Malum, bizi yakından tanıyan arkadaşlarımız, yazmış olduğumuz şiirlerimizin altında, kullandığımız künyenin Mizari olduğunu da bilirler. Tabi, Mizar/Mizari kelimeleri söz konusu olmuşken, buradan "neden Mizar ve neden Mizari" yazıya konu oldu, kelimelerini biraz açmam gerektiğini yerinde olacaktır sanırım!
Öncelikle, Mizar; benim doğup büyüdüğüm, çocukluğumun ve gençliğimin büyük kısmının geçtiği, hatta evlenip de ilk çocuğumun dünyaya gözlerini açtığı köyümün adıdır!... Mizar ismi her telaffuz edildiğinde, biraz düşünür ve çocukluğumda ilkokul yıllarımın geçtiği o masumane yıllarıma gider, ve birazda hayal kurup seyru sefer ederim adeta.
Evet, o bir zamanlar; çevresinde bulunan birçok köy ve mezranın göz bebeği, onlarca köy yolunun kesiştiği Mizar' dan göç edeli, otuz küsür yıl geçmesine rağmen; amma her tarafında çocukluk ve gençlik anılarımın geçtiği, Qaniya Çalan, Qaniya selebê, Çemê zorê, Serê xeleķê, ve onlarca yolun kesiştiği o güzelim köyün, o günkü şirinliğini hala unutmuş değilim... Malum, eskiden Nahiyeler vardı. İşte, Mizar' da bir zamanlar Nahiye olup; Nahiye Müdürlüğünün yanında, Nüfus Md.lüğü, TMO, Md.lüğü, Banka Şubesi, PTT, Şubesi, kocaman sağlık ocağı ve bir kaç tane hemşiresiyle, hademe ve sekreterinin bulunduğu Mizar'da, ayrıca karakol komutanlığı ve büyük bir ilkokulu bulunmaktaydı...
Onun için, yazdığım şiirlerimin altına; "Mizari" ism-i mensub, yani mensubiyetimi ifade eden Mizari künyemi mümkün mertebe, bir vefa borcu olarak yazmaya itina gösteririm. Tabi merak, araştırmayı doğurur gerçeğinden yola çıkarak; "MİZAR" Kelimesinin ne anlama geldiğini, kelimenin müzekker mi yoksa müennes mi olduğunu öğrenmek için, gerek internette ve gerekse farklı eserlere doğru sizin için küçüp çaplı bir yolculuk yaptık ki, karşımıza Mizar kelimesiyle ilgili, bayağı bir dokümanın çıktığını görünce, sadece bir kısım özetle yetinmek istedim. Öncelikle, TDK olmak üzere birçok sözlükte; Mizar kavramıyla ilgili hemen hiç bir açıklamanın olmamasının üzücü olduğunu söylemeliyim. TDK' Mizar kavramına kısa bir kaç kelimeyle geçiştirirken; mesela Şemseddin Sami'nin Lügat-i Türki'de, Mizar kelimesi hiç geçmez. Tabi, haliyle diğer Türkçe sözlüklerin birçoğunda, mizar kavramını bulamadım. Misal olarak, DİB'nın kavramlar sözlüğü ve Dr. Mehmet Doğan’ın Büyük Türkçe sözlükleri gibi...
Neyse, var olanla yetinmek lazım!... Mizar kelimesi, daha çok Astronomların araştırmalarına konu olduğu için, bizde daha çok; onların Mizar kelimesi hakkındaki açıklamalarıyla yetinmeye çalıştık. Mizar kelime olarak, Arapça kökenli olup, "Ölçek" anlamında kullanılan bir kavram. Astronomi alanında ise, büyük ayının E, yıldızı olarak tarif edilmektedir. Tabi buradan şöyle kısa bir açıklama yapmadan geçmek olmaz. Mizar kelimesinin, Astronomide büyük ayının E, yıldızı olarak isimlendirilmesinin, birçok hikayesi ve efsanesinin olduğunu da belirtmek isterim. Ama biz, ne mizar kelimesi hakkında yazılmış olan hikayelere, ne de efsanelerin uzun uzadıya olan rivayetlerine girmeyeceğiz.
Mizar kelimesi, Ursa ve Major yıldızı manasında yani büyük ayı takım yıldızında bulunan bir yıldızın ismidir, denilmektedir. Mizar kelimesi, aslında Arapça kökenli bir kelime olup, hem Türkçe hem de Arapça da beş harfli olup, "kemer/kuşak sözcüğünden türemiş olduğunu kaydedenlerde vardır. Mizar yıldızı, Astronomi bilginlerinin söylediklerine göre; dünyadan yaklaşık 72, kimi astrologlara göre ise 78 ışık yılı uzaklıktandır.
Mizar kelimesi, Astronomi bilginlerinin yanında, dilbilimcilerinin de dikkatinden kaçmamıştır. Şöyle ki, mizar kelimesinin müennes ve kız ismi olduğunu, İbranice kökenli olup sonradan Arapçaya geçtiğini, Kur'an'da geçmediğini, mizar isminin renk olarak pembe olduğunu, harf sayısının 5 olduğunu, kısacası mizar kelimesinin İbranice kökenli ve küçük kız ismi manasına geldiğini, araştırmacıların tespit ve kayıtları arasında yer almaktadır.
Değerli dostlar, bizde bu günkü köşe yazımızda; sizi Karakeçili havzasının o kadim baş kenti mesabesinde olan; Mizar köyüne manen misafir olarak davet etmek istedik. Doğup büyüdüğüm topraklara karşı, bir vefa borcum olarak; bu acizane satırların da, tarihin kayıtlarında/sayfalarında yer almasını istedim. Umarım, müstefit olursunuz... Kalın sağlıcakla efendim…
Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!
Tekrar deneyiniz.
0 Yorum