Kıymetli dostlar hepinizi gönülden sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Bu hafta sizlerle birlikte çok önemli bir konuyu daha ele alacağız.
Çok uzatmadan söze girelim.
Dostlar,
Bundan tam yirmi yıl öncesine kadar ülkemizde televizyon kanallarında çekilen görüntüler en basit tabirle o kadar dikkat edilmeye çalışılıyordu ki hakeza sigaraya bile sansür getiren bir RTÜK başkanlığımız vardı. En basit tabirle alenen bir şeylerin yapılmasına kesinlikle müsaade edilmiyordu. Çekilen absürt filmler bile bir çizgiyi geçemez durumdaydı.
Ancak bugün durum vahim ve vahametini korumaktadır.
Aile yapımızı, kültürel sistemimizi ve aidiyet duygularımızı hepsini evlerinde, iş yerlerinde kimilerinkini telefonla kimilerinkini de televizyonla maalesef ki zedelediler. En basit tabirle televizyonlarımızı bugün açtığımızda ya çete savaşları, ya aşk ve şehveti tetikleyen film ve dizilerin dışında çok nadir eser bulunmaktadır. Bu da toplumu felç eder. Ve etmektedir.
Şikayetçi olduğumuz kadın cinayetleri, boşanma davaları ve şiddet eylemlerinin hemen hemen hepsi izlediklerimiz tarafından bizlere empoze edilmiş olup bir vakitten sonra normalleşmesine bu da yaşanacak durumun yaşanılabilirliğini göstermektedir.
Evlenme programları ile evliliğin kutsallığını bitirilmeye çalışıldığı çoğu boşanmanın belkide ön destekçisi olduğunu gözler önüne sermektedir.
İnsanların vahşice cinayetler işlemeleri televizyonda yer alan saçma sapan mafyavari ve çete tipi dizilerle kafa kesme, racon kesme, ev basma, iş yeri basma gibi eylemlerin meşru olduğunu zannedip çeşitli korkunç durumların gerçekten yaşanmasına sebep oldular.
İslam dinin hassasiyetini üç kağıtçı, üfürükçü, gavat tipli şahısların ki bunlar sivil hayatta İslam'la alakası olmamasına rağmen İslam'ın bir öncüsü gibi gösterilip "işte bakın öncüsü böyle olan bir din acaba kendisi ciddiye alınmalı mıdır" gibi bir düşünce çoğu okumamış, imanında zayıflık olan müslümanlar tarafından dine karşı hassasiyetsizliklerin yaşanmasına ön hazırlık oldu. Kim yaptı televizyon!
Peki televizyon izlenmemeli midir?
İzlenmelidir.
Ama bana göre uzak durmak daha mantıklıdır çünkü bugün RTÜK işini doğru yapamamaktadır.
Eğer televizyonda yeğen yengesiyle ilişki yaşamasının çekimine dahi müsaade ediliyorsa daha sonra damadı tarafından bir kayınvalide beraber aşk yaşıyorsa ki midemin bulandığı ve lanetlediğim bir durum söz konusu ki bunların hepsine müsaade edilmesi RTÜK'ün bu ülkede çalışmadığını göstermektedir ki yine bu durum televizyon ortamının güvenli bir ortam olmadığını göstermektedir.
Bir neslin bir toplum ki bu toplum ecdadı Osmanlı'nın torunları, Ümmeti Muhammed'in bir bireyiyse velhasılı kültüründen uzaklaştırılıp yok edilmesine sebep olunacaksa müsaade eden kim olursa karşısında durmayan şeref yoksunudur.
Ben hep söylerim ve hep söyleyeceğim de topluma atılmış en büyük tokat televizyonla ailelerinin içine sızıp misyonerlerin yapacağını misyonersiz şekilde farkında olunmadan veyahut bilinçli halde para karşılığında bizim ülkemizin sanatçısı, evladı dediğimiz kişiler yapmaktadır.
Bunu artık herkes anlamalıdır, bir ülkede aile biterse o ülke yok olmaya mahkumdur. Kafanıza bunu kazın lütfen!
RTÜK en yakın zamanda ilk başta şu bir şeyleri bulmaya çalıştığını söyleyip ki burada devletimizi aciz bırakma eylemi bile söz konusu olabilmektedir. Neymiş devletin bulamadığı, devletin hâkiminin, savcısının çözemediği sorunu ismini vermek istemediğim televizyon programı ekibi emniyetle ortaklaşa iş yaparak çözmesi bana göre doğru bir hareket değildir. Çünkü farkında olunmadan aile yapısının bozulmasına ve mahremiyet kavramının çiğnenmesine ön hazırlık yapılmaktadır. Televizyon yani kitle önündeki gücü sırtına alarak sorunu ve gizlenmiş bir şeyi baskı yöntemi ile ortaya çıkarmak bazen gerekli bir program olduğunu göstermektedir.
Bunun dışında gerçekten ülkemizi çok kötü etkilemiş vaziyettedir.
Buradan RTÜK başkanlığını en hızlı şekilde televizyonlarda ülkemizin ahlakını zedeleyen hangi dizi, film, program varsa önü kesilip kendilerine çeki düzen verip doğru şeyler yapacaklarsa müsaade etsinler eğer yollarına devam edeceklerse çalışmalarına izin verilmemesi emin olun ki ülkemizin basireti ve geleceği için çok önemlidir.
Ne pahasına olursa olsun bir ülkenin temellerinin bozulmasına kimse müsaade etmemelidir. Umarım tez zamanda farkına varılıp gereken bütün önlemler ciddi ve caydırıcı şekilde alınır.
Kalın selametle.
0 Yorum