Reklam Alanı

KUR’AN’DA LUT (A.S) VE KAVMİNİN KISSASINA KISA BİR BAKIŞ

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
“Lut’u da kavmine (peygamber olarak gönderdik) Hani kavmine demişti ki: “Sizden önce âlemlerden hiç kimsenin yapmadığı fuhşu (hayâsızlığı) yapıyorsunuz.” Çünkü siz, kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır! Siz (günahta) haddi aşan/israf eden bir kavimsiniz. Buna karşı kavminin cevabı: “Onları memleketinizden çıkarın, zira onlar temizlenen insanlarmış” demekten başka bir şey olmadı. Bunun üzerine bizde onu ve ehlini kurtardık, ancak karısı hariç… O, geride kalanlardan oldu. Ve üzerlerine (pişmiş taştan) bir yağmur yağdırdık. İşte günahkârların sonunun nasıl olduğuna bir bak! (A’raf/ 80,81,82,83,84) Elçilerimiz Lut’a geldiklerinde, onlardan dolayı üzüldü, içi daraldı ve: “Bu çetin bir gündür” dedi. Kavmi ona doğru koşa koşa geldiler. Onlar önceden de o kötü işleri yapmaktaydılar. (Lut) dedi ki: “Ey kavmim! İşte bunlar benim kızlarım, onlar sizin için daha temizdir (onlarla evlenin). Artık Allah’tan korkun! Misafirlerimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizden aklı başında bir adam yok mu?” Dediler ki: “Gerçekten senin kızlarında bizim bir hakkımız olmadığını biliyorsun. Ve şüphesiz sen, bizim ne istediğimizi de biliyorsun!” (Lut) dedi ki: “Keşke size karşı bir kuvvetim olsaydı veya sağlam bir güce sığınabilseydim!” (Melekler) dediler ki: “Ey Lut! Şüphesiz biz, Rabbinin elçileriyiz, onlar asla sana ilişemezler. Gecenin bir vaktinde aileni yola çıkar. Sizden hiçbiri geri dönüp bakmasın! Karın müstesna! Şüphesiz onlara (kavmine) isabet edecek olan (azap), ona da isabet edecektir. Şüphesiz onlara va’d olunan (azap) zaman (ı), sabah vaktidir. Sabah yakın değil mi? Emrimiz geldiğinde oranın üstünü altına getirdik ve üzerlerine, balçıktan pişirilip istif edilmiş taşları arka arkaya yağdırdık/gönderdik. (Hem o taşlar), Rabbinin katında işaretlenmiş olarak (gönderildi). O (taşlar veya o memleket) zalimlerden uzak değildir! (Hud/77,78,79,80,81,82,83) Lut a.s ’ın kavmi ile olan mücadelesi ve kavminin o sapık/sapkın ve melun fiilde ısrarcı olmalarıyla ilgili, Kur’an’ı Kerim’de birçok ayet zikredilmektedir. Lut a.s ‘ın kavmi öyle bir topluluk idi ki, işledikleri, meslek edindikleri fiillerini; onlardan önce hiçbir kavim ne yapmış ne işlememişti! Rivayetlere göre Sodom Gomore veya Sedum diye bir şehirleri vardı. Yine rivayetlere göre, kaldıkları şehrin nüfusu 400 veya 600 bin civarındaydı. Tabi o kötü fiil, tüm şehir halkı tarafından irtikâp edilmiyordu. Ancak yine tarihi Rivayetlere göre, o kabih fiili işleyenlerin sayısı otuz ile kırk kişi arasında bir rakamdı. Evet, o bir avuç yaratık söz konusu lanetlenmiş olan fiili işlediklerinde, şehir halkından hiç kimse onları ikaz etmedikleri, onları uyarmadıkları, onlardan ilişkilerini kesmedikleri, onlarla yatıp kalktıkları için (yani emri bil-maruf ve nehyi anil münkeri terk ettiklerinden dolayı); Allah, diğerlerini de o kötülüğe göz yumduklarından dolayı tüm şehir halkının üzerine genel bir azap yağmuru yağdırmakla üstlerini altlarına çevirmekle hepsini helak etti. Öyle ki, Lut a.s gibi bir Peygamberin nikâhında olmasına rağmen, ıslah olmayan ve kavmine casusluk eden Karısı dahi; o da azaba uğrayan sapıklarla birlikte helak olup ateşi boyladı… Şimdi geçenlerde Diyanet işleri başkanı Prof. Ali Erbaş’ın Cuma hutbesinde: “Yüce Allah zinayı büyük günahlardan saymış ve eşcinselliği (livata veya homoseksüelliği) lanetlemiştir demesi üzerine; ülkemizdeki birçok sözde Hukukçu (!) ve insan hakları (!) dernekleri ile Lut a.s ‘ın kavminin işlediklerini kendilerine mubah gören tayfa; birde onlara arka çıkanların deliklerinden birer birer haşereler misali çıkıp, bir kısım politikacılarla birlikte, avazlarının çıktığı kadar bağırmaları boşuna değildir… Çünkü adamlar, yıllardır bu işi yapmanın zeminini oluşturdukları için, şimdi ani bir karşı çıkış veya tepki, tabi ki onları rahatsız (!) eder! Neymiş efendim, hiç kimse kimsenin özgürlüğüne karışamazmış falan! Bre arlanmaz herifler, sizin özgürlük dediğiniz o rezilliği; cenabı Allah telin etmiş ve yasaklamıştır. DİB. Sadece tebliğ ve davet vazifesini yapmıştır. Hatta çok geç bile kalınmış bir tebliğdi bu… Kimin bu aymazlara arka çıkıp, kendilerine potansiyel sayı devşirmeye çalıştıkları da herkes tarafından bilinmektedir. Daha 5 yıl önce yani, 2015 Genel seçimlerinde, politik bir partiden, Lezbiyen olan bir herifi Milletvekili (!) sırasına bile koydukları unutulmadı. Şimdi asıl olan mesele şu: “Mezkûr tayfa, yaklaşık bir asırdan bu yana, canlarının istediği her pisliği ve şirretliği irtikâp etmelerinin önünde hiçbir engel olmadığını görünce, günden güne çoğalıp memleketi ifsada götürmeye yeltendiler. Her şeyin başlangıcı ve bitişinin olacağını hesaba katmamış olacaklar ki, şimdi sesleri ondan çok çıkmaktadır!... Yukarıdaki ayeti Kerimelerin meallerini okuyanlar, Lut a.s ‘ın kavminin hangi fiillerinden dolayı azaba müstahak olduklarını öğreneceklerdir galiba! Tabi bu tamamen İman-i bir mesele olunca, Allaha ve ahiret gününe inancı olmayanlara çok inandırıcı gelmeyeceği kesindir. Ama olsun, herkes inanıp inanmamakta serbesttir. Unutmasınlar ki, yıllarca sürdükleri rezillikten olan saltanatlarının da bir sallanma dönemi olmalıydı/olacaktı… Belki de o dönem bu dönemdir… Canlı yayınlarda, erkeğin erkekle zina etmesini, birliktelik veya beraberlik addeden zihniyet; Lut Peygamberin kavminin, işlemiş oldukları lain fiille aynı kaynaktan beslendiğinin inkarı mümkün mü?… Bunun üstünü, ne insani ne de İslam’i olarak örtmenin geçerli hiçbir haklı yanı ve yönü yoktur… Hülasa-i Kelam: İslam dinine göre; “Zinanın her türlüsü, nikâhsız birlikteliklerin her çeşidi, flört ve benzeri yaşama şekillerinin tümü yasaklanmış ve haram kılmıştır. Livata ’da bunlardandır hatta daha da ağır bir suçtur. İnsanlar, inanıp inanmamakta serbesttirler lakin; canlarının çektiği her şeyi işlemekte serbest olamazlar! Sön söz: “Namuslular en az namus düşmanları kadar cesaretli olmadıkları müddetçe, müspet manada hiçbir mesele vuzuha kavuşamaz! Dua ile… 04 Mayıs 2020
KUR’AN’DA LUT (A.S) VE KAVMİNİN KISSASINA KISA BİR BAKIŞ
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.