Zina ’nın,Kumarın, serbestolduğu; içki fabrikalarının boy boy arzı endam ettiği,uyuşturucumüptelalığının ilkokul çağındaki çocukları kadrajına aldığı bir zamanda yaşamaktayız! Kişinin baldızıyla, yeğeniyle aşk (!) (zina ettiği) yaşadığı,kocasını aldatan kadınların, karısını aldatan erkeklerin fors atıp, dışlanmayı bırakın da çağdaş telaki edildiği, magazin programlarında yüz kızartıcıtabloların Televizyon kanallarında adeta teşhir ve teşvik edildiği; ve böylece can çekişmekte olan manevi olarak hastalıklıbir toplumun içinde kayıp mı oluyoruz ne?!... İşlenen Kötülük ve cürümlerin, caydırıcı olmayan cezalarla önlenmeye çalışıldığı, daha küçücük olan çocuklara tecavüz eden sapıkların, ceza evlerinde adeta beslendikleri günleri de mi görecektik?…
Livata’dan tutun da, kadının kadınla, erkeğin erkekle birlikte yaşadığışu günah asrında; ebabil kuşlarının başımıza fırınlanmış taşlar yağdırması veya Lut kavminin altını üstüne getiren azap yağmurunun yağması yakın mı oldu acaba? Çocuk bedenleri üzerinde şehvetlerini teskin etmeye çalışan hınzırlar türedi bu güzelim ülkemde! Boyunlarına ipin geçirilmesi gereken sapıkların; ağırlaştırılmış (!) cezalara çarpıtılmaları da ne demek?. Ne yani? Şehir merkezlerinin tam ortasında, geçirin ipi boyunlarına bu sapıkların; sonra takın vincinucuna ve ibreti âlem olsun diye idam edinbuırz ve namus düşmanlarını. Hem de bunu insanların gözleri önünde yapın ki, sonra bakın bakalım bir daha kaç tane domuz bu fiili işlemeye cesaret edecektir?
Adamlar (bunlara adam demek bile adamlığa hakarettir) şehrin göbeğinde, çalıntı arabayla son hız ATM’ye çarparak, kökünden sökülenATM’yi içindeki paralarla birlikte kaçırmaya cüret ediyorsa; sen de (Devlet) tutup onun elini keseceksin. Vaz geçmedi mi, çapraz ayağını bileğinden keseceksin; ıslah olmadı mı devam edeceksin kesmeye kardeşim!... Cezaları caydırıcı hale getirin ki, Memlekette;insanlığın yüz karası olan ne kadar sapık, hırsız, hortumcu, vatan haini, ajan, ikiyüzlü, sahtekâr varsa; hepsini, tek celsede hak ettikleri yer neresiyse oraya göndereceksin… Memlekette soyulmadık market, kuyumcu, mağaza ve iş yeri kalmadı adeta! Her saat başı TV haberlerinde; ya bir hırsızlık, ya bir cinayet vakası,ya da bir tecavüz olayını seyreder hale geldi insanlar… Öyle ki, günden güne artış gösteren bu tür vakalar ve olaylar, sıradanlaştı neredeyse!
Yıllarca bunların yargılanmasına ne gerek var ki? Bu tür beyinsizler için; kurulan mahkemelere, klasörlere konulan sayfalara ve harcanan mesailere, yazık!... Adam hırsızlık yapıyor, karakola götürülüp adli kontrol kefaletiyle serbest bırakılıyor. Ya olacak iş mi bu? Katilin biri kalkıp, hiç yere bir adam öldürüyor; varsa arkası katilin, cüzi bir cezayla paçayı kurtarıveriyor. Bu sefer de adam kabadayı kesilip ve önüne çıkanherkese sataşıyor! Bu ne hal? İşte mevcut kanunlar, suçlular için caydırıcı olmadığı içindir ki; toplumda işlenen bunca cinayetin, tecavüzün, hırsızlığın ve adam öldürmenin önüne ge-çi-le-mi-yor…
Beri tarafta, şehir merkezinin tam ortasında; çıkmış üç beş hayâsız sözde kadınve soyunmuş bir vaziyette, utanmadan, sıkılmadan, hem de Devletemeydan okurcasına güya savaşları protesto edip(!)insan haklarını (!) savunuyorlarmış? Ve sonra neymiş efendim, yaptıkları bu eylemler (eylemmiş rezillik bunlar)de onlarındoğal ve demokratik hakları oluyormuşşş?! Yok, arkadaş, devlet olarak tutacaksın bunları, yaptıklarına bin pişman edeceksin ki; bir daha böyle bir terbiyesizliğe asla cesaretetmesinler! Gösterinin de, protestonun da, yürüyüşün de, bir ahlakı bir kuralı ve bir çerçevesi vardır… Yaniuzun sözün kısası; suçlulara verilen cezalar, caydırıcı olmadığından dolayı, canı sıkılan her serkeş, çıkıp sağa solazarar vermeye cesaret edebilmektedir. Birçok gafil ve terbiye yoksunu, öyle kısa vadeli cezalardan falan anlamazlar! Onlara, onların anlayacakları dilden cevap verilmelidir… “Bakar mısınız bunlara;başkasının arabasını yakacaksın, dükkân ve iş yerini ateşe vereceksin, kamu malına zarar vereceksin; Polise Askere taş atıp saldıracaksın, yerine göre ateş edeceksin; sonra da çıkıp bu benim demokratik ve doğal hakkımdır deyip kendini savunacaksın! Ve tüm yapıp ettiklerin de senin yanında kar kalacak, sende elini kolunu sallayıp fors atacaksın?Öyle mi? İşte bu olmaz, olmamalıdır. Bu tür yüzsüzlere, ağızlarının payı bir an önce verilmelidir ki; gününü anlasınlar!
Unutmayalım ki; “Devletin iki tane eli vardır, öyle değil mi?. Birincisi Şefkat elidir ki, bunu kim olursa olsun mazlum ve çaresizler için kullanır, kullanmalıdır... İkincisi Kudret ve kuvvet elidir ki; onu da, zalim, zorba ve fitnecilerin suratına şamar gibi indirerek onları adeta terbiye edip susturmalıdır... Çünkü Asayiş ’in berkemal hale gelebilmesi, Adalet mekanizmasının; herkese hak ettiği ne ise, eşit bir şekilde işlenmesine bağlıdır!... Selam ve dua ile. 01Mart 2018.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum