Reklam Alanı

ÇOBANIN EKMEK TORBASIYLA UĞRAŞMAK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Dostlarını kendilerinden uzaklaştırıp,düşmanlarını yakınlaştıranlar; düşmanlarının ihanetine, dostlarının dadüşmanlığına uğramaktan başka şansları var mıdır?… Dünyevi makam ve mevkilerielde ettikten sonra, insanları tek tip düşünceye sokmaya çalışıp zorlayanlar;zamanın allame-i cihan da olsalar, yaptıkları yanlışın bedelini er ya da geçödemeye mahkûm olurlar… Dünya tüm içindekilerle birlikte yüce ALLAH’INmülküdür. Allah’a ait olan şeylerin tasarruf hakkını kendilerinde görenler;hayatın geçici lezzetlerinin sekr-ıile sarhoş olduklarından dolayı, sekr hallerigeçtikten sonra ayılırlar ancak, o zaman da kendileri için çok geç olacaktır… Evet,yüce ALLAH yaratmış olduğu insanların, dünyada nasıl ve ne şekilde yaşamalarıgerektiğine dair; Kitaplar ve peygamberler göndermiştir. Tüm Peygamberler(hepsine selam olsun) Allah’tan aldıkları emirleri, kendi ümmetlerine kusursuzbir şekilde tebliğ etmişlerdir… Din ALLAHIN tasarrufundadır. Dolayısıyla hiçbirkurum, parti, devlet, oluşum veya organizasyon dini; kendi tekellerinde görmehakkı ve salahiyetine sahip değildir. Günümüzde, halkı Müslüman olan ülkelere baktığımızda;düzenlerin, kanunlarla, dini bir vicdan meselesi, Allah ile kul arasında bir işhaline getirmeye çalıştıklarını görmekteyiz. Unutulmamalıdır ki, Din hem dünya,hem de ebedi hayata ışık tutan ilahi bir nizamdır! Peki, madembirileri Din;dünyaya, devlete, sosyal hayata ve siyasete karışmayacak diyorlarsa, öyleyseyüce ALLAH dini, neden gönderdiğiüzerinde düşünmeleri gerekmektedir?. Dünyahayatında, insanların problemlerine karışması ve müdahale etmesi istenmeyendin; indirilmiş olan din değil, uydurulmuş din olur! Dinisadece bir kurumun veya kuruluşun tekeline hapsetmeye çalışmak; güneşe bu güngeç, yarın erken doğ demekanlamına gelir ki, bunun mümkün olma ihtimali yüzdesıfırdır… Ne yazık ki, günümüzde ve yaşadığımız toplumda; insanların, hakkındaen çok konuşup kanaat yürüttükleri şey din olmuştur. Bilen bilmeyen herkes, birşeyler eklemeye veya çıkarmaya çalışmaktadır. Tıpkı, Sünneti ve hadisleri inkâreden Meal-cı tayfasınınyapmaya ve yaptıkları tahrif girişimleri gibi. Bunlarönce edille-i Erbaa (dört delil)’nın önce, dördüncüsünden (kıyası fukaha) işebaşlayıp inkâr ettiler. Sonra icma’ı hedefe koydular, akıl yoksunları onlarınetrafında çoğalınca; bu sefer sünneti inkâr edip, bizi sadece Kur’an bağlardeyip; din konusunda insanların akıllarına şüphe işaretleri doldurdular.Şirretliği görebiliyor musunuz? Algıve yaptıkları şirretliklerine karşı çıkmaya çalışan, Ehl-i Sünnet vel-Cemaat Âlimleriniitibarsızlaştırmak için de; iftira ve karalama kampanyası başlattılar. Onlarınbu kirli korolarına, bir kısım etki ve yetki sahibininkatılmasıyla da; hadisetam bir şölene (!) dönüştü yani! Hal böyle olunca da, 28 Şubatlar tekerrür müediyor ne, sorusu tekrar insanların akıllarını kurcalamaya başladı. Doğru ya,muktedirlerin insanlara; bizim gibi düşünüyorsanız doğru! Yoldasınız, bizimgibi düşünüp hareket etmiyorsanız, öyleyse suçlusunuz dayatıldığıbir toplumda;28 Şubatların devam etmekte olupaslında hiç bitmediği anlama gelmiyor mu?… Darb-ımeseldir: “Eceli gelen keçi, çobanın ekmek torbasıyla uğraşırmış.” Bunun farlıkbir karşılığı da; “eceli yaklaşan düzenler, sistemler, yönetimler ve kurumlar;ALLAH’IN diniyle uğraşırlar… İnsanları yaratan yüce ALLAH, Dini gönderen ALLAH,Kitabı gönderen ALLAH; dinin tartışma götürmez ahkâmını beyan eden de yüce ALLAH’TIR!İslam dini, Resul-i Ekrem’in tebliği ettiği gün ki gibitap taze durmakta, zamanihtiyarladıkça o gençleşmekte ve ebediyyen de öyle kalacaktır. Hakikatşu ki, gelişmekteolan farklı hayat şartlarına, günün meselelerine, insanların hayatına girenmodern zamanın problemlerine ışık tutacak çözümler bulmada; İslam âlimleri dünçalıştıkları gibi, bu gün de yarın da var olup çalışmaktadırlar. Çünkü İslam, tümçağların, zaman ve mekânlarınüstündedir… İslam zamanın değişim süreçlerine,insanlarınkeyfine göre değişmez; bilakis, toplumların her çağda,zaman ve mekânda;İslam’ın evrensel ilkelerindenkendilerine yol bulmak ve ona uymak için değişmelerigerekmektedir. Laiklikilkesinin resmi kural olup ve tartışılmasıdahi yapılmadığı ülkelerde; dindevlet ilişkilerinin ayrı olması gerektiği yöndeki izahına rağmen; insanlar tamtersi bir durumla karşı karşıya kalıyorlarsa, (ki kalıyorlar) peki, bu Laikliğinmüsaade ettiği kadar,insanlar dinlerini yaşamaya zorlanmıyorlar mı?.Böyledayatmalarla, insanların bir kısmına öz, bir kısmına da üvey evlat muamelesinireva görmek; çifte standart olmuyor da ya nedir?Müslümanların diniyle,kitabıyla, Peygamberiyle; sosyal yaşam tarzlarıyla; nasıl ve ne şekildeyaşamaları gerektiğiyle uğraşan çevrelerin, kendilerine ekmek getirecek başkabir iş ve uğraşacak başka bir kapı bulsunlar!... Zira, Dinin sahibi olan yüce ALLAH; imhaleder, ama asla ihmal etmez… Allah’ın Müntekim sıfatının nerede ve nezamantecelli edeceğini ondan başka kim bilebilir ki? İslam’ın özü ve evrenselsözüyle lütfen uğraşmayın!... Selam ve dua ile…
ÇOBANIN EKMEK TORBASIYLA UĞRAŞMAK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.