Eskiden vaazlarda duyduğumuz “ehliyet” ve “liyakat” meselesi hiç olmadığı kadar artık herkes tarafından dillendirilmeye başlandı. Çünkü en tepeden en alta kadar bu önemli kriteri göz ardı ederek “sadakat” aradığı kişileri tercih etmeye ve bununla birlikte çöküşümüz başladı.
Bugün ülkenin gidişatına dair en çok muzdarip olduğumuz konuların temelinde de bu mesele yatıyor. Hangi mevki hangi makam olursa olsun “yapabilecek” birileri değil “kullanılabilecek” birileri getiriliyor. Hatta daha vahimi “açığı olanlar” daha kullanışlı oluyor!
15 Temmuz darbe girişiminin ardından kurumlar zaten büyük bir sarsıntı yaşadı. Geriye işi bilen tek-tük devlet memuru kaldı. İş çıkmaza girdiğinde bu memurlara başvuruluyor şimdi. Onlar da ya surat asıyor ya da tersleyerek çözüm yolunu gösteriyor. Haklı. Kendisinin evrak getir-götüre layık görmediği kişi bir anda başına şef, müdür veya genel müdür oluyor.
Bu çapsızlara makam verenler için kurumlarda işlerin aksamasının, vatandaşın mağduriyet yaşamasının veya kamu malının zarara uğramasının hiçbir önemi yok. Kendileri memnunsa, çevresinin işi görülüyorsa, akşama kadar “ya ya, şa şa şa” deniliyorsa kendisine siz ne derseniz deyin ne kadar uyarırsanız uyarın boştur. Birlikte batıncaya kadar!
Biraz şansı olan erken ayılıp dalkavuğunu başından savmanın bir yolunu buluyor. Birlikte kirlenenler bu kadar şanslı olmuyor. Ya da dalkavuğu uyanık olanlar. Uyanık dalkavuk “konuşmasın” diye bir yerden alınıp başka bir yere verilmek zorunda kalınıyor.
Henüz kalite bitmedi hala iyiler az da olsa var ama çoğu kurumda kalite oldukça düştü. Bunu sosyal medyadan bile anlamak mümkün. Tam tas ama içi boş adamlar akşama kadar idarecilerini adeta yalayıp duruyor. Midemizi bulandırdıklarının farkında olmadan…
Zaten eski vaazlar da yok artık. Ne ehliyetten ne liyakatten ne rüşvetten ne faizden bahsediliyor. Nasıl edilsin ki, edecek kişiler de benzer kriterlerle bulundukları yere geliyor. Tuz koktu yani.
Reklam Alanı
Diğer Yazıları
- GÜLPINAR’IN ÇÖZDÜĞÜ VE ÇÖZEMEDİĞİ SORUN! 12 Eyl 2024, 09:47
- GÜLPINAR GEÇSİN YA DA GEÇMESİN URFA’YA NE VAR İŞİN SONUNDA? 05 Eyl 2024, 13:35
- ŞANLIURFA’NIN YEPYENİ KRİZİ: BOZDAĞ 29 Tem 2024, 09:20
- ŞANLIURFA’DA ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK DÖNEMİ 02 Tem 2024, 09:56
- GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN BAŞKAN 10 Oca 2024, 11:09
- AK PARTİ’NİN “TOST FORMÜLÜNÜ” OKUYAMAMAK 05 Ara 2023, 13:08
- BEYAZGÜL NASIL BAŞKAN OLMUŞTU? 25 Eki 2023, 12:27
- BİLDİĞİMİZ EN ZOR SEÇİM BU 10 May 2023, 13:57
- AK PARTİ’NİN ABİSİ KİM OLACAK? 23 Ara 2022, 13:21
- FIRSATLARI TEPEN ŞEHİR: ŞANLIURFA 05 Ara 2022, 13:41
- FAKIBABA’NIN “HALKA SORACAĞIM” SÖZÜ VARDI 22 Eki 2022, 12:11
- MAĞDURLARIN VEBALİ ŞUTSO ÜYELERİNİN BOYNUNADIR 20 Haz 2022, 12:42
- SOSYAL MEDYANIN BÜYÜLÜ DÜNYASI KÖLELEŞTİRDİ 07 Haz 2022, 13:39
- SURİYELİLERDEN PAYIMIZA DÜŞEN HAKKI İSTİYORUZ 24 May 2022, 13:23
- URFA’DA SACO VE ŞAO’LARA KARŞI İYİLER İTTİFAKI 14 May 2022, 12:46
- URFA’NIN KURTULUŞU KOLAY! 26 Nis 2022, 13:19
- ASLINDA NE OLDU NEDEN OLDU? 26 Mar 2022, 12:28
- LAY LAY LOM İŞLERİ BIRAKMALI ARTIK! 08 Mar 2022, 13:28
- SİNİRLER GERGİN URFA BAHANEYE BAKIYOR! 03 Şub 2022, 19:07
- HAKSIZLIĞI HAK ZANNEDENLERE “HAK” ANLATILMAZ! 25 Şub 2019, 19:46
Popüler Haberler
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum