Reklam Alanı

DÜŞ’KÜN “BEŞER”, AŞ’KIN “İNSAN”

Reklam Alanı
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Reklam Alanı

"İnsan'ın" esası, "ahlak'tır".

Bu itibarla, "ahlak" bizatihi teşkil edilmeden ve, 

"aş'kın", bu yolla "İnsan suret'i" kazanmadan, 

"hürriyet"ten söz edemeyiz…

“Beşer” esasında “düş’kün”dür…”

(Yalçın Koç; Ethica ve Nazariyat)

Nedir, insan? Ruh mudur ceset midir, iyilik midir kötülük müdür, insan mıdır beşer midir? Nedir insan? Güzellik midir çirkinlik midir, aydınlık mıdır karanlık mıdır, rahmet midir gazap mıdır, umut mudur felaket midir, cennet midir insan yoksa başlı başına bir cehennem mi? 

“Gazze’ye tek bir buğday tanesi bile girmeyecek.” Böyle diyor, insanlıktan zerre kadar nasiplenmemiş Siyo/nazi bakanı. Ve dünya ve insanlık, vahşeti, katliamı, soykırımı sadece izliyor… İnsan nasıl bu kadar vahşileşebilir, nasıl bu kadar canileşebilir. Nasıl oluyor da insan bir başka insan tekine karşı bu kadar gaddar olabilir…

"Tarihin hiçbir devrinde haklı ile haksız günümüzde cereyan eden mücadeledeki kadar açık seçik biçimde ortaya çıkmamıştır. Hâkim güç, aklın havsalanın alamayacağı derecede kuvvetli, kudretli ve zengindir. Yeryüzü, beşeri ve tabii tekmil kaynaklarıyla ona teslim olmuş gözüküyor. Şimdimizden kaygılıyız; geleceğimizden ise, endişe duyuyoruz. Olup bitenler, yüzbinlerce ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın infilakı değil, parmaklarımızın arasından kayıp giden insanlığımız ile onu barındırıp ihya eden dünyamızdır." Teoman Duralı, “beşer”den “insan”a ulaşabilmemiz için; “Çağdaş İngiliz-Yahudi Küresel Medeniyeti”ni tanımamızı salık veriyordu. Yeniçağ dünya düzenini; tamamıyla maddeye, tamamıyla ekonomiye dayalı olan ve insanın maneviyatını yok sayan bu vahşi ve kan emici uygarlığı tanımlıyordu. 

İnsan diyorum azizim, insan! İnsan düşüyor, insanlık düşüyor, insan, insanlığından uzaklaşıyor. İnsan olmaklığına dair ne varsa, terk ederek uzaklaşıyor; merhametten, iyilikten, güzellikten kaçarak, felaketine doğru koşuyor insan.  Oysa “beşer” olan yanını terbiye ederek, “insan”a ulaşması gerekiyordu. Eşrefi mahlûkat olan insanın, insanı savunarak, “insan makamı”na uygun davranması gerekiyordu, insan yapıp ettikleri ile kendini “beşer zindanı”na mahkûm etmemeliydi… 

İnsan adına, insanlık adına “Köle Olmayacağız” diyordu, Aliya İzetbegoviç ve şöyle devam ediyordu: "İnsan olmak ve insan kalmak; Allah'a ve kendimize karşı görevimizdir... İsmin ne olursa olsun, hangi dine inanırsan inan, her şeyden önce insan olmalısın, yaşamalı ve başkalarının yaşamasına izin vermelisin..." 

“Düş’mek” ile “aş’mak” arasındadır insan. İrtifa kaybıyla indirilmiş olduğu bu dünyada insan iki yol arasındadır. Ya aşağı olan, aşağıda olan bu dünyaya bağlanarak, salt bu dünyada kalarak, düşmenin ve düşkünlüğün son/ucu beşerden öte bir anlam ifade etmeyecek; ya da düştüğüm bu yerde kalmayacağım, burayı ve kendimi aşarak, “aş’k”ın olana ulaşarak insan olacağım, insan kalacağım, insan öleceğim diyecektir. Evet, insan düştüğü bu yerde; kendini aşmadan, kendinden geçmeden, kendinden vazgeçmeden, öte ile öteki ile bir başka insan teki ile irtibat kuramadan, “aş’k”ın olanla irtibat kuramayacaktır.  Aşk olmanın, aşık olmanın, “aş’k’ın” olan ile olmanın yolu kendinden geçmekten, kendini aşmaktan, kendinden vazgeçmekten geçecektir. Sadece kendini düşünen insan, et ve kemik yığını olmanın ötesine geçemeyecek, düş’kün haliyle düşkün beşer olarak, insanı ve insanlığı ve dünyayı felakete götürecektir. 

Varlık olarak, ölü olmaktan, ölmekten, salt varlık olmanın ötesine geçememekten kurtulabilmek için, oluşa, varoluşa muhtaçtır insan. Beşerden insana ulaşacak bir varoluş tasavvuruna dahası bir varoluş/s/a’l dur’uşa; insanın maddeyi, balçığı, şeytanı, kötülüğü temsil eden yanından, ruha, vicdana, değere, anlama, erdeme ulaştıracak yol ile insan olmasına, insan olmaklığına doğru bir yürüyüşe ihtiyaç var… Bugün insanlık bir varoluş krizi yaşamaktadır. İnsanı yaşadığı bu krizden kurtaracak olan; biyolojik olarak, bedenen yaşayan, “düş’kün beşer” halinden, “aş’kın insan” haline ulaşabilmesinin yolunu açacak olan bir varoluş tasavvuruna ihtiyacı var…

DÜŞ’KÜN “BEŞER”, AŞ’KIN “İNSAN”
Reklam Alanı

İptal

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

0 Yorum

Daha fazla gösterilecek yazı bulunamadı!

Tekrar deneyiniz.