Yüce dinimiz, alış verişi hem helal kılmış; hem de rızkın ondadokuzunun (ticarette ve cesarette) alış verişte olduğunu beyan etmiştir… Alışverişte, karşılıklı olarak tarafların; dürüst olmaları ve varsa mallarınınkusurlarını gizlemeden söylemeleridir. Sağlam ve dürüst alış verişlerdebereket, hileli alış verişlerde ise felaket vardır. Üç kuruşluk kar elde etmekadına, insanları kandırmak; çok çok yemin edip alıcıyı ikna etmeye çalışmak, veya ondan önce pazarlığı yapılan bir malın fiyatınıyükseltip piyasayı kızıştırmanın da haram bir yol olduğunu unutmamakgerekmektedir.
Alış verişte insaflı ve vicdanlıdavranmanın ötesinde, yüce Mevla’mızın iyilikler ve ihsanlar bahş edeceğiniunutmamak gerekir. Az karla çok sürümden, helal kazanç elde edip; çok servetsahibi olan nice insanların var olup ve kendi toplumlarına faydalı olduklarıbilinen bir gerçektir... Bir Hz. Ebu Bekir (r.a), bir Hz. Osman (r.a); bir Hz.Abdurrahman İbn-i Avf (r.a) gibi zatların hayatlarının; büyük bir kısmınıcihadla, bir kısmını da ticaretle uğraşarak, Müslümanlara fayda sağlamaklageçirdikleri, bunun en güzel misalidir! En büyük zenginliğin kalp zenginliğiyani kanaat olduğunu haber verir, Kâinat’ın Efendisi (s.a.v) Evet, Mal alırken,malın değerini düşürmemek; satarken de fahiş fiyat söylememek, İnanmış olanMü’min tüccarların şiarı olmalıdır hüküm ve kural da budur zaten. Ticaretleiştigal edenlerin, en başta dürüst olmaları lazımdır. Vadeli alış verişlerde, tayinedilmiş ve yazılmış zaman gelip çatınca; gerçekten fakr-u zarureti söz konusuise, alacaklınınborçlusunu fazla mağdur etmeden, şayet zamanında çıkmadıysaparası, alacaklıdan biraz müsaade almalı ve en kısa sürede, parasınıdenkleştirip ödemelidir. Ticaretin kurallarından belki de birkaç hususturbunlar, ama en önemlileri olduklarını unutmamak lazımdır.
Bakınız, Fudayl bin İyad (r. aleyhi), bir gün oğlunun, birine altınvermek için tartarken altının nakışları arasında kalan kiri silmeye çalıştığınıgördü: Oğluna: “Oğlum bu yaptığın iş, bir Hac’ tan (nafile) ve iki umredenüstündür.” Buyurdu. Demek ki, bizden önceki Selefi Salihin, ticarettedürüst ve insaflı olma ahlakının en doruk noktasına çıkmışlardı ki; ondandolayı da çok muvaffak olmuşlardı. Hem gönülleri, hem de cepleri zengindi,dürüst ve insaflı davranmalarından dolayı!
Hz. Ali (k.v) Efendimiz, Kufe çarşısında dolaşıp derdi ki: “EyMüslümanlar! Az karı reddetmeyin, çok kardan mahrum olursunuz.” Abdurrahmanİbn-i Avf (r.a)’e, “O büyük servetinin sebebi nedir? Diye sordular. Buyurdu ki,“Az karı reddetmedim.” Benden bir şey isteyeni reddetmedim, sermayesine sattım.Bir gün bin deve sattım. Diz bağlarından başka bir şey kazanmadım. Bu dizbağlarının her birinin değeri bir akçe idi. Her devenin bir günlük yemi olanbirer akçe masrafından da kurtuldum. Böylece iki bin akçe kazandım.” (İ.Gazali/Kimya-yı Saadet)
İşte aza kanaat, böyle bir şeyolsa gerek. Aza şükretmeyen, çoğa şükretmezmusibeti, insanların başınatamahkârlıktan dolayı nice sıkıntılar getirir. Ticaretle uğraşan İnsaf vevicdan ehli olan her Müslümanın, ALLAH (c.c) ve Resulü’ nün (s.a.v) izinverdiği dairede, hareket ettikleri müddetçe bereket alırlar. Tersini yaptıklarıtakdirde ise, çok para kazansalar da, altı delik çuval gibi, üsttendoldururlar, ama alttan da dökülür ve hayrını göremezler. Alış verişte insaflıolmanın ötesinde, yüce ALLAH’IN ikram ve bereketi vardır ki, bunu ancak “Yakin”ile inanmış olanlar anlar. Basiretleri bağlı olanlara bu hakikatler ne kadaranlatılsa da nafile…
Peygamberimiz (s.a.v)’in şuhadisi şerifi: “Ticarette, insanlara karşı İnsaflı ve vicdanlı davrananların;baki âlemdeki hallerini ne kadar da güzel tasvir etmektedir.” “Kıyamet günündedin hususunda kendine zulüm (yani hiçbir iyi amel işlememiş) etmiş birinigetirirler. Defterlerinde hiç iyilik bulunmaz. Ona “Hiç iyilik işlemedin mi”diye soracaklar o da “Asla işlemedim.” Ancak kendi hizmetçime tembih ederdimki, bana borcu olup da fakir olanlara mühlet verin, müsamaha yapın.” ALLAH: “Bugün sende fakir, muhtaç ve çaresizsin. Bizde sana müsamaha edeceğiz.” Buyuracakve o kimseye mağfiret edecektir.” (Buhari)Lakin Hadisi şerifte söz konusu olantasvir; hiç kimse iyilik yapmasın, ibadet etmesin anlamına gelmemektedir. Busadece istisnai bir durum ve iç yüzünü bilemediğimiz bir konudur. Şartlar neolursa olsun, bir Müslüman asla ve kata; ALLAH ve Resulü ’nünemirlerinikesinlikle es geçemez. Bu böyle biline! Rabbimiz! Ticaretle uğraşancümle Müslümanlara, insaf, vicdan ve müsamaha nasip eylesin. Selam ve dua ile.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum