Reklam Alanı

AHDE VEFA KALMAMIŞ…

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Muhterem Kardeşlerim… Vefa konusu çok önemli ve insanlığın huzur ve refahında, birbirlerine karşı göstermeleri gereken sevgi ve saygı konusunda önemi büyüktür. Dolayısıyla zaman zaman vefa konusunu biraz daha genişleterek, hadis ve ayetlerle güçlendirerek sizlere sunuyoruz. Efendim; Bilindiği gibi; Ahde vefa dindendir. Vefa demek, ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir. Müslüman vefakâr olur. Büyüklerimiz; ‘İnsanoğlu çiğ süt emmiş’ derlerdi. Bu Ata sözündeki ‘çiğ süt’ mecaz anlamdadır, olgun değil anlamındadır. Kötü insanlardan zarar beklenir anlamındadır. Kötü insan, iyiliğin kıymetini bilmez, zararı dokunabilir demektir. Daha da önemlisi; bazıları, çıkarı olan işte kendisine iyilik edene bile nankörlük ederler demektir. İşte şimdilerde, iyilik edenlere hep kötülük ediyorlar. Günümüzde ahde vefa kalmamış. Yaş olarak Urfa plakasını yani 63’ü devirdik. 66 yaşına ayak bastık. Allahu Teala cümlemize hayırlı uzun ömürler versin, son nefesimizde de imanla ölmeyi nasib eylesin. Efendim, kendimizi bildik bileli hiç ön plana çıkmadık, mümkün olduğunca ‘ben’ demekten kaçındık ve hep ‘biz’ demeye gayret ettik. Zira inandıklarımız, sevdiklerimiz; “En kötü tek kelime BEN” derlerdi. 27 yıl Peygamber mesleği kabul ettiğimiz Öğretmenlik ile meşgul olduk ve başkalarının çocuklarıyla ilgilenmekten kendi çocuklarımıza zaman ayıramadık. Yaklaşık 50 yıldan beri de fotoğrafçılık ve dolayısıyla Gazetecilikle uğraşıyoruz. Kısaca; öğretmenlikten emekli olduk ancak gazetecilikten halen emekli olamadık. Yaşımızın gereği biraz yavaşlattık, ancak yerinde koşuşturmayı da ihmal etmiyoruz. Zaman zaman da sevdiğimiz gençleri öne sürüyor, ondan bilgileri alarak yine haberleştiriyoruz. Biraz ulusal, biraz da yerel gazetelerde ülkemizi, milletimizi, memleketimizi kötülemeden, kimsenin malına, canına zarar vermeden, huzur bozmadan ve en önemlisi doğrulardan şaşmadan haber ve köşe yazılarımızın yayınlanmasını sağlıyoruz. Tabi hemen herkese de yardım etmekten kaçmadık ve halen de kaçmıyoruz. Ancak hiç kimseden vefa görmediğimiz halde hiç umursamadık, görmezden, duymazdan, bilmezden geldik. ‘Yaptıklarımızı Allahu Teala biliyor ya yeter’ diye düşündük. Herkes kendi içindekini kusar ve yolunu çizer. Herşey bu dünya değildir. Baki kalan Allahu Teâlâ’dır. Vakti saati geldiğinde hepimiz bu dünyadan göçeceğiz. İnna lillahi ve inna ileyhi raci’un. Allahu Teâlâ imandan ayırmasın, son nefeste kelime-i tevhidi söylemeyi nasib eylesin inşallah. (Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul, zurna az.) Efendim… Aslında kendimden bahsetmek istemiyorum. Hocaların Hocası merhum Mehmet Salih Önen amca unutulmasın, ona da vefasızlık edilmesin istediğim için bu köşeyi yazmaya karar verdim ve belirli aralıklarla ilgili kişilere hatırlatma babında mesaj olsun ve gereğini yapsınlar düşüncesiyle biraz genişleterek, genelleyerek yeniden kaleme alıyorum. Bu konuyu da sizlere aktarayım istiyorum. Zira yine vefasızlık örneği… 2 dönem AK Parti Şanlıurfa Milletvekili, 2 yıl kadar Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yaptıktan sonra 2017 yılı Aralık ayından itibaren de Çin Halk Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi olarak görevini başarıyla sürdüren ve gerek ülkemizin ve gerekse Şanlıurfa’mızın adını dünyaya duyuran, en iyi şekilde temsil görevini sürdüren Abdulkadir Emin Önen’in merhum babası, Türkiye’nin çeşitli illerinde ve yüksek okullarında Öğretmenlik ve Müdürlük, yurt dışında Kültür Ateşesi olarak görev yapmış olan Hocaların Hocası Mehmet Salih Önen’in ismi ne doğup büyüdüğü Karaköprü ilçesinde bir parka veya bir tesise verilmedi. Nede Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Şanlıurfa’da da Harran Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulu açılmasını sağlayan, hatta Ankara gibi büyük bir şehirde Öğretmen Okulu Müdürlüğünü memleketi Şanlıurfa’ya 2 yıllık Meslek Yüksek Okulu açılması için bırakıp gelmesine rağmen Harran Üniversitesince Şanlıurfa Meslek Yüksek Okuluna ismi verilerek yaşatılmadı. İşte onun için vefasızlık örneği diyerek bahsettim. Bu arada; 08.05.2015 Cuma günü Hakk’ın rahmetine kavuşmuş olan merhum Mehmet Salih Önen amcayı bir kere daha anmadan, ruhuna Fatiha okumadan geçmeyelim. Allahu Teâlâ rahmet eylesin, ruhuna el Fatiha… Efendim… Vefa, sevgide devamlılık demektir. Vefa demek, ihtiyaç hâlinde ona yardım etmektir. Arkadaş, öldükten sonra, onun çoluk çocuğunu, yakınlarını sevmek, onlarla ilgiyi kesmemek de vefadandır. Müslüman vefakâr olur. Vefakâr olmanın, yani sırf Allah rızası için sevmenin mükafatı büyüktür. Hadis-i Şerifte buyuruldu ki: “Kıyamette hiçbir himayenin bulunmadığı zaman, Allahü Teâlâ’nın himayesinde bulunacak 7 kişiden biri, birbirini [sırf Allah rızası için] sevenlerdir.” [Buhari] Vefa, dostlukta, bağlılıkta sebat etmektir. Arkadaşa yaptığı iyiliği az görmek, onun yaptığını çok bilmek vefadandır. Şimdilerde nerde öyle arkadaşlar… Vefa demek, gerek hayatta iken ve gerekse öldükten sonra sevgi ve ilgiyi devam ettirmek demektir. Ölen bir kimseye az bir vefa göstermek, hayatta yapılan çok iyiliklerden daha makbuldür. Çünkü insan, hayattaki arkadaşına bir iyilik edince, belki bir karşılık bekleyebilir. Öldükten sonra yapılacak iyiliğe riya karışması zor olur. Ölüler için dua ve istiğfar edilir. Yapılan iyiliklerin sevabı bağışlanır. Hayattaki akrabalarına, dostlarına iyilik edilir. Peygamber Efendimiz, ihtiyar bir kadına ikramda bulundu. Sebebini soranlara, “Bu kadın, Hatice hayatta iken bize gelir giderdi. Ahde vefa, dindendir” buyurdu. Vefanın gereğindendir ki, insan sevdiği arkadaşının dostlarını, akrabalarını da sevip haklarını gözetmelidir. Çünkü insan, yakınlarına gösterilen ilgiye daha çok memnun olur. Sevgi, sevgilinin her şeyini, ona yakından uzaktan ilgili olan her şeyi sevgili kılar. Bunun için, “Sevgilinin kapısındaki köpek, sevenin kalbinde diğer köpeklerden üstün ve ayrı bir yer tutar” denmiştir. Vefasızlık şeytanın hoşuna gider. Mesela arkadaşlar arasındaki sevginin azalması, kırgınlığın zuhur etmesi şeytanı çok sevindirir. Şeytanı sevindirmemek, onun oyununa gelmemek için vefakâr olmalı, arkadaşın kusurlarını fazilet, hakaretlerini de iltifat kabul etmeli. İki arkadaştan biri, diğerine sert bakınca, şeytan sevinip oynar. Allahü Teâlâ, “Şeytan, aralarını bozmaması için, kullarım güzel konuşsun” buyuruyor. (İsra 53) Allahu Teâlâ cümlemizi vefalı kullarından eylesin. (Amin)
AHDE VEFA KALMAMIŞ…
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.