RIZIK ENDİŞESİ TAŞIMAMAK

"Ey Muhammed! Bir kısım kafirlere, kendilerini imtihan etmek için verdiğimiz dünya hayatının süsünde sakın gözün kalmasın. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir. Ailene Namazı emret sende kılmaya devam et. Biz senden rızık istemiyoruz. Sana rızık veren biziz. Güzel akıbet takva sahiplerinindir. " (Taha; 131-132) Evet, yukarıdaki ayetler; kainatın Efendisi olan Hz. Muhammed (s.a.v) 'e iniyor ve doğrudan onu ve onun yüce şahsından da özelde Ümmetini, genelde tüm insanlığı uyarma babında bir ültimatom niteliğinde tüm dünyayı hidayet yoluna çağırıyordu... Bu gün yaşadığımız cağda, insanların için de yüzüp ve saçıp savurduklarının yüzünde, dünyada huzurun ve rahatın semeresi kalmadı. Nimete nankörlük, taşkınlık, zulüm ve hak tanımazlık; dünyayı, korku ve kabusların diyarına çevirmiştir. Bu gün yokluk ve yoksulluktan şikayet eden Müslümanların, İnsanların en şereflisi olan Hz. MUHAMMEDİN, günlerce hatta aylarca ocak tütmeyen hane-i saadetleri gerçeğini öğrenip utanmaları lazımdır. En lüks dairelerde, dayalı döşeli, mobilyalı ve şatafatlı mekânlarda oturdukları halde; yokluktan ve yoksulluktan şikayet edenlerin; şayet Resulullahın çekmiş olduğu sıkıntılarından bir nebze ders alıp şükür etmeyi beceremiyorlarsa burunları yerde sürünsün. Belki de, yaşadığımız çağda insanların varlıklı oldukları kadar; daha önce tarihin hiç bir devresinde olmamışlardır denilse yeridir. Son yirmi yıldan bu yana, özellikle ülkemizin insanlarında yaşanan değişim; para ve pulun çoğalması ile insanların dünyevileşmesinden kaynaklandığı bir gerçektir. Yirmi yıl önce pedallı bisiklet parası bulamayanların, bu gün için de yüzdükleri bolluğa şükür yerine şikayet ediyorlarsa, yazıklar olsun. Yeryüzü bu gün tüm bereketiyle, insanı sevindirmekte, cömert bir mihmandar edasıyla onları; yüce Allah'ın emriyle ağırlamaktadır. Rızkı veren Allah, karşılığında bizden kulluk, şükür ve sadakat istemektedir. Bağ sahibine karşı cimri olmak ne kadar kötü! Bu gün mevcut tabloya bakıldığında, insanların kahır ekseriyetinin; sahip oldukları tüm imkân ve olanaklara rağmen, şükür edeceklerdi yerde azmış oldukları görülmektedir... İstisnalar kaideyi bozmaz lâkin, rızık endişesi taşıyıp Allah'a karşı şükür makamında olmayı beceremeyen, başaramayan bir insanlık söz konusudur... Gelin hep birlikte, maziye yani geçmişe bir yolculuk yapalım isterseniz. Doğal gazın, lüks apartmanların, son model arabaların, uçak seyahatlerinin; vs. Olmadığı ve hayallerimize bile konuk edemeyeceğimiz daha nice nimetlerin bu gün emrimize amade olmalarından ibret ve ders alıp; yüce Allah'a karşı şükrünü eda edelim. Kalın sağlıcakla efendim.