15Temmuz’un birinci yıl dönümündeyiz.Toplumların milletlerin tarihlerinde çok azgerçekleşen bazı olaylar vardır ki, bu olaylar vesilesiyle toplumlar yaşamışoldukları duygu yoğunluğu ile ayakta dururlar. 15 Temmuz bu anlamda bu ülkede insanımızınbelki Çanakkale’den sonra duygu yoğunluğunu en yüksek düzeyde yaşamış olduğugündür. Millet olarak 15 Temmuz ruhunu her zaman diri tutabilmemiz; 15 Temmuz’dandevşirdiklerimizle, alacağımız derslerle,yasadığımıztecrübe ile mümkünolabilecek ve ancak o zaman 15 Temmuz ruhu yolumuz aydınlatabilecektir.
15Temmuz,bu ülke için günlerden bir gün değil artık.
15Temmuz, bu coğrafyada millet olduğumuzu tüm dünyaya gösterdiğimiz gündür.
15Temmuz, Milleti millet yapan değerleri hedef alanlara bu milletin verdiği enasil cevaptır.
15Temmuz, bu coğrafyada inancı ırkı düşüncesi ne olursa olsun bu millete mensupolanların her ne şart altında olursa olsun küllerinden dirilebileceğini ortayakoyan gündür.
15Temmuz, Millete rağmen; milleti karşı olanların, milleti hedef alanların,milletin birliğine, beraberliğine, dirliğine kast edenlerin, milleti sindirmegirişimlerinin karşısında ölümü göze alan, soylu direnişin adıdır.
15Temmuz, millete darbe yapmak isteyenlere, 10 yılda bir askeri darbelerlemilleti terbiye etmeyi kendisi için “hak” olarak gören jakoben anlayışa millettarafından unutulmayacak darbenin vurulduğu günün adıdır.
15Temmuz, vesayetçilerin, taşeronların, bu ülke ile mensubiyet bağı kuramayanların,bu ülkeyi yok etme heveslerinin kursaklarında kaldığı gündür.
15Temmuz bu milletin yüz yıllık suskunluğunu, teslimiyetini, acziyetini bozaraktarihin akışını değiştirmek için “ben varım, buradayım ve her zaman buradaolacağım” dediği günün adıdır.
15Temmuz, “biz” olduğumuz, kendimize döndüğümüz, değerlerimizle ayağakalkabileceğimizi ortaya koyduğumuz gündür.
15Temmuz; uluslararası güçlereve tetikçiliğini yapan şer örgütlere millettarafından istedikleri gibi at oynatamayacaklarının gösterildiği gündür.
15Temmuz; Müslümanların umudu ve ümmetin son kalesi Türkiye’nin şanlı duruşununadıdır.
15Temmuz, Darbeye karşı, darbecilere karşı, sokağa çıkma yasağına karşımeydanların doldurulduğu, tankların önüne yürünüşle askeri birliklerin önündeduvar gibi dimdik bir duruşun adıdır.
15Temmuz, Milletin “darbelere dur” dediği, “artık inisiyatif bende” diyehaykırdığı günün adıdır.
Evet,15 Temmuz’da bu ülkenin insanları, millet düşmanlarına gereken cevabıvermiştir. Bu Millet pervasızca üzerlerine bomba yağdıranların, kendisinekurşunlayanların, meclisini bombalayanların karşısında etten duvar gibidurabilmiştir.
15Temmuzun yıldönümünde bir kez daha tekrar ediyoruz, coğrafyamızda cereyan edenolayları iyi okuyabilmeliyiz, unutulmamalı ki;hedef “bu ülke”, hedef bu ülkeyidert edinenler, hedef bu ülkeyi umut edinenlerdir. Bu darbe girişimi ile asılamaçlanan; bu ülkeyi hala bir umut olarak görenlerin umudunu kırmak, yeisedüşürmek, bu ülkeye olan ümitleri kırmaktır. Bu ülke ve bu millet umuttur. Vebu umut asla kırılamayacaktır inşallah… Mısır’ın mazlumlarının, Suriye’nin,Filistin’in mazlumlarının dünya Müslümanlarının bu ülkeye dair umutları ve de dualarıvardır. O yüzden hep beraber “millet”ortak paydasında buluşmak zorundayız. Millet 15 Temmuz darbe girişiminekarşı tamda kendisini bölmek isteyen iradenin karşısında asil bir duruş ortayakoyarak birleşmiştir. Millet; kendisi ile ilgili yapılan tüm sosyolojik tezleriçürütmüştür. Birçok kesimin bu milletle ilgili olumsuz bir duyguyakapıldığı, olumsuz bir dil kullandığı, “bu milletten bir şey olmaz”anlayışını taşıdığı bir zaman diliminde bu millet, tam da “Millet” olmanın gereğini yerine getirerek bütünolumsuz düşünceleri yerle bir etmiştir.
Çok iyibiliyoruz ki; “Bu milletin külüne üflesen altından İmançıkacaktır.” Yeter ki “biz” demenin neye karşılık geldiğini gerçek manadaanlayabilelim. Yeter ki millet olmanın bilincini taşıyalım. Evet, 15 Temmuz’unoluşturduğu duygu yoğunluğunu, 15 Temmuz ruhunu, tam da millet olabildiğimizinfarkına vardığımız için yaşadığımızı unutmayalım. Bu bağlamda;millet olarak, ülke olarak, devlet olarak oluşan bu duygu yoğunluğunun, bubirliktelik ruhunun devam etmesi, bundan sonraki sürecin millete hayırgetirebilmesi açısından hayati önem taşıyor. Nedir, milleti öldürmeyen busürecin bundan sonra bu milleti yaşatması, yok edemeyen darbe girişimin varkılabilmesi, bölemeyen bu girişimin bundan sonraki süreçte de gerçek manada birbirlik ve beraberliği tesis edebilmesi gerekiyor. Bu durum en az milletin 15Temmuz’da göstermiş olduğu asil duruş kadar önemli. Zira yok etmeyi başaramayanbu darbe girişimi, milleti var edemeyecekse, diriltemeyecekse,birleştiremeyecekse; bu olumlu hava, bu duygu yoğunluğu, oluşan bu ruh halibelki de heba edilmiş olacaktır. Bunun için bütünunsurlarıyla bizi millet kılacak düşünceyi ve değerleri ortaya koymamızgerekiyor. İslam coğrafyasının bu ülkeye dair umutlarının devam edebilmesiadına, medeniyet iddiamızım içini doldurmamız gerekiyor.
Çok açık bir şekilde ifade etmemiz gerekir ki; 15Temmuz ruhu, 15 Temmuz’da oluşan duygu yoğunluğu istenilen düzeyde diritutulamamıştır. Milleti hedef alan şer örgütü ile mücadelede oluşturulanmağduriyetler, yanlış stratejiler hakkaniyete uygun olmayan ihraçlar ve buihraçlar sonrası mağdur olanların geri dönüşlerindeki sürecin uzaması, adalet duygusununzedelenmesine sebep olmuştur. “Düşmanlarımıza bile adaletten başka borcumuzyok!” Adaleti sekteye uğratacak, kamu vicdanını yaralayacak uygulamalar, korkutoplumunun oluşmasına hizmet edecektir ki, bu durum tam da fetö, terörörgütleri ve bunların ardındaki zihniyetin ekmeğine yağ sürecektir. Bubağlamda, “geciken adalet,adalet değildir” düşüncesinden hareketle, adaletin enhızlı şekilde gerçekleştirilmesi, ihraçlar ile ilgili olarak oluşturulan komisyonlarınçok hızlı bir şekilde oluşan mağduriyetleri ortadan kaldırması, 15 Temmuzruhunun diri tutulması adına büyük önem arz etmektedir.
Evet, 15 Temmuzun birinci yılında şergüçler içerde ve dışarıda bu millete yönelik şeytani oyunlarından vazgeçmişdeğiller. Millet olarak hep beraber uyanık olmak, durumundayız. Vatandaşındandevletine, sivil toplumundan hükümetine herkes millet olabilmenin bilinciyle,birlik ve beraberlik ruhu ile hareket etmek durumundadır. Bütün etnik, mezhebi, fikir ayrılıklarımızla kendini milletin bir parçası olarakgören herkesle hep beraber, Millet olduğumuzu unutmadan hareket edeceğiz. Devletinmillet ile yekvücut görüntüsü; bu milleti bölmek isteyenlere, bu ülke üzerindehesap yapanlara en iyi cevap olacaktır.15 Temmuz ruhunu herdaim diri tutarak, oluşan duygu yoğunluğunu sürekli kılarak, birbirimizidaha fazla severek, birbirimize daha fazla dayanarak, daha fazla birlik içindehareket ederek planlanan oyunları bertaraf edeceğiz. Türkiye aslında sadece,birilerinin taşeronları olan ve birbirlerine paralel terör örgütleri ilemücadele etmiyor. Aynı zamanda ve esasen bu taşeronların arkasındaki şerodakları ile de mücadele ediyor. Oyüzden dışarıya karşı bu mücadele yürütülürken içeride elzem olan birliktelikruhunu muhafaza etmek 15 Temmuz ruhunu devam ettirecektir.
15 Temmuz günlerden bir gün değil artık, 15 Temmuzmilletin tarihine destan olarak yazılmış soylu direnişin adıdır, Bu büyükdestanı da, 15 Temmuz’da bu ülkeye kast edenleri de unutmayacağız,unutturmayacağımız. Bütün şehitlerimizin ruhu şad, mekânları cennet olsun. [email protected]
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum