Reklam Alanı

İNSANLARIN DİNİNİ BOZAN İKİ ZÜMRE

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı
Selefi Salihin şöyle buyurmuşlardır: "İnsanlardan iki sınıf vardır ki onlar bozulduğunda bütün insanlar da bozulur. Onlar dürüst oldukları zaman da bütün insanlar düzelir. Bu iki sınıf yöneticiler ve âlimlerdir." Bu hususta şu şiirleri söyleyen Abdullah bin el- Mübarek ne kadar isabetli olmuştur. "Günahların kalpleri öldürdüğünü, onları çokça yapmanın Zillete sürükleyip kötülüklere mirasçı kıldığını gördüm. Günahları terk etmenin kalpleri dirilttiğini, Rest çekmenin ise nefsin için fayda verdiğini gördüm. Dini; krallardan, kötülük numunesi hahamlardan ve Ruhbanlardan başka kim ifsat etmiştir. Öyle ki topluluklar leşlerin içinde beslenmiş, Akıl sahipleri koktuğunu hissetmişlerdir. " (Şehid Abdullah Azam Tevbe süresi tefsiri sh: 301) Hakikatten ilim sahibi olan zevatın, saraylarda sultanların sofralarında yiyip içtikleri dönemlerde; fitne ve fesadın en çok yaygın olduğu dönemlerdir. Fakat Âlimlerin, Saray Sultanlarının maddi vaatlerini ellerinin tersiyle ittikleri zamanlarda ise; Müstebit idarecilerin zulmüne, gadrine ve hakaretlerine maruz kalmışlardır. mesela İmam-ı Azam'a kadılık teklif eden dönemin Sultanları; imamdan red cevabı alınca onu hapsedip kırbaçlamadılar mı? Kur-an mahlûktur şayiasını gündeme taşıyan bozuk zihniyete karşı; Hayır! Kur-an Allah'ın kelamıdır diye haykıran Ahmed ibn-i Hanbeli içeri tıkıp işkenceden geçirmediler mi? Neden? Çünkü tarih boyunca Saray Sultanları Saray da kendilerine YALAKALIK yapacak olan sözde din bilgini olan istismarcilara ihtiyaç duymuşlardır. Yanlışlarını görmezden, yalanlarını tasdik, zulumlerine onay verdikleri oranda; imtiyaz ve mevki sahibi olmuşlardır. Ama Şeyh-ül islam Mustafa Sabri Efendi ve Zahidül Kevseri gibi âlimlerse; zamanın devrim yobazlarına karşı geldikleri için soluğu Mısır 'da aldıklarını bilmeyen var mı? Mısırda, başta Hasan El-benna olmak üzere; Seyyid kutub Abdülkadir udeh Yusuf Talat ve daha nice alimler; sırf o zamanki firavni ve kukla rejimine karşı takındıkları tutumlarından dolayı şehid edilmediler mi? Peki, ya saray Sultanlarına yaklaşıp ve maazallah onların hile yalan ve entrikalarına göz yumuş olsalardı, durum öyle olur muydu? Tabi ki hayır! Ama onlar, insanlar din konusunda fesada gitmesinler diye, bedelini canlarıyla ödemeyi tercih edip şehit oldular. Bu gün gelinen noktada, genelde İslam coğrafyasında özelde ise ülkemizde; Din çağdaş idarecilerin baskısı altında ve ilim sahibi birçok kişi ve kimselerde onların yanaşmaları durumuna düşmüşlerdir. Beşeri yasaların egemen olduğu toplumlarda, din ve dindarlar devlete müdahale edemezler ama devlet istediği zaman, dine ve dindarlara müdahale etmektedir. Neden? Çünkü Allah'ın hükümlerinin geçerli olmadığı toplumların bilginleri önünde iki yol vardır: ""ya idareciler yaranmak için fesadın yaygınlaşmasına sebep olacaklar, ya da azimeti tercih edip bedelini ödeyeceklerdir... Kalın sağlıcakla.
İNSANLARIN DİNİNİ BOZAN İKİ ZÜMRE
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.