Reklam Alanı

YEŞİL, KIRMIZI ÇİZGİMİZ Mİ?

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Gelişmiş toplum olmanın ölçüsü; sadece yollar, binalar,fabrikalar yapmak değil; doğaya, insana, çevreye karşı duyarlılık ve kendinideğerli hissetme de medeni olmanın önemli ölçüsüdür. Sağlık, estetik ve yeşilkonusunda gelişmişliğin zihinsel bir olgunluk gerektirdiğini ve bunun da birerdem olduğunu söylemek mümkün. Kendini değerli bulma, iyi bir çevrede yaşama hakkınıyadırgamama ve bu konuda gerekli tepkileri gösterebilme, aynı zamanda bir hakarama bilincinin de göstergesidir. Yukarıdaki özellikleri taşıyan insanların oluşturduğutoplumlar gelişmiş toplumlardır denebilir. Yoksa gelişmiş toplumun ölçüsünü,makinalaşma ve monotonlaşma olarak almak zorunda kalırız ki bu da kanaatimceyanlış bir çıkarsama olur. Şehir hayatı, şehirlerin bir kimliğinin, bir mimarisinin,bir ruhunun olması ile de ilgidir. Şehrin bir kimliği, bir atmosferi olduğugibi, hemşehrinin/yaşanan şehirle insanın tanımlanmasının da birkimlik/tanınma/tanıma ölçüsü olduğunu belirtirsek abartmış olmayız. Dolayısıylaşehir, medeniliği ifade der. Aslında doğu medeniyetleri, tarih boyunca yeşile yabancıolmayan, yeşille iç içe bir medeniyet görünümünde olmuşlardır. Yeşili korumayayönelik caydırıcı tedbirler ve yeşili teşvike yönelik oldukça kuvvetli ifadelerve anlayışlar toplumumuzun hafızasında mevcuttur. Ne var ki; sanayileşme veçarpık/çelişik yapılaşma, arsa/arazi rantiyeciliği, sağlıksız şehirplanlamacılığı gibi nedenlerden dolayı doğu, yeşil noktasında yeterli birseviyeye gelebilmiş değil denebilir. Elbette Türkiye’nin bazı şehirlere bakıldığında;ağaçlandırma çalışmaları veya mevcutları korumaya yönelik tedbirlerde Urfa;Türkiye ortalamasının üzerinde olabilir ancak özellikle Urfa ve benzerişehirler için ağaçlandırmanın, doğa sevgisi dışından başka anlamları vardır.Bunlardan bir tanesi, iklimimizin sıcak olmasıdır. Yaz aylarında dayanılmaz sıcaklar insanları adeta evlerinehapsetmekte ve hayattan koparmaktadır. Bu açıdan, şehrin oksijen alabilmesi,Urfa ikliminin biraz daha yumuşatılması ve insanlarımızın doğaya karşı olanilgisini arttırma, doğada vakit geçirebilme olanaklarını çoğaltma noktasındaağaçlandırmaya ciddi anlamda ihtiyacımız olduğunu söylemek mümkün. Bu konuda hiçbir şey yapılmıyor denemez. Ancak yapılanlar,demin saydığımız hedefleri gerçekleştirme noktasında yetersiz kalmaktadır. Ajans Urfa’da yer alan bir haber, bu anlamda önemli birçabanın göstergesi. Haberde; Şanlıurfa Orman Bölge Müdürlüğü ile GAP TarımsalAraştırma Enstitüsü Müdürlüğü arasında ağaçlandırma protokolü imzalandığındanbahsedilmektedir. Buna göre;ağaçlandırma yapılacak olan alanların sınırlarınınaplikasyonunun yapılması, sahanın yangın ve diğer zararlılara karşı korunması,toprak analizlerinin yapılması, ağaçlandırma ile toprak muhafaza uygulamaprojesinin hazırlanması, dikilen fidanların sulanması, ot alma-çapa tamamlamaişlemleri yer almakta olup, bu protokol kapsamında gelecekte bu alanların ormanhaline getirilmesi hedeflenmektedir. Elbette desteklenmeli ancak yeterli değil. Bizim yeşil birUrfa’ya ihtiyacımız vardır. Bu konuda, yukarıda belirttiğimiz amaçlarıgerçekleştirmeye yönelik çalışmaların merkezi idare tarafından desteklenmesi,yerel ve sivil çabaların da arttırılması gereklidir. Zaman zaman belediyeler veya diğer bazı kurumların yaptığısınırlı ağaçlandırma kampanyaları ile Urfa'nın ağaçlandırma sorununu çözmeninmümkün olmadığı ve olmayacağı açıkça ortadadır. Urfa gibi illerde, bunun merkezi bir politikayadönüştürülmesi için en az 20 yıllık bir planın gerekli olduğunu belirtmekteyarar vardır. İlk on yılı ağaçlandırılacak bölgeleri tespiti, yoğun birağaçlandırma yapılması ve ağaçlandırılan bölgelerin korunarak, ekilen ağaçlarınkayıt altına alınıp takibinin yapılması ve onların yetişmesini büyümesinisağlamak şeklinde planlanmalıdır. Yani ağacı ekip oradan uzaklaştırıldığı vekontrolü yapılmadığı zaman; ağaçların birçoğu sonradan kurumaya terk ediliyorve emekler boşa gitmiş oluyor. O yüzden bu makro planda ağaçların takibininyapılması, ağaçlandırma bölgelere resmi hüviyet kazandırılması, orada sulama vebakımla ilgili gerekli zimmetleme ve istihdamların yapılması kaçınılmaz olarakgereklidir. Orman Müdürlüğü’ne ek bir bütçe getirebilir. Ancak bu konudaaskerler öğrenciler veya ceza evinde yatan insanlarımızın isteyerek kalktısunabilecekleri birçok süreç var. Bu kesimler projede yer alabilirler. Şu anUrfa’da mevcut olan Atatürk Ormanı, gerçekten Urfa gibi sıcak bir şehir içinoldukça yetersizdir. Kaldı ki bu ormanda da kenardan kıyıdan verilen imarizinleri ile yapılaşmaya gidilmektedir. Urfa’nın sadece çevresinde, Atatürk Ormanı genişliğinde, enaz 4 veya 5 orman daha oluşturabiliriz. Bu, mümkün ve gereklidir. Yine şehir içinde kent ormanları tarzında küçük küçükağaçlandırma bölgeleri oluşturmalıyız. Tugayın kaldırılması yönünde kamuoyubaskısını arttırarak, orada da bir kısmının kent ormanı olabileceği bir projeyestart verebiliriz. Kanal sularının belli bölgelerden geçirilmesi noktasında,maliyetin az olabileceği noktada bir projelendirme veya Arge çalışmasıyapılmalıdır. Örneğin; Harran Üniversitesi’ndeki alana benzer, suyun uğrayarakgeçeceği yerler düşünülebilir. Kanal çevresinde, henüz yapılaşmaya hızverilmemişken; bazı alanlar, özellikle kanalın üst taraflarında biraz dahadağlık olan bölgelerde tarım arazilerine zarar vermeden, tarım arazilerinin yoketmeden, aynı tarzda bazı küçük göletler oluşturulabilir. Şanlıurfa’dan Gap Havaalanı’na kadar yol boyunca 3 taraftaağaçlandırma çalışmaları yapılmış, düzenli sulama ile ağaçlar yetiştirilmiştir. Park ve bahçelerimizde de ağaçlandırma, bakım çalışmalarıyapılmaktadır. Bu tür alanlarda, gerçekten bakımının zor olmayacağı meyveağaçlarına daha fazla alan ayrılmalıdır. Narıyla ünlenen Karaköprü'nünparklarında, daha fazla oranda nar ağacı dikilebilir, yine yeni açılacakparklarda da; fazla bakım gerektirmeyen bazı meyve ağaçları ekilebilir. Nar,zeytin, portakal, limon gibi. Sonuç olarak, Urfa, sonuçlanabilir vekazanılmış/kalıcılaşmış yeşil alan edinme noktasında oldukça geri sıradadır vebu durumun giderilmesi acildir.
YEŞİL, KIRMIZI ÇİZGİMİZ Mİ?
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.