Aşk vardır, insanı insan eder! Aşk vardırdünyayı zindan eder. Aşk vardır, insanı serden eder; aşk vardır, insanı sırdaneder! Aşk vardır, insan deli eder; aşk vardır insanı, delil eder! Aşk vardır,insanı mecnun eder; aşk vardır insanı mesrur eder! Aşk vardır, insanı yoldaneder; aşk vardır, insanı dosttan eder!
Aşkvardır, insanı arif eder; aşk vardır, insanı zarif eder. Aşk vardır, insanıselim eder; aşk vardır insanı teslim eder!... Aşk vardır, insanı candan eder;aşk vardır insanı handan eder!... Aşk vardır, insanı adam eder; aşk vardır,insanı âdem eder. Aşk vardır, hakka varır; aşk vardır, haktan sadır!...
Ne güzel söylemiş derviş Yunus: “GönülÇalab’ın tahtı/ Çalab gönül’ e baktı. İki cihan bedbahtı/ Kim gönül yıkar ise.”Hakiki Aşk, aşk-ı ilahidir; mayasını haktanalmayan her ismi aşk olan vurgunluk;nefsin ve enaniyetin birer zafiyeti ve gönül diyarının şehvet istilasına esirdüşmesidir. Şehvet istilasına uğrayan gönüller, hak için çırpınmayıbaşaramazlar! Zira istila edilmiş diyarlarda, hürriyet katledilir; ruhlartutsak olur, beyinler suni enjektelerle formatlanır; bedenler robotlaşırlar…
İlahiaşkı bilmeyen bedbahtların nezdinde, aşk kelimesine; aşkla ilgisi olmayanmanalar yüklenir, ve onların basiretleri şafak ufkunakarşı körelir, nihayetbu yola revan olan kimseler; şeytanın ve nefsin birerzebunu oluverirler… Bizim inanç ve idealimizde aşk; İbrahim’in sadakati,İsmail’in teslimiyeti ve Hacer anamızın sabır ve metaneti demektir.
Evet,Aşk; “De ki: “Eğer (gerçekten) ALLAH’Iseviyorsanız, bana tabi olun ki; ALLAH’DA sizi sevsin ve günahlarınızıbağışlasın!” ALLAH çok bağışlayandır, pek merhametlidir.” (Al-i İmran/31)Düsturunagönülden bağlanarak; muhabbet membaından kana kana içebilmektir.
Ve Aşk, çağın tüm fitne ve tuzaklarından firaredip; tüm kınama ve dışlanmalarına aldırmadan, başı dik ve inandığı menzilevarmak için; Nuh (a.s)’un necat gemisine binmeyi başarabilmektir. İşte aşkvardır, insanı ebediyen kurtarır; aşk vardır, insanın ebedi hayatını bitirir…Nuh (a.s)’’ un necat gemisine binmeyip de; medeti dağdan uman nasipsizler,hakiki aşktan ne anlasınlar ki?! Nihayet dağ da, ALLAH’IN yaratmış olduğu,hikmete mebni bir varlık değil midir?.
Aşkvardır, Köleyi vezir eder; aşk vardır, veziri köle eder! Aşk vardır, zindanımedrese ve gülistan eder; aşk vardır, dünyayı çekilmez ve zindan eder… Aşk;yeri gelince İbrahim Ethem gibi, tahtı tacı bırakarak; vuslatın hasretiyle,firak-ı dar-ı dünyadan vaz geçebilmektir. Vurgunluk adına aşk; hangimizin gönüldiyarına uğramadı ki? Her insanın aklını meşgul eden,madde veya mana odaklı; biraşk hikâyesi mutlaka var olmuştur? Müspet veya menfi manada, herkesin kendisinegöre aşkın bir mana ve tarifi vardır. Lakin gerçek aşk; insanın yaratanına veonun eşsiz sanatına beslenen aşktır… Bunun dışında vuku bulan şeyler, suni vesuyun üzerinde yazılan yazılar gibidir. Suya yazılan yazılar, ufak bir dalgayayenilmeye mahkûm olduğunu bilmeyen mi var?!
Aşk;davadır, sevdadır, hedeftir, vatandır, uhuvvettir, Fütüvvettir! Aşk;fedakârlıktır, dost için firakı göze alabilmektir. Aşk; kararlılıktır,yılmamaktır, inandığı yolda tek başına kalsa da; “En uzun yol, atılan ilkadımla kısalır” inanç ve azimle hedefine doğru ilerleyebilmektir… Aşk; bazenimtihandır, beladır, musibettir; sıkıntıdır, darlık ve zorluktur, korkuve açlıktır,sürgün ve sefalettir bazen; aşk; başa gelene sabredebilmektir!...
Aşk; gurbettir, sıladır, anadır, yardır,(yardan maksat dünyadaki geçici sevgilileri kastetmiyoruz), sevgidir aşk! Aşk;ilgidir, bilgidir, saygıdır… Aşk vardır, insanı sevginin, saygının, ilgi vebilginin mutisi yapar; aşk vardır, insanı tüm bunlardan uzak tutar… TEMENNİ:“Aşkımız Rabbimize ve O’nun sevdiklerine olsun!... Selam ve dua ile. 13Kasım 2017.
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum