Reklam Alanı

AHLAK İLMİNİ ÖĞRENMEK VE GÜZEL AHLAK

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz. 

Efendim;

Dinin emir ve yasaklarını öğrenmek lazım olduğu gibi, iyi ve kötü huyları da öğrenmek ve hayatımıza geçirmek, dinin emridir.

Konu ile alakalı olarak Kimyâ-i Se'âdet kitabında deniyor ki:

“Kalbe ait bilgileri, yani ahlak ilmini öğrenmek, her Müslüman erkek ve kadına Farz-ı Ayndır. Mesela Hıkd yani kin bağlamak, Haset başkasında bulunan nimetin onda olmayıp, kendinde olmasını istemek, Kibir kendini büyük bilmek, üstün görmek, Suizan etmek iyi insanı fena, kötü bilmek gibi şeylerin haram olduğunu öğrenmek, her Mümine Farz-ı Ayndır.

Bir kimsede bulunan nimetin, onda olduğu gibi, kendisinde de olmasını istemek haset değildir, buna Gıpta etmek, imrenmek denir ki sevaptır. Kibirli olana karşı kendini büyük göstermek, kibir olmaz, sadaka vermek gibi sevap olur.”

Görülüyor ki, İmanı, yani Ehl-i Sünnet İtikadını kısaca öğrendikten sonra, iyi ve kötü huyları öğrenmek de, Farz-ı Ayndır, her Müslümanın öğrenmesi lazımdır. Abdesti, Guslü, Namazı, Orucu ve haramları da, her Müslümanın öğrenmesi Farz-ı Ayndır. Cenaze Namazını, ölüye hizmeti, sanat ve ticaret bilgilerini, bugünün silahlarını yapmak ve kullanmak için, Fen bilgilerini iyi öğrenmek Farz-ı Kifâyedir. Yani lazım olan kimselerin öğrenmesi Farz olup, başkalarına farz olmaz. Fakat, lüzumu kadar kimse öğrenmezse, bütün Müslümanlar, büyük günaha girer. Doktor olacak kimsenin lise ve Tıp Fakültesinde okuması Farz olup, Mühendis olacak kimsenin Tıp Fakültesinde okuması Farz değildir. İbni Âbidîn hazretleri, Dürr-ül-Muhtâr şerhinde diyor ki:

Ulûm-i Nakliyyeden yani din bilgilerinden kendine lazım olanları öğrenmek Farz-ı Ayndır. Bundan fazlasını öğrenmek ve Ulûm-i Akliyyeden faydalı olanları öğrenmek Farz-ı Kifâyedir. Bir Âyet ezberlemek, herkese Farz-ı Ayndır. Fatihayı ve üç Âyet veya bir kısa Sûre ezberlemek vaciptir. Kur’ân-ı Kerimin hepsini ezberlemek Farz-ı Kifâyedir. Kendine lazım olmayan Fıkıh bilgilerini öğrenmek, Hafız olmaktan daha iyidir. Başkalarına öğretmek için ilim öğrenmek, kendi işlemesi için öğrenmekten daha sevaptır.”

Güzel sözler

Ahlak hakkında İslam Âlimleri buyuruyor ki:

"Kötü ahlaklı, parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır, ne de eskisi gibi çamur olur."

"Her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlaktır."

"Kötü ahlak, öyle bir fenalıktır ki, onunla yapılan birçok iyilikler fayda vermez. Güzel ahlak, öyle bir iyiliktir ki, onunla yapılan günahlar bile affa uğrar."

"Yükselen bütün insanlar ancak güzel ahlakları sayesinde yükselmişlerdir."

"Güzel ahlak güler yüzlülük, cömertlik ve kimseyi üzmemek demektir."

"Güzel ahlak, kimseyle çekişmemek ve kimseyi çekiştirmemektir."

"Güzel ahlak, eziyet vermemek ve meşakkatlere katlanmaktır."

"Güzel ahlak, genişlikte ve darlıkta insanları razı etmeye çalışmak demektir."

"Güzel ahlak, Allah’tan razı olmak demektir. Yani hayrı ve şerri Allah’tan bilmek, nimetlere şükür, belalara sabretmektir."

"Güzel ahlakın en azı, meşakkatlere göğüs germek, yaptığı iyiliklerden karşılık beklememek, bütün insanlara karşı şefkatli olmaktır."

"Güzel ahlak, haramlardan kaçıp helali aramak, diğer insanlarla olduğu gibi aile efradıyla da iyi geçinip onların maişetlerini temin etmektir."

"Güzel ahlak, Yaratanı düşünerek, yaratılanları hoş görmek, onların eziyetlerine sabretmektir."

Bir müslümana çatık kaşla bakmak haramdır. Güler yüzlü olmayan kimse mümin sıfatlı değildir. Herkese karşı güler yüzlü olmalıdır.

Hadis-i şerifte, Allah’a ve ahiret gününe iman edenin, misafirine ve komşusuna ikram etmesi, ya hayır söylemesi veya susması emredilmiştir. (Buhari)

Başkasının kötü ahlakından şikayet eden kimsenin kendisi kötü ahlaklıdır. Başkalarının kötülüklerinden bahsediyorsak, bu kendimizin kötü olduğunun alametidir. Güzel ahlak, eziyetleri sineye çekmektir.

Güzel ahlaklı olmanın alameti şunlardır

İnsaflı olmak, arkadaşlarının hatasını görmemek, hüsnü zan etmek, suizandan [kötü zandan] kaçınmak, arkadaşlarının eziyetlerine göğüs germek, onlardan şikayetçi olmamak, hep kendi ayıp ve kusurlarıyla meşgul olmak, kendi nefsini kınamak, güler yüzlü olup, herkesle yumuşak konuşmaktır.

Güzel ahlaklı kimse, edeplidir az konuşur, hatası azdır, gıybet etmez, Allah için sever, Allah için buğzeder, emanete riayet eder, komşu ve arkadaşını korur. Bütün hasletlerin başı ise hayadır.

Hazreti Hızır buyurdu ki:

(Güler yüzlü ol, hiddetlenme! Hep faydalı iş yap, az da olsa zararlı iş yapma! Lüzumsuz dolaşma, boş yere gülme, hiç kimseyi kusurundan dolayı ayıplama, günahların için ağla!)

Büyüklerden Ebu Osman El-Hayri’yi ziyafete davet ettiler. Davet yerine vardığı zaman kendine (Kusura bakma, çok insan geldi seni kabul edemeyeceğiz) dediler. Az gidince tekrar çağırdılar. Gelince tekrar, kabul edemeyeceklerini bildirdiler. Böyle birkaç defa çağırıp geri döndürdükten sonra (Biz seni denemek için bunu yaptık. Gerçekten güzel ahlaklıymışsın) dediler. Cevabında buyurdu ki: (Bu ahlak o kadar güzel midir? Bir köpeği de çağırsanız gelir, kovsanız gider.)

llahü Teâlâ cümlemizi kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

AHLAK İLMİNİ ÖĞRENMEK VE GÜZEL AHLAK
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.