Reklam Alanı

ÖMRÜN HATIRA SAYFALARINDA OLAN DOSTLARI HATIRLAMAK (I)

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Bu günkü köşemde, ilkokuldan başlayıp; bu güne gelinceye kadar, dostlukkulvarında kendileriyle yollarımızın kesiştiği ve şahsiyet bilincim üzerinde izbırakan erdemli insanlardan bahsetmek geldi içimden!... 1) 1974 veya 1975yıllarının bir kış günüydü, Hafız molla Süleyman bizim köyün camisine tayinolunmuştu. Mevsimlerden kış, ayaz o biçim; köyün, okula giden gitmeyenneredeyse tüm çocukları, Süleyman Hafız Hocanın rahlesinde Kur’an dersleri alırlardı.Süleyman Hafız Hoca sert mizaçlı olduğu için, tüm çocuklar kendisinde korkardı.Müthiş bir disiplini vardı. Kendisinden elifbayı bitirip Kur’an’ın bir kısmısınokumuştum. Siverekli olan Süleyman Hafız Hocanın hayatta olduğunu biliyorum,ancak o günden sonra hiç karşılamadık. Rabbim selamet versin!... 2) Memlekette 12 Eylül1980 darbesinin üzerinde henüz aylar geçmişti.Mevsim bahardı fakat; tabir caizse, toplumda manenkarakış ve zemheri soğuğu gibi korku ve endişe vardı. Çünkü postal ağalarınınestirdikleri korku rüzgârının önünde kimse duramıyordu o günlerde. Böyle birortamda yine Siverek ilçemizden, Ahmet Cemil Başaranoğlu köyümüze İmam olaraktayin olunmuştu. Camimiz o zaman çift kadrolu olduğu için; birde Diyarbekir’inÇermik ilçesinden, Kasım Erkaplan hoca müezzin olarak tayin olunmuştu camimize.Bilali bir sedası vardı Kasım Hocanın. Onun sesinden çok etkilemiştim ozamanlar. Ahmet Cemil Hoca’nın da çok muazzam bir ezberleme kabiliyeti, birdeharika bir el yazısı vardı ki; bana hediye ettiği bir kitabın üzerinde halahatıra olarak durmaktadır. Kendilerinde çok faydalandım, Rabbim her ikisindenrazı olsun. İkisi de şu an hayatta, Ahmet Cemil hoca Siverek’te ve imamlıktan emekliolmuş; Kasım Hoca ise, Diyarbekir’in Silvan ilçesinde müezzinliğe devametmektedir… Ahmet Cemil Hocamla şahsen görüşüyoruz ara sıra, lakin KasımHocamla sadece telefonla; o günden bu güne, nasip bizi bir araya getirmedi!... 3) Kasım Hocamız askere gittiği için, boşalan yerine, yine Siverekilçemizden; Mahmut Küçükyılmaz Hoca tayin olmuştu. Mahmut Hocam bekâr olduğuiçin, kendisinden daha çok faydalanma imkânı buluyorduk. Hatta kış mevsiminde,çoğu geceler yanında yatar ve kendisinden ders alırdım. Mahmut Hocamgençliğinde medresede yatılı kaldığı için, çok güzel yemek yapardı. MahmutHocam çok mütevazı ve takva ehli bir insandı; köyde hiçbir zaman takkesizdolaşmazdı. Onu gören zaten Hoca olduğunu anlardı. Kendisinden çok faydalandımRabbim rızasına erdirsin… Mahmut Hocamda, emekli olduktan sonra; şimdiŞanlıurfa’nın asri mezarlığında, görevli olarak çalışmaktadır. Onunla da arasıra görüşüyoruz! Bir de Köyümüzde resmi Kur’an Kursu bulunduğu için, Ordu’dan ÖmerPehlivan Hocam Kur’an Kursumuza görevli olarak gelmişti… Askerlik görevimiyaptıktan sonra, mezkûr kurstan mezun olmuş ve belgesini almıştım… Halasaklamaktayım, çünkü o yıllarda Kur’an kursu belgesi olanlar; bazı sınavlardangeçirildikten sonra müezzin olabilirdi. Fakat kısa bir müddet sonra o yasa dakalkınca, bizim müezzinlik işimiz de yatmış oldu haliyle… Tabi, Ömer Hocam, daha köyümüzde görevliyken evlendi ve ilk çocuklarıHüsameddin doğduktan sonra, askerlik vazifesini yapmak maksadıyla köydenayrıldı. O da şimdi, Samsun’da (eşi Samsunlu idi) ikamet etmekte ve Diyanettekigörevinden kurum değiştirerek özel idareye geçti; hala çalışmaktadır ve onunlada o günden sonra hiç görüşmek nasip olmadı ama telefonla sürekli görüşüyoruz…Allah selamet versin Ömer Hocam güreş sporunu bildiğinden bize de öğretirdi… Onlardan sonra, Mehmet Emin Hoca köyümüzün Camisine İmam olarak geldi. MehmetEmin Hoca, Arapça okumuş ve İslam’i ilimlere vakıf bir Âlimdi… Hitabeti düzgünve çok cesur bir insandı. Bildiklerini asla saklamaz ve her yerde konuşurdu.Evinden dışarı çıktığında, koltuk altı küçük çantasını almadan asla çıkmazdı.Çünkü çantasında daima, birkaç tane kitap bulundururdu… Ondan daçokfaydalandık, Rabbim ecrini versin!... Mehmet Emin Hoca, şu an hala hayattafakat çok yaşlanmıştır… Şanlıurfa’da ikamet etmekte olup, kendisiyle birkaç kezgörüşmek nasip oldu… Aynı yıllarda, köyümüzün İlkokuluna Mustafa Sözkesen Öğretmen olarakgelmişti. Mustafa Öğretmen, İmam Hatip Lisesinden mezun olmuş ve dini bütün birMüslümandı… Birbirimizi çok sever ve sık sık bir araya gelirdik. MustafaÖğretmen, köyümüzde bulunduğu müddetçe bekâr olduğu için; sürekli görüşmefırsatımız olurdu. Mustafa Öğretmen Karate Sporunda siyah kuşağı vardı ve arasıra bize de öğretirdi, gençlik işte… Kitap ciltleme işini çok güzel bilir vebana da öğretmişti… Mustafa Öğretmen çok cömert, kadirşinas ve vefa ehli birkardeşimizdi. Mustafa hoca, Amasyalı idi. 1989’da biz köyden ayrıldıktan sonra,o da memleketine tayin istedi ve hala çalışmaktadır. Telefonla görüşmekteyiz.Rabbim selamet versin. İsmail öğretmeni yâd etmeden geçemeyeceğim tabi. İsmailÖğretmen’de Mustafa Öğretmenle aynı kuşak ve köyümüzde birlikte görevyapmaktaydılar. Kendisi Denizlili idi ve çok mert bir insandı. Severdikbirbirimizi, çünkü manevi değerlerine sahip mütedeyyin bir insandı. Şu anda oda memleketinde, emekli olup; onunla da telefonla görüşüyoruz. Değerli dostlar, her birimizin ömrüne ait bir hatıra defterininbulunduğuna inanmaktayım. Eminim ki, her birinizin benden daha fazla, hayatındaiz bırakan dostları vardır ve olmuştur. Ömrümün hatıra sayfalarına isimleriniyazmış olduğum, gönül dostlarımdan birkaç erdemli insanın hayatından kısa birerkesit sizinle paylaştım. Yorduysam af ola. Selam ve dua ile. 23 Ekim 2017.
ÖMRÜN HATIRA SAYFALARINDA OLAN DOSTLARI HATIRLAMAK (I)
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.