İbadet devrimci bir eylemdir. İslam itikadı bile “la” ilebaşlar. La, reddetme, zemini hazırlama ve engelleri kaldırmadır. Bunun için negerekiyorsa yapılır. Hangi iplerden, zincirlerden kurtulmak gerekiyorsa, neye,kime kafa tutmak gerekiyorsa, hangi otoriteye, güce, düzene baş kaldırmakgerekiyorsa, gereği yapılır.
İbadet de böyledir. İbadet bağlanılması gereken ipebağlanmak için, diğer bütün bağlardan kurtulma eylemidir.
İbadet, doğru ve olması gereken istikamette olmak ve buistikametteki yaşantıların tümüdür. Böyle bir istikamette bulunan yaşantı vedavranışların, alınan her nefesin adıdır.
Ritüel gerektiren ibadetlerin de kendi içinde bir mantığıvardır.
Bunların en önemlisi namazdır. Namazda hem eğilme, hem dikdurma (kıyam), hem de yere kapanma vardır. Dik durmanın en önemli yeri olanalnımızı yere kapanırken, yere sereriz.
İbadet sahibimizi ve düşmanımızı tanıma, tanıtmadeklerasyonudur.
İbadet, kime neye, ne kadar eğileceğimizi ve onunkarşısındaki konumumuzu; kime neye karşı da nasıl dik duracağımızıngöstergesidir.
İbadet, güncellemedir, güncellenmedir.
Eğitilmemizdir. Kendimizi eğitmekten ziyade, Rabbin bizieğitmesidir.
Çağımız, ibadetlerimizi huşu içinde yapma bakımındanengellerle doludur. Oysa engeller zihnimizde, ruhumuzda vebilinçsizliğimizdedir. Kabahat bizdedir.
İbadet bilinci ahlaka götürücü olmalıdır. Ahlaka götürmeyenbir ibadet sağlıklı yapılmamıştır.
İslam toplumsal bir dindir. Sosyal olmayı, sosyalleşmeyi,sosyal adaleti önemser.
İbadetin de yaşamın bir parçası olması, yaşamın da ibadetolmasından da dolayı olabilir.
İslam, toplu ibadetleri över. Kişisel de yapılabilecekibadetlerin de toplu yapılmasını tavsiye eder.
Namaz sıradan bir ibadet değildir. Namaz, Müslümanlarınbirbirleriyle ve ilahlarıyla buluşmalarıdır.
Namaz bir durum tespiti, bir yoklama, bir içtima, birtoplantı ve güncellenmedir. Namazda Allah’ı aramalıyız. Namazda Allah’ı aramakmuhtacı, müşkülü olanı aramaktır. Problemi çözmek ise bulmaktır.
Sanallaşan günümüz toplumunu tekrar diriltecek yegane çarenamazdır.
Çağımızın çürümüş yaşam tarzını yerinden oynatacak, insanıasli kimliğine döndürecek çağ değiştirici bir potansiyeli mündemiçtir namaz.
Namazın iç terbiye özelliği ne kadar önemliyse, sosyaldayanışma ve yardımlaşmayı gerçekleşme yönü de büyük önem taşır.
Namaza en çok gençler önem vermelidir. Gençler toplumusürükleyebilecek bir dinamizme sahiptirler.
Camilerimizi, yardımlaşabileceğimiz, sevinçlerimizipaylaşabileceğimiz bir yaşam merkezine dönüştürmenin yolu, bu bilinçle ibadetetmeye gitmekle olur.
Camileri, oradan ayrılmak istemeyeceğimiz bir mekanadönüştürmenin tek yolu samimiyettir.
İbadet bir ahlak ve bilinç oluşturur dedik.
Biz ibadeti, muamelat bakımından, sadece Allah ile kularasında geçen bir eylem olarak sınırlayamayız. İbadetin akdi ve ruhsal boyutuAllah ile kul arasındadır. Ancak, ibadet daha çok dünyaya dönüktür. Yaşamın tümalanını kaplar. Hem Allah hem de Allah dışındaki tüm varlıklarla olanmünasebetlerimizi de kapsar. Bu yüzden ibadet bilinci ve sorumluluğu mutlakaolmalı. Nedir ibadet bilinci?
İbadet bilinci, itikat bilinciyle de orantılı. “La” kısmı entemel mihenktir bu bakımdan. Yani reddetme. Neyi reddedeceğimiz ve onun yerineneyi koyacağımız oldukça önemli.
Allah dediğimiz zaman davranışsal olarak neyi kapsadığıönemli. Allah denilince “La” nın neleri kapsadığının bilinmesidir. Allahdenilince; Allah’ın razı olacağı, emrettikleri, tavsiye ettikleri,istediklerinin bilinmesidir.
O yüzden Kitabın bizi yönlendirmesi gereken kısmı mesajıdır.
Mesajı merkeze almadığımız zaman, kitabı çağa indiremeyiz.
Yani, “La” da, Allah da kitaba bakışımızın sağlıklıolmasıyla bizde gerçek anlamını bulur ve bizde ibadet bilinci oluşturur.İnansın iradesi, tercihi, nefsine karşı hakimiyeti performansla ilgilidir,nicelikseldir. İbadette esas olan; bilinç ve faydadır, samimiyet ve takvadır.
Bilinç ve takva ibadeti heyecanlı kılar. İbadet ruhsal vebedensel bir aksiyondur. İbadet cesarettir, tek başına bile dünyaya meydanokumadır. İbadet seni tek başına bırakmaz.
Günümüzde, etkin olamamamızın en önemli nedeni de bu ibadetbilincinin eksikliğidir.
Şimdi, kitabı çağımıza indirelim ve ibadete başlayalım.
Kitap, bu çağda benden ne ister; bu çağda “la” nedir?
Bu iki sorunun kapsamı geniştir ama kapsamı ne kadar genişolursa olsun, maksadında saklıdır.
Bir fikir edinmek açısından kısaca değinelim:
Reddedeceğimiz yani “la” diyeceğimiz, Allah’tan başka tümgüçler ve otoriteler, egemenlikler, düzenler, sistemler, kişiler, kimlikler,makamlar, rütbeler, payeler, eylemler, yerler, yaşantılar, çabalar,hissetmeler, ticaretler, kültürler, tarihler, değerler vs.
Kapitalist küresel sisteme dahil olan tüm mekanizmalar veküresel sistemin ürettiği terör, savaşlar, zulüm, hegemonya, diktatörlükler,eğitim sistemleri, sömürü, ekolojik tahribat, monotonlaşma, tek tipleşme,sapıklıklar, sapkınlıklar, iletişim donanımları, medya, talan, işgal, ticari vefinansal hakimiyet ve bunun aracı olan bankalar, borsalar, bize sattığı vealmak için zorladığı ve almak zorunda olduğumuz mallar, bizi alıştırdığı yaşambiçimi, bizde oluşturduğu tüketici davranışları, bizde oluşturduğu yaşama bakışaçısı ve yaşam tarzı, neyin önemli olup neyin önemli olmadığına dair bizdeoluşturduğu yaklaşımlar vs.
Tüm bunlara nasıl “la” diyeceğiz. Bu devasa kapsayıcı vekuşatıcı tasalluta karşı etkili bir “La” diyebilecek donanımlarımız nelerolmalı?
İnanın zehir varsa; panzehir de vardır.
Bunlara kafa yormamızdır ibadet.
Sonuç olarak, ibadet olumlu ve iyi olandır. Öyle ise"iyi" yi çok dikkatli tespit etmeliyiz. "İyi" nedir? Nelerikapsar?, "İyi" yi biz belirleyebilir miyiz?
Bu konulara kısmetolursa ileride değinmek umuduyla Rabbim bizleri, hakkıyla kendisinden korkan,hakkıyla ibadet edebilen bilinçli kullarından eylesin.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum