Reklam Alanı

KINAYICILARIN KINANMASINDAN KORMAMAK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
İslam’ın,evrensel ve cihan şümul bir hayat nizamı olduğuna inananlar, yollarınaçıkabilecek her türlü engel ve barikatları telafi etmekle mükelleftirler… Zira,insanlık tarihi boyunca; sorumluluk bilincini kuşananların, hiçbir zaman vezeminde başları dertsiz, yolları engelsiz olmamıştır… Kararlı duruş, yakin biriman ve hiçbir kınayıcının kınamasından korkmadan; inandıkları yolda devam edenfert ve toplumlar, istikballerini inşa etmeleri için, ebedi hayatın ve hesapgünü şuurunu dünyanın gündemine taşımaları lazımdır… Mesela,İslami kimliğini muhafaza etmeye gayret eden herkesin yoluna; hesaplarındaolmayan birçok mani ve engelle sınanacakları kesindir… Yollarına çıkabilecekolan sınanmaların başında; para, kadın, makam mevki; kariyer ve unvan gibişeylerin çıkması muhtemel olan etkenlerdir! Şeytan; imanlı insanlarıngeçtikleri yollarınınbaşında tayin ettiği memurları, hiçbir zaman rahatdurmayacakları kesindir. Sağdan, soldan, önden ve arkadan yanaşıp; vesvese veiğvalariyla, insanları hak yoldan saptırmak onların öncelikli görevidir. Helede illaki günümüzde? Aman ya Rabbim! İnsanındünyevi imkânlara sahip olmadığı zamanlarda bile, şeytan insanın yakasını bırakmadığınagöre; mal mülk,makam ve mevki sahibi olduktan sonra yakasını hiç bırakır mı?.Ancak tahkiki bir iman, kararlı bir duruş, sağlam bir istikamete sahip olan,veinsanlar ne derler diye eziklik kompleksini ellerinin tersiyle itenler; yoldakişeytanların ve tilmizlerinin bütün hesaplarını alt üst edebilirler… Müslüman;her yerde ve her zaman, inandığı değerlerin savunucusu, helal ve haram hududunada riayet etmek zorundadırlar. Müslüman; rüzgârın akışına göre yön değiştirmez,çevrenin hatırı için hakkın hatırından asla vaz geçmez, geçemez… Çünkü,rüzgarın akışına göre yön değiştirenler; hiçbir zaman ayaklarının üzerindesabit kalıp, duramazlar. Onlar ki, sonbahar rüzgârlarının savurduğu sararmışağaç yaprakları gibi gazel olup havada uçuşurlar… Öyle ki, ne sabit biradresleri, ne de gidecekleri malum bir menzilleri olur onların… Hakikat şudurki, özellikle Müslüman bireylerin; ailelerinin eğitimlerine büyük çaba sarfetmeleri lazımdır ki; çağın fitne ve felaketlerinden çocuklarınıkoruyabilsinler… Evet,Müslümanlar olarak; Dinimizin emir ve nehiylerine öyle tabi olmalıyız ki, adetadeliler gibi… Çevre ne der, insanlar nasıl karşılar, etrafımızda kimse kalmaz;horlanırız gibi düşünce ve tasalara asla itibar etmemelidir. Kim nederacaba’larabakmamalı; Allah (c.c) ve Resulü (s.a.v) neyi emretmiş neyiyasaklamış ona tabi olunmalı, ona bakılmalı ona bakmak zorundayız… Hakkısavunduğunuz için, etrafınızdaki insanlar dağılabilir, sizi kınayabilir veöteleyebilirler! Eğer inanmış ve teslim olmuşsanız yüce Allah’a; bunların hiçbirisini dert edinmeyin, çünkü bu tür şeyler dert edinmeye değecek şeylerdeğildirler de ondan… Bilinirse tabi… Evet,sadece yüce Allah (c.c) ve O’nun Kerim Resulü (s.a.v)’nün tarafını tutanlar vehiçbir kınayıcının kınamasına aldırış etmeyen Müminler kurtuluşa ve ebedinimetlere erenlerdir. Azamet sahibi Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Müminler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir…Onlar ki namazlarında huşu içinde olanlardır. Onlar ki boş şeylerden yüzçevirenlerdir. Onlar ki Zekâtı verenlerdir. Onlar ki edeb yerlerini (ırzlarınıve iffetlerini) koruyanlardır.” (Müminun/ 1,2,3,4,5) Kur’an’dakişu muazzam ve Rahmani tertibi görebiliyor muyuz? Müminlerin kimler ve hangivasıflara sahip olduklarını?Allah’a ve O’nun Kerim Resul’üne İman edenMüslümanların; İman etmelerinin bir gereği ve önceliği olarak; Namaz kılmaları,varsa malları Zekât vermeleri, Boş işlerle değil; ebedi hayatlarına veinsanlığa fayda sağlayacak olan işlerle uğraşmaları, Edep ve hayâ sınırlarınariayet edip; kendi nefisleri başta olmak üzere tüm aile efradını Sırat-ıMüstakim üzere yetiştirmeleri öncelikli ve başlıca vazifeleridir! Bunuyaparlarken, tabi ki; kendi yakınlarından, çevrelerinden ve arkadaşlarındansert tepkilerle karşılaşabilirler. Ancak bu tür olumsuztepkilerin, hiçbir zaman; onların azimlerini kırmamalı, inandıkları yoldandöndürmemeli, yapılan saldırı ve kınamalara aldırış etmemeleri lazımdır… Unutmayalım ki, hedefe giden yolda engellerolmasaydı; Gidilmek istenen yerin adı “HEDEF” olur muydu? Öyleyse, halkınmemnuniyetini baz alanlarla değil; Hakkın rızasını gözetenlerle yol arkadaşlığıyapıp yol gidilmelidir!... Yol uzun ve engebeli olsa da, o yol; bir gün mutlakayolcusunu istediği hedefe götürür… Selam ve dua ile…
KINAYICILARIN KINANMASINDAN KORMAMAK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.