Günümüzde dünya iki azgın gücün kavgasını izlemektedir. İki azgın güç var oldukları ilk günden bu yana dünyaya zulüm, entrika, isyan ve acı yaymaktadır. Din, dil ve ırk fark etmeksizin kendi çıkarları için her türlü cana gözlerini kırpamadan kıyabilecek güç sarhoşu iki ülke, iki zalim topluluk mevcuttur. Birisi doğuda Çin diğer batıda ABD’den başkaları değildir. Tabi yeryüzünde tek zalim devletler bunlar değildir. Gelin beraber konuyu kendi açımızdan ele almaya çalışalım.
Çin dünyada var olan geçmişi ve kültürü en eski topluluklardan birisidir. İlk olarak Shenag hanedanlığı ile kurulmuş olan kuruluş tarihi kaynaklarda çokta belirgin olmayan ancak var olduğu ilk günden bu yana dünyaya entrika ve kaos getiren ülkelerden birisidir. Bunların dinleri yoktur. ABD’den daha azgın bir düşmandır. Bakmayın birbirlerine sataştıklarına ikisi de danışıklı dövüş ve sürtüşme sergilemektedir. Zalim zalimin varlığını kendisi için istemektedir.
Dini yalnızca bir metafor olarak düşünmeyin, belki de onların hassasiyetleri onlara zulmü, şiddeti emrediyordur diyeceksiniz ancak hiçbir din hiçbir insana suçsuz yere birini katletmeyi emretmemektedir.
Çin’in dini de yoktur. Dinsiz bir ülkedir.
Sahih, bozulmamış semavi dinler başta olmak üzere Çin’de yaygın olan Taoizm, Budizm, Hinduizm dahi hiçbirinin kurucuları kötülüğü emretmemiştir.
Çin’de aynı Siyonistler gibi var olan din kurallarını kendilerine göre değiştirerek Doğu Türkistan bölgesinin zenginliklerini Uygur Türklerine kan dondurucu işkence ve suçlarla elde etmeye çalışmıştır.
Çin’de Siyonistler gibi cihattan yani savaştan anlarlar. Bunlara karşı güçlenmemiz gereken bir dönemdeyken maalesef onları güçlendirmekle meşgulüz.
Alışverişlerimizden tutunuzda kullandığımız bütün sistem onların ürettiği sistemlerden meydana gelmektedir.
Bizlerin içine yerleştirdikleri satılmış adamlarla aramıza nifak tohumları serpip uğraşacağımız belaları eksik etmediler. Herkesin geliştiği dönemlerde bizler yıllarca iç karışıklık ve terör belasıyla didinirken bir vakit oldu ki özümüzden uzak, tarihimizden habersiz, üretimden uzak, tüketim müptezeli bir toplum olmamıza yol açtılar. Bunu yalnızca Çin yapmadı. İlk başta ABD, olmakla beraber Siyonist zihniyet bunların başında gelmekteydi.
ABD ise ülkesi vatandaşlarına kendi halkına dört dörtlük olabilirken bugün istediğini elde etmek için yıllarca Afganistan’da sonra Irak’ta, Suriye’de ve bugünde İsrail’in eliyle Filistin’de vahşice olaylara sebep olmuş ve oluyorsa bu ABD’nin’ de açık bir şekilde zalim bir devlet olduğunu gösterir.
Bu tabloda sadece ABD ve Çin’i düşünmeyin. Ruslar ve özellikle her taşın altından çıkan İngilizlerde özellikle sömürge sistemleriyle başta insanlığa daha sonra Müslümanlara yıllarca zulüm etmişlerdir.
Doğu Türkistan’da Uygur Türkleri, Filistin’de Gazze üzerinden Filistinliler zulüm görmektedir. Zalimleriyse bahsettiğimiz Çin ve ABD eliyle İsrail’dir.
ABD, Siyonizm’e silah, uçak ve bomba desteğinde bulunmazsa bugün Siyonistlerin nasıl korkak olduğunu bütün dünyaya kanıtlayabilirdik.
Değil mi?
Evet, uyumaya devam edelim.
Türkler, Araplara “onlar haindir kardeşimiz değil bizi sattılar diyerek ne oluyorsa olsun” mantığından çıkmayıp İsrail’i destekledikçe, Kürtler Doğu Türkistan’da “Amannn banane! Türklerden!” dedikçe emin olun ki zalim hiçbir zaman bu Türk, Kürt ve Arap’tır ayrıştırması yapmayarak teker teker hepimize kıyacaktır.
Dante’ nin İlahi Komedyasındaki yedi ölümcül günahın içine dalmış bir şekilde yaşadığımız için İslami hassasiyetimizi yitirdiğimizdendir ki bugün yeryüzünde Müslüman kardeşlerimiz zulüm görmektedir. Bu ay faturaları ödeyeyim de aman, bu telefonu alayım da, off bu yaz ne yapacağım la uğraşmamız bile zalimlerin güçlendiği ve ülkelerimiz üzerinden gerçekleştirdiği yapıyı göstermektedir. Ekonominin bozulmasına sebep olanlar ne kadar hükümet veyahut muhalefetse dış etkenler de çok etkili olduğunu hatırlatmakta fayda vardır. Maalesef dışa bağımlı halde yaşamaktayız. Zalimler güçlenirken bizler benliğimizden uzaklaşıp kendi kendimizle bir dönem sağ sol, bir dönem şeriatçı, bir dönem mandacı diye ayrıştırarak maalesef bir arpa boyu kadar yol alamadık.
Türk kardeşlerimiz tarihinizi unutuyorsunuz diye Doğu Türkistan’da Uygurlu kardeşlerimize zulüm edilmektedir. Arap ve Kürt kardeşlerimiz tarihinizi unuttuğunuz için Filistinli kardeşlerimiz katledilmektedir. Kürtler bizler ne alaka dememelidir.
Atamız Selahattin-i Eyyubi Kurdi, Kudüs’ü önemsiz saymış olsaydı, emin olun ki almazdı. Nasıl ki Siyonistler kendi yazdıkları atalarına atıfta bulundukları davalarından vazgeçmeyerek kutsal beldeleri işgal etmenin meşru olduğunu düşünüyorsa bizler işgalden uzak bir şekilde kutsal beldelerimize ve kardeşlerimize tarihimizi hatırlayarak sahip çıkmalıyız.
Konuyu dağıtmadan son dönemdeki boykot muhabbeti ile ilgili olarak boykot meselesi en önemli hususlardan bir noktayken bugün ülkemizin mallarına boykot muhabbeti yalnızca Siyonist zihniyetin işine yarayacağını hatırlatmakta fayda vardır.
Artık silkelenip kendimize gelmemiz lazım. Müslümanlar olarak ayağı kalkmamız lazım. Dünyalık mallar ve arzuların peşinden ölmeyecekmiş gibi koşmaya bir son dememiz lazım.
Konu Çin ve ABD tek değildir. Konu biz Müslümanların vurdumduymaz ve İslami Şuurdan uzaklaşmasıdır. Biz acizleştik, dünyevileştik diye bugün mazlum olanda bizim kardeşimiz olmuştur. Rabbim tez zamanda uyanıp silkelenmeyi nasip etsin.
0 Yorum