Bir bahar mevsiminde, rahmet ve bereket ayı olan bir Ramazan ikliminin daha eşiğindeyiz.
Ey Ramazan; daraldığımız bu sıkıntılı ve sancılı süreçte imdada yetişir gibidir gelmen.
***
Tutmak, insanlığın ontolojisiyle de ilgili ilk hikayeye uzayan bir kavram.
“Ey Âdem! Sen ve eşin cennette oturun, orada istediğiniz yerden rahatça yiyip için ve şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz” dedik. Bakara:35
Dolayısıyla bu, Rabbin terbiye ediş metodudur. İnsanın dikkatinin/merakının celp edeceğini bildiği halde onu yasaklayarak insanı eğitir. Ona tutmayı, dayanmayı, direnmeyi öğretir. Otokontrolün tutmakla güçleneceği bir süreci de barındırır oruç.
Öfkelendiği zaman öfkesini, başka haramlara yöneleceği zaman nefsini tutması ve yenmesi isteniyor ve oruç, bu özelliğin güçlenmesini sağlayan Rabbani yöntemlerden biri.
Mesela, cimriliği, tembelliği, zalimliği, haksızlığı, kibri, ırkçılığı, hırsızlığı… tutabilir miyiz?
Toplum olarak oruç tutabilir miyiz? Oruç tutan bir toplum olabilir miyiz?
Başkaları için yapılanın Allah nezdinde en değerli olan olduğunu anlamlandırabilir miyiz? Toplum aç ve işsizken, müstağnilik ve kibirden yana, kendine yaşayan bir duruş sergileyebilir miyiz?
Bu yıl farklı olabilir, paylaşımlar arttırılabilir.
Orucu toplumsal olarak tutalım, sönük geçmesine müsaade etmeyelim.
Sıkıntıların üstüne gidelim, üstesinden gelelim, üstesinden gelmenin yollarını arayalım, gündeme getirelim, çözümler araştıralım ve sunalım; üstünü örtmeyelim, gündemden düşürmeyelim.
Dönüşelim, dönüştürelim. İbadet, eylemdir. Biçimselliğinden ziyade özüne yönelelim. İman, eylemdir. Oruç, eylemdir. Eyleme geçelim.
“ İbadetlerimiz tevhidi bir duyarlılıkla bizi dönüştürmüyorsa, biz, zamanı /mekânı /hayatı dönüştüremeyiz. Bilinçsiz ve içeriksiz, biçimsel dindarlığın, biçimsel ibadetlerimizin bize kazandırabileceği bir şey yoktur .” Atasoy Müftüoğlu
Orucun iki temel hedefi belirgindir. Kendimize hakim olmak ve infak/paylaşmak. Bunları başaran bir oruç eylemi, genel anlamda başarıya ulaşmış sayılabilir.
Oruç, sakınmaktır. Kul hakkından, hukuksuzluktan, başkasının rızkına ipotek koymaktan, çalmaktan, şiddetten, öldürmekten… sakınmak.
“ Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı .” 2/183
Oruç, yeni bir sayfadır. Fıtrata/fabrika ayarlarına geri dönebilme imkanıdır. Muhasebe ve pişmanlıktır. Arınma ve temizlenmedir.
Duyarlılığı, basireti, direnmeyi, başkalarının derdini dert edinmeyi, başkalarının haklarını da savunmayı, mazlumlardan yana olmayı, zalimliğin karşısında olmayı… doğru bir istikamet belirlemeyi önceleyen bir fırsattır.
Oruç, kenetlenmedir, dayanışmadır, birlikteliktir.
“ Farz et körsün olabilir . El ele tut. Taş al ve at. Kâfiri bulur.”/Cahit Zarifoğlu .
Oruç, Kur'an’dır/Allah’tır/ Ayettir/kitaptır/fıtrattır/hikmettir …
Oruç, tutmaktır.
Kendini, ailesini, toplumunu; haksızlığın karşısında tutmaktır. İyinin yanında, kötünün karşısında tutmaktır.
Oruç, durmak değil; harekettir, hazırlıktır, sıhhattir.
En çok bedenin değil; en çok ruhun sıhhatidir.
“ Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır...” 2/185
Oruç, gerçek bir mümin olmaya yönelten yoldur.
“Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, ayetleri okunduğu zaman imanlarını arttırır. Ve bunlar yalnızca Rablerine tevekkül ederler” (Enfal, 2)
“O Halde gücünüz yettiği kadar Allahtan korkun, dinleyin itaat edin kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir” ( Tegabün-16)
Oruç, kul hakkı yememektir. Sıkıntıda olanı, darda olanı, haksızlığa uğrayanı, borçlu olanı görmektir oruç.
"(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir."2/273
"Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gözet, ama dünyadan da nasibini unutma! Allah'ın sana ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez."Kasas:77
Bağışlanmayı dilemektir oruç, duadır özgürlüğe zarifçe:
" Seçkin bir kimse değilim
ismimin baş harfleri acz tutuyor
Bağışlamanı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat bir boş rüyaymış
Geçen ibadetler özürlü
Eski günahlar dipdiri
Seçkin bir kimse değilim
İsmimin baş harflerinde kimliğim
Bağışlanmamı dilerim
Sana zorsa bırak yanayım
Kolaysa esirgeme
Hayat boş geçti
Geri kalan korkulu
Her adımım dolu olsa
İşe yaramaz katında
Biliyorum
Bağışlanmamı diliyorum "
Cahit Zarifoğlu/Sultan
Rabbim, küresel zorbalığın arsızlaştığı ve her türlü cüreti ve merhametsizliği, her türlü adaletsizliği ve saldırıyı harladığı bu çağda; bizlere direnme gücü, paylaşma, dayanışma, hakkı gözetme, takva, gerçek bir arınma, oruç tutma ve orucun bizi tutması bilinci nasip etsin.
Bu vesileyle kendimizi bir adım daha olsun ilerletmek dileklerimle herkesin Ramazan ayını tebrik ederim. Selam ve dua ile.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum