İnsanlarda ne bir heves ne bir ses ne de bir beklenti var.
Elin memleketinde şehirler hızla gelişmeye, hizmetler katlanarak yapılmaya devam ediyor. Adamlar 5 ayda 3 katlı kavşağı yaptık diye reklam yapıyor.
Urfa duraklama dönemi yaşıyor.
Ne ciddi bir proje ne proje üretecek irade ne de kimse de sorgulayacak mecal var.
Ölü toprağı serpilmiş gibi.
Ne seçilmişlerin ne atanmışların Urfalıya karşı hiçbir diyetleri, verdikleri sözleri yok. Bu şehir hizmet için önceden söz vermek gerekiyormuş.
Söz yoksa “kimsenin bizden hizmet bekleme-eleştirme hakkı yok” algısını oluşturduk insanlarda.
Hiçbir dönemde Urfa belediyelerinde yöneticilik bu kadar rahat olmamıştı. Arayan soran, isteyen yok.
Diyarbakır’da şehir gelişiyor. İnşaatlar yapılıyor, fabrikalar kuruluyor.
Gaziantep’i söylemeye, örnek vermeye artık hicap ediyoruz.
Adıyaman elbirliği ile ayağa kalkıyor.
Komşuların ne farkı var bizden?
İnsanı farklı. Şehirlerini seviyorlar.
Biz? Biz hala birbirimizin kuyusunu nasıl kazarız, eskinin hesabını her fırsatta birbirimizin burnundan nasıl fitil fitil getiririz onun peşindeyiz.
Hesap soralım. Ama tüm icraatımız, tüm amacımız, tek hizmetimiz hesap sorma üzerine şekillenmesin. Şehrin başka öncelikleri de var.
Başkaları da var onlar yapsın onlar yetkili deyip topu taca atmayalım.
Memleketimizi seviyorsak, onun için endişe ediyorsak elimizi taşın altına sokalım.
Yetkimiz var. İnisiyatif alalım.
Para yoksa parasız yapılacak hizmetler de var. Mesela: Ülke insanının milyarlarca dolar harcayıp sulamaya açtığı, Urfa’nın en kıymetlisi tarım alanları elden gidiyor, kaçak evler, siteler yapılıyor, yapılaşmaya engel olalım. Düzene sokalım, planlar hazırlayalım, uygulamaya sokalım.
Urfa’nın akciğerleri Fıstıklıklar kesiliyor, parsel parsel bölünüp gayrı resmi satılıyor engel olalım. Harran’da insanlar kamu otoritesi olmadığı için her tarlayı bir köy yerleşim haline getiriyor, engel olalım. İnsanlara yol gösterelim.
Valilikten, tarımdan, toprak koruma kurulundan sahada engelleyici bir girişim yok. Onlar atanmış, bugün varlar yarın yoklar. Bu memlekette bizler, bizim çocuklarımız yaşayacak.
Trafik zabıtası var, kuralsızlığın kol gezdiği ana yolları denetleyelim ekipleri sahada görelim. Koca koca tırları, kamyonları evlerinin önüne park edenlere yer gösterelim, daracık yolları kapatmalarına engel olalım.
Göz önünde olmayan, çoğu park, oyun alanının hali içler acısı. Susuzluktan bakımsızlıktan kurumaya yüz tutmuş. El atalım.
20 sene önce şehirde yasaklanan at arabaları denetimsizlikten faydalanıp ana yollarda yine dolaşmaya başladılar. Zabıtayı sahada görelim.
Eyyübiye’de 2 kat imarlı yerlere 5-6 kat kaçak apartmanlar dikiliyor, ilçeden ümidimiz yok, onlar sorumlu deyip sessiz kalmayalım.
Eski Urfa evlerinde, gecekondularda kontrolsüz, hijyensiz ortamlarda kaçak hayvanlar kesilip millete yediriliyor, denetleyelim.
Ana cadde ve kaldırımlarda başıboş köpekler yerlerde yatıyor, insanlara saldırıyor, toplayalım.
15-20 sene önce düzene giren seyyar satıcılar yeniden ana caddelerde, kaldırımlarda boy gösteriyor, göstermelik denetimle değil sıkı takibe alalım, göz yummayalım.
İlçelere kadar belediyenin karayolları kenarlarına ektiği ağaçların bakımını yapalım, budayalım.
Milyonlar harcanarak yapılan Üstgeçitlerin hiç çalıştırılmayan engelli asansörlerini aktif hale getirelim. Binlerce fuzuli personelden birkaçını bakımları ve devamlı çalışmaları için görevlendirelim.
Ana arterlerde kafalarına göre takılan “mavi” halk otobüslerini düzene sokalım, trafikte yolların sahibiymiş görüntüsünü sonlandıralım. Çözüm bulalım, ki en çok düzen ve çözüm onların işine gelecektir.
Dükkanındaki tüm eşyayı her sabah kaldırımlara yığan işyerlerini zabıtalarımızla “devamlı” kontrol edelim, uyaralım.
Ana arter yollara, çarşı caddelerine belli aralıklarla çöp kutuları koyalım. Haşimiye’den çıkıp ta Sarayönü’ne gelene kadar insanlar ellerindeki çöpü atacak yer aramasın.
Çarşılarda fiyat etiketi şartını getirelim, bir defa söyleyip bakıp geçmeyelim. Zabıtaları devamlı sahada görelim.
Saymaya devam etmeyelim bence.
Bunlar için para çok gerekmiyor. Sadece Personel ve onu denetleyen amir gerekiyor. Oda bizde gani gani var zaten. Kurumlar, kendisini hayalet haline getiren, serbest piyasada asgari ücretlinin bir günde yaptığı işi bir ayda yapmadan maaş alan personelle dolu…
Şehirde düzenin, belediyeciliğin, devlet otoritesinin varlığını görmek herkesin isteği…
0 Yorum