Musa (AS) ve kavminin kıssası, farklıyönleriyle ve değişik ayrıntılarla Kur’an’da birçok surede yer almış,müminlerin ibret nazarına sunulmuştur. Onlardan biri de Samiri kıssasıdır. Sözkonusu bu şahıs, Hz. Musa Rabbinden vahiy almak üzere Tur-i Sina’da iken, onunyokluğunu fırsat bilip bir buzağı heykeli yapmış veİsrailoğulları’nın bubuzağıya tapmasını sağlamıştır.
Kur’an’daki adıyla Samiri’nin, bazıtefsirlerde kimi rivayetlere dayandırılarak asıl adının Musa olduğu belirtilmişve çocukluğunda kimsesiz, sahipsiz olduğu için Cebrail (AS) tarafındanyetiştirilip büyütülmüştür.Müslüman bir şair, Samiri ile ilgili bir beytinde,buna dikkat çekerek, “Fe Muse’l-lezirebbâhuCibrilukafirün ve Muse’l-lezirebbâhuFiravnumürselün”(Ne gariptir ki, Firavun’un büyüttüğü Musa resul oldu, Cebrail’in büyüttüğüMusa ise kâfir oldu!)şeklinde hayretini dile getirmiştir.
Elbette bu bilgi ve rivayetler bağlayıcıdeğil, herkes kabul edip etmemekte serbesttir ama şaşılacak bir durum olmasınarağmen, Samiri benzeri şahısların her dönemde Müslümanlar arasında ortayaçıktığı kesin bir gerçektir.Asr-ı saadette En azılı müşriklerin çocukları imanedip bizim rehberlerimiz olan sahabiler olmadılar mı? O günün aksine, bu günİslam’a en büyük düşmanlıkları yapanlar da büyük ölçüde Müslüman çocuklarıdeğil midir?Yani Peygamber (ASV) zamanında müşriklerin çocukları sahabioluyordu, günümüzde ise ne yazık ki Müslümanların bir kısım çocukları, müşrik,inkârcı ve İslam düşmanı oluyor. Hatta günümüzde öyle zındıklar var ki Samirionların yanında çırak kalır. Müslüman anne babadan olan bu çocukların bu derceküfredüşmeleri hayret vericidir.
Bu zamanımızın Samirileri, inanılmaz birdüşmanlık ve akılalmaz bahanelerle dine saldırıyorlar. Özellikler İslam’ınsembolleri konumundaki dini değerlere ve ibadetlere saldırıyorlar. Budüşmanlığı da akıllarınca insani bazı gerekçelere dayandırmaya çalışıyorlar.Gerçek niyetlerinin insani düşünce değil,İslam düşmanlığı olduğu bütünüyleapaçık ortaya çıkmaktadır.Her yıl Kurban bayramı öncesinde söz konusu bu Samirigrup Kurban üzerinden İslam’a saldırmayı alışkanlık haline getirmişlerdir.
Bunlar yıl boyu et yemedikleri bir güngeçirmezler ama Kurban bayramı yaklaşınca bir anda hayvan savunucularınadönüşürler, hayvan kesilmesine karşı çıkarlar. Hergün mezbahalarda ve kasaplartarafından kesilen binlerce hayvanı görmezden gelirler, onu düşünmezler amaKurbanlıklar onların içini acıtır, olmayan şefkatleri kabarır. Aaba kendiyedikleri etler, hayvanlardan değil mi? Ağaçlardan meyve olarak mı toplanıyoryahut yer altından maden olarak mı çıkarılıyor? Demek ki maksatlarıhayvanseverlik değil, İslam’a karşı seytanseverliktir!
Demek ki bu Samiriler yılbaşındaHıristiyanları kestiği hindileri de hayvandan saymıyorlar.
İspanya’da boğa güreşleri adı verilenacımasız gelenekte, içi boş keskin şişler saplamak şeklinde zavallı hayvanlaraişkenceyle oluk oluk kan akıtılarak yapılan vahşi sporu da bizim Samirilergörmüyor. Yoksa o boğalar da hayvan değil mi?
Asıl gerçek şudur ki, toplumun etihtiyacı için Kurban bayramında kesilen “kurbanlıklar kadar hatta daha fazlahayvan her gün kesilmektedir. Şu kadar var ki Kurban bayramında kesilenlerfakirlerin yararına sunulmaktadır. Buna karşı çıkmak insani değil, “Ben hergün et yiyeyim ama fakirler yılda bir kez bile yemesin!” anlamına gelen mel’unve sadist bir düşünceye dayanmaktadır.
Hz. Musa, Samiri’nin toplumdan tecritedilmesini emrederek cezalandırılmıştır. Günümüz Samirilerini de Müslümanlar onlarınsapkın fikir ve söylemlerini dikkate almayarak onları dışlamalıdırlar.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum