Yüce Allah insanı bu dünya hayatında imtihana tabi tuttuğunuKur’an’da açıklamıştır.Bunun gereği olarak sorumluluklar yüklemiştir. Dünyahayatının imtihan olması, imtihana tabi tutan Allah’ın insanı tanıması değil,insanın kendini tanıması içindir. Çünkü ezeli ilmiyle her şeyi bilen ve insanıyaratan Allah’ın buna ihtiyacı yoktur. İmtihanın sonucunu da önceden eksiksizolarak bilmektedir.
İmtihan sırrı bozulmasın ve herkes inanmaya mecbur kalmasın, özgüriradesiyle kabul etsin diye yarattığı her şeyi, Kudreti’nin icraatlarınısebepler arkasında yapmaktadır. Yani sebepleri Kudret’ine perde kılmıştır.Kudretinin önüne sebepleri perde yapmasının bir diğer sebebi de yüzeyselgörünüşteki insan gözüne kusur gibi görünen hoşlanılmayan unsurlara karşıinsanın olumsuz bakış ve düşünceleri Aziz ve Celil olan Allah’a yöneltilmenseengel olmaktır. Sebepler bu tarz olumsuz düşüncelere karşı bir kalkan görevinigörür. Sebepler insan düşüncesini o kadar oyalar ki ancak dikkatli bir düşünceve iman nuru olmazsa sebepler içinde boğulabilir, hakikatı görmeyebilir.
Dış görünüşü itibariyle her şeyin topraktan yaratıldığınıgörüyoruz. Oysa gerçekte toprak Kudret elinin bir perdesidir. Yediğimizgıdalardan tutun canlı cansız tüm varlıklar aslında yoktan yaratılmaktadır.Toprak, su, hava ve güneş, yaratmada gerçek etkileri olmayan zahiri birersebepten başka bir şey değildir. "Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri bizim yanımızdaolmasın." (Hicr, 21) ayeti her nimetin Allah’ın hazinesindengeldiğini, bizzat O’nun Kudret eliyle yaratıldığını bildirmektedir.
Dünya kurulduğundan beri topraktan canlılar, bitkiler ve hayvanlarçıkarılmaktadır. Ancak topraktan hiçbir eksilme olmadığı görülmektedir. Eğerbütün bu eserler yoktan değil de topraktan yaratılmış olsaydı toprakta birdeğişim ve eksilme olması gerekirdi. O halde toprak da diğer sebepler gibisadece bir perdedir.
Sebeplerin yaratma konusunda hiçbir etkilerinin olmadığı yaratılanmucizevî eserlerin o sebeplerden çok çok daha sanatlı ve mükemmel olmalarındanda anlaşılmaktadır. Örneğin topraktan çıkan bitkiler, ağaçlar, meyveler güller,çiçekler hatta canlılar topraktan çok daha mükemmeldir. Hiçbir usta,kendisinden daha mükemmel bir eser yapamaz. Buna göre toprağın veya diğersebeplerin hiçbir şekilde ustalığı yoktur.
Allah’ın Kur’an ayetlerinde bildirilen Halık, Mübdi, Bedi’ ve Bariisimleri “yoktan örneksiz olarak yaratmayı” ifade etmektedir. Buisimler, hiçbir unsurun yaratmada etkisi olmadığını, Yüce Allah’ın yoktan varettiğini iktiza eder. Bakara Suresinin 117.Ayetinde Bedi’ ismini kullanarak, “O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır.Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.” Buyurmuştur.Yine, “Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. Sonra dayalnız O’na döndürüleceksiniz.” (Rum, 11) ayetinde de Allah’ın yoktanyarattığını ifade etmektedir.
Yüce Allah’ın izzet ve azameti en küçük bir ortaklığı veyardımcılığı reddetmektedir. Bu itibarla sebeplerin yaratmada hiçbir dahlibulunmadığı kudretin büyüklüğünün gereğidir. Ayrıca izzet ve azamet, sebeplerinKudret’e perde olmasını gerektirir. Cahil insanlarolaylardaki hikmetleri ve güzellikleri çoğu kez göremediklerinden, çirkinzannederek bizzat Allah’ı suçlamamaları için, sebepler Kudret eline perdekılınmıştır.
Bediüzzaman’ın şu sözleri konuya tam anlamıyla açıklıkgetirmektedir:
“Eydaire-i esbabdanzuhureden işleri, hâdiseleriesbabaisnadedengafil, cahil! Mal sahibi zannettiğinesbab,mal sahibi değillerdir. Asıl mal sahibi, onların arkasında iş görenkudret-iezeliyedir. Onlar, ancak okudretten gelenhakikî tesirleri ilân veneşretmeklemuvazzaftırlar.Demek,daire-iesbab, hükûmetin kalem dairesihükmündedir ki, yukarıdan gelen emirlerintebliğatıo daireden yapılıyor. Çünküizzet ve azametperdeyiiktizâeder;tevhidvecelâldahişirketireddeder,tesiriesbaba vermiyor. Evet,Sultan-ı Ezelîninmemurları vardır, amaicraatçıları değillerdir ki,saltanatverububiyetinde ortak olsunlar. Ancak o memurlarınvazifesidellâllıktırki,kudretinicraatınıilân ediyorlar. Veya o memurlar,nâzırmüşahitlerdir ki, gördüklerievâmir-itekviniyeye karşı yaptıkları itaat veinkıyadileistidatlarınagöre birneviibadetyapmış olurlar. Demekesbab, ancak ve ancakkudretinizzetini,rububiyetinhaşmetiniizhariçinvaz’edilmişbirtakım vasıtalardır. Yoksa,kudretinaczveihtiyacı içinmuavenetedenyardımcı değillerdir.Beşer sultanlarının memurları ise,sultanlarınihtiyaç veaczlerinidefiçintayinlerinezarurethâsılolan yardımcı ve ortaklarıdır.Binaenaleyh,Allah'ın memurlarıyla insanın memurları arasındamünasebetyoktur. Yalnızgafilve cahil olanlar hâdiselerde vevukuattakihikmetleri,güzellikleri göremediklerinden, Cenâb-ı Haktanşekvave şikâyetlere başlarlar. İşte oşekvave şikâyetlerin hedefini değiştirmekiçinesbabvaz’edilmiştir. Çünkü kusur onlardançıkıyor, onların kabiliyetsizliğinden ileri geliyor.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum