini idrak etmekle birlikte; O’nun aziz hatırasına olan sevgi ve saygınlığımın bir ifadesi olarak kabul etmenizi istirham ediyorum. Tarihler 17 Temmuz 1958 yılını gösterirken; doğu Anadolu bölgesinin, yaylaları serin, dağları dimdik, (Şehid metin yüksel gibi) Kolongo Yaylasında, bir erkek çocuk müjdesiyle şereflenir Molla Sadreddin Yüksel’in ilim yuvası olan hanesi. Sadreddin Hoca, Türkiye’nin en büyük âlimlerinden biri olarak, Türkiye deki İslami kesimin yakından tanıdığı ve saygı beslediği bir İslam âlimidir. Şehid Metin Yüksel’in muhterem validesi, Doğunun en tanınmış eşrafından Norşinli Şeyh Masum Efendinin kızıdır. Bu iki mümtaz ebeveyn; Metin Yüksel’i çocukluğunda, İslami bir terbiye ile donattıkları muhakkaktır. Temeli sağlam atılmayan binanın muhkemliğinden söz edilemeyeceği gibi, bahçıvanlığı samimi yapılmayan ağacın da meyvesi olgun olmaz/olamazdı. İşte Şehid Metin Yüksel; Sadreddin Hoca gibi bir babanın ve eğitmenin dizleri önünde hem ilk tedrisini, hem de ilk İslami ahlakını almakla, dava adamlığına namzet olmayı şiar edinmiş ve bu şuur ve idealist ruhla davasının yoluna baş koyar. Şehit Metin Yüksel 9 yaşına ayak bastığı bir dönemde (yani 1968), bu kutlu aile hicret eder. Hicret; Mekke de İslam kadrosunun kemale erdiği bir zaman diliminde, Mekke ye sığmayan kutlu İslam davasını Yesrib’i Medine yapacak göçün şerefli ismi olduğu için, Yüksel ailesi de Bitlis ten İstanbul’a, belkide böyle bir aşkla hicret etmişlerdi. Şehid Metin Yüksel; İstanbul’un Fatih semtinin Hüsam bey Mahallesi’ndeki Akşemseddin ilkokulunda ilköğrenimini tamamladıktan sonra, Sinan ağa Mahallesi’ndeki Gelenbevi Ortaokuluna kaydını yaptırır. Bu arada muhterem babasından Kur’an’ı kerim ve temel İslami bilgileri alırken, Ortaokulun ikinci sınıfına gelindiğinde, okulu devam ettirmek istemez ve okulu bırakır. Kalıbına sığmayan Şehid Metin Yüksel; o dönem aktif olan İslami camiada yer almaya başlar. “O, yoluna şöyle bir sloganla başlamıştı: “Şahadet bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara.” Ve onun o samimi ve candan olan sloganı; o dönemde ona yakın olan İslami gençliğin heyecanınaheyecan ve direnç katar. Yani, Şehid Metin Yüksel; İslam’ın yeryüzünde yaşanılır bir din, toplumsal hayata hükmedecek bir nizam olması için, şahadeti kuşanarak yola çıkanlardan bir mücahid idi. Bir dönem, yani 1976 lara gelindiğinde, Şehid Metin Yüksel, MTTB’nin içinde bir müddet İslami çalışmalarına devam eder. Ancak, MTTB’nin çalışma metodu ve hareket usulü Metin Yükseli tatmin etmez. O yıllarda yeni kurulma aşamasında olan Akıncılar Teşkilatı’nın şubesi açma izni çıkar ve bazı arkadaşlarıyla beraber Fatih Akıncılar Teşkilatını kurarlar. Artık Metin ve arkadaşları, bir taraftan siyasi çalışmalar yaparken, öbür taraftan da sosyal faaliyetlere devam ederler. Kısa bir zamanda Metin Yüksel’in çalışması ve azmi, Çarşı putlarının gölgesinde hayat sürenlerin rahatını kaçırmış olmalı ki; Metin Yüksel, dönemin sol grupları tarafından rahatsız edilmeye başlanır. Ama o,hiç birine aldırmadan ve korkmadan, İslami çalışmalarına ve inandığı dava yolunda devam eder. Fatih Akıncılar Teşkilatı’nın bölgedeki çalışmalarını hazmedemeyen hukuksuzlar, Darüşşafaka lisesi ve Fatih İmam Hatip Lisesi öğrencilerini rahatsız etmeye başlarlar. Metin Yüksel ve dava arkadaşları, rahatsız edilen öğrencileri korumaya alırlar. 26 Ekim 1977 günü Darüşşafaka Lisesi önünde, Metin Yüksel ve üç arkadaşı 8 komünistin silahlarına hedef olurlar. Bu hain ve kalleş saldırıda Metin yüksele 3 kurşun isabet eder. Metin Yüksel davası uğrunda ilk gazilik unvanını alırken, pes etmiyor tabi ki, çalışmalarına ara vermeden hızla devam eder. Şahadet ve dava aşkıyla yanıp tutuşan Metin Yüksel’in, yaptığı/yapmış olduğu İslami faaliyetlerinden bu kez kavmiyetçiler rahatsızlık duyar ve ikide bir Metin’i tehdit ederler. Onun tehditlerden korkmadığını anlayan zavallılar, Metin Yüksel’i ortadan kaldırmakla, bu davayı bitireceklerinizannedip, gafletve nefislerinin zorbalık kamçılarına yenilmekle, desise ve tuzaklar kurmayı planlarlar. Ama yanılmışlardı, Çünkü gözlerini kapayan ancak kendine gece yapabilirdi. Allah’ın nurunu üfürülmekle söndürmeye hiç kimsenin gücü yemezdi ve yetmeyecekti. Evet, Memleketinden hicret edip İstanbul’a gelip yerleşen davalarının muhaciri olan bu aileyi; belki de Metin’lerini Şehit etmekle, çok üzmüşlerdi, doğru… Üzmüşlerdi çünkü Metin daha taze bir fidandı, birde sevindirmişlerdi çünkü, Şehitlerin ölümsüz olduklarının şuurunu taşıyorlardı!.Ne dün ne bugün nede yarın; yeryüzü müstekbirleri ve onların kapı kulları olan yalakaları unutmasınlar ki, Şehid edilmekle Metin’lerimizin sonu gelmez. Varsa zindanları Firavunların, bilsinler ki bizdeYusuflar hiç tükenmez/tükenmeyecektir. Şehid Metin Yüksel, o genç ve kısa ömrüne rağmen, ardından gelecek olan İslam davetçileri için, aşktan bir meşale yaktı ki, o meşalenin ismi: “Şahadet bir çağrıdır nesillere ve çağlara.”meşalesiydi!... Fatih semtinde Metin Yüksel’in çalışmalarını durduramayacaklarını anlayan kavmiyetçi güruh; O’nu ortadan kaldırma planlarını yapmakla şeytanın oyununa gelip yenildiler. Çünkü Metin onların fatihteki çalışmalarının önündeki en büyük engeldi ve bu engel ortadan kaldırılmalıydı. 23 Şubat 1979’ın bir Cuma namazı çıkışında; kırılası eller, Metin Yüksele ateş ettiler. Hainane bir pusu kurmuşlardı. Çünkü hainler korkak oldukları için, hep hasımlarına arkadan vurmayı tercih edip saldırmayı yeğlerler.Ve bu hain saldırıda, Metin Yüksel Şehid edilir. Mekânı cennet olsun. Metin Yüksel’i Şehid edenler; milyonların vicdanlarında mahkûm edilirlerken, sevenlerinin kalplerinde de “METİN CE” bir yer ayırdılar. Gönlümüzdesin ey Şehid/matemlidir sensiz id. Unutmadan her Şubat seni anarız/gittin diye üzülme, bu yolda hepimiz Metin olarak varız!... Şehid Metin Yüksel ağabeyimize Allah’tan rahmet diler, bizleri de o kutlu yolun yolcularından etmesini niyaz ederim. “Allah yolunda öldürülenlere sakın ölüler demeyin, bilakis onlar diridirler faka siz bilemezsiniz” Vesselam. 24 Şubat 2020.
BİR DAVA ADAMI OLARAK ŞEHİD METİN YÜKSEL
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.